Çin, Japonya ve Güney Kore dışişleri bakanları, Güney Kore'nin Busan kentinde dün gerçekleşen toplantıda bir araya geldi. Bu toplantıda, üç ikili ve bir üçlü görüşme yapıldı. Çin-Japonya ve Çin-Güney Kore ilişkilerinin zor bir dönemden geçtiği bu süreçte, son görüşmelerden çıkan sinyallerin, üç ülkenin ilişkilerinin geleceğini belirleyeceği düşünülüyor.
Birinci sinyal: Çok taraflı iş birliğine dayanılarak ikili iş birliği geliştirilecek, üçlü iş birliği kapsamlı bir şekilde yeniden başlatılacak
Bu yıl gerçekleşen Çin-Japonya-Güney Kore İşbirliği Uluslararası Forumu'nda, iş birliğinin yeniden başlatılması yönünde net bir işaret verildi. Sonrasında, üç ülke arasındaki üst düzey diplomatik temaslar iki aylık periyotlarla devam etti. Bu temaslar sırasında ilişkilerin iyileştirilmesi ve iş birliğinin yeniden başlatılması niyeti defalarca dile getirildi. Ancak gerçekler, Çin’in adı geçen iki ülkeyle ilişkilerinin yeniden başlatılmasının zorlu bir süreç olduğunu gösterdi. Hatta üçlü forumdan bu yana pek çok yeni sorun ortaya çıktı.
Üçlü görüşmeler, ilgili sorunları inceleme fırsatları sundu. Üçlü görüşmelerden önce düzenlenen ikili görüşmelerde ise, ihtilaflı konular ele alındı ve bu görüşmeler beklenenden daha uzun sürdü.
Çin Dışişleri Bakanlığı'nın basın toplantısında en çok değinilen konulardan biri olan Japonya’nın radyoaktif atık su tahliye sorunu örneğinde, Çin ve Japonya gelecekte uzmanlar düzeyindeki müzakerelerin kurulması konusunda anlaştı. Taraflar ayrıca, yapıcı bir çözüm bulmak için müzakereleri ve diyalog sürecini sürdüreceklerini kararlaştırdılar.
Öte yandan, üç ülke liderlerinin görüşmeleri için hazırlıklara hız verileceği belirtildi. 20 yılı aşkın süredir devam eden Çin-Japonya-Güney Kore iş birliği mekanizması, artık daha olgun bir yapıya büründü. İkili ilişkilerin çok taraflılık yoluyla geliştirilmesi mümkün görünüyor.
İkinci sinyal: Japonya ve Güney Kore, stratejik açıdan üçlü iş birliği mekanizmasına önem veriyor
Çin-Japonya-Güney Kore üçlü iş birliği mekanizmasının, üç ülke arasındaki ilişkilere istikrar kazandırılmasının güvencesi, Japonya ve Güney Kore'nin bu mekanizmaya verdikleri öneme bağlıdır. Japonya Dışişleri Bakanı Yoko Kamikawa, Güney Kore'nin Busan kentindeki görüşmelere katılmadan önce yaptığı açıklamada, uluslararası toplumun tarihi bir dönüm noktasında olduğunu vurgulayarak üçlü iş birliğinin stratejik anlamı ve genel durumuna dayalı tartışmalar yapılmasını istediğini belirtti. Yani, Japonya önümüzdeki yıllarda üçlü iş birliğini stratejik bir düzeyde geliştirmeyi hedefliyor.
Bu stratejinin ne olduğu sorusuna yanıt olarak, üçlü görüşmelerde Çin-Japonya-Güney Kore iş birliğinin Doğu ve Kuzey Asya'yı aşarak bölge ve dünya barışı ile refahı için aktif bir rol oynaması bekleniyor. Çin, Japonya ve Güney Kore'nin toplam nüfusu dünya nüfusunun beşte birini, GSYİH'si ise dünya toplamının dörtte birini oluşturuyor. Bu üç ülke, Asya-Pasifik bölgesinde güvenlik ve ekonomi sorunlarına hem dayanıklı hem de liderlik edebilecek konumda bulunuyor. İş birlikleri, Japonya ve Güney Kore'nin acil sorunlarında dönüşüm yaratabilir.
Uluslararası Para Fonu'na göre, Japonya'nın nominal GSYİH'si bu yıl yüzde 0,2 oranında azalarak dünya sıralamasında üçüncü sıradan dördüncü sıraya gerileyecek. Üçlü görüşmelerde ele alınan Çin-Japonya-Güney Kore serbest ticaret anlaşmasının, Japonya'nın GSYİH büyümesine yüzde 0,1 ila 0,5 oranında katkı yapması bekleniyor.
Güney Kore ise, Çin ve Japonya'ya göre daha gergin bir çevresel güvenlik ortamında bulunuyor. Bu nedenle, Doğu ve Kuzey Asya'daki ülkelerle müzakere ve iş birliğine ihtiyaç duyuyor. 2019 yılında Güney Kore'nin dönem başkanlığını Çin'den devralmasının ardından, salgın ve üç ülke arasındaki ikili ve çok taraflı ilişkilerdeki değişiklikler nedeniyle iş birliği dört yıl boyunca durgun bir seyir izledi. Bu durumda Güney Kore, üçlü iş birliğinin yeniden başlatılması için aktif bir tavır sergiliyor.
Asya'nın en etkili alt bölgesel iş birliği mekanizmalarından biri olarak görülen Çin-Japonya-Güney Kore iş birliği, üç ülkenin ortak çıkarlarına ve bölgesel ihtiyaçlara uygun bir yapı sunuyor.
Üçüncü sinyal: Üç ülke iş birliği ile bölge dışından gelen etkilerin üstesinden gelmeye çalışıyor
ABD'nin Doğu Asya'daki önemli müttefikleri olan Japonya ve Güney Kore'nin, Çin'e içtenlikle davranıp davranmaması, ilgili vizyonların sorunsuz bir şekilde hayata geçirilmesini etkileyecek.
Görüşmelerde beşeri ve kültürel iletişim, bilim ve teknoloji, sürdürülebilir kalkınma, kamu sağlığı, ekonomi ve ticaret, güvenlik olmak üzere altı iş birliği alanı belirlendi. Bu alanların yarısı, ABD'nin Çin’i kuşatmak ve engellemek için Japonya ve Güney Kore'nin desteğini kazanma çabası içinde olduğu alanlardır.
Bu durumun arkasında bir trend değişikliği gözlemleniyor: ABD'nin etkisi altındaki Japonya ve Güney Kore, başlangıçta ABD ile koordinasyon sergilerken, şimdi ise Çin ile iş birliği geliştirmeye yöneliyor. Özellikle çip alanında, ABD'nin ihracat kısıtlamaları nedeniyle, Japonya ve Güney Kore'nin teknoloji şirketleri bu kısıtlamalardan kaçınma yollarını arıyor.
Bu ayın ortasında Çin ve Japonya, ihracat kontrolüne ilişkin bir diyalog mekanizmasının kurulması konusunda anlaşmaya vardılar. Bu mekanizmanın esas hedefi, sanayi ve tedarik zincirlerinin istikrarını ve düzgünlüğünü korumaktır.
ABD Adalet Bakanlığı, Güney Kore'nin ABD'li yarı iletken şirketlerinin ihracat kısıtlamalarından kurtarılarak Çin'e yarı iletken ekipmanları ihraç etmesine yardımcı olduğu iddiasıyla bir soruşturma başlattı.
Önümüzdeki dönemde, ABD'nin engellemeleri ve Çin, Japonya, Güney Kore'nin iş birliği çabaları arasındaki mücadele devam edecek. Japonya ve Güney Kore, kendi çıkarlarını net bir şekilde değerlendirerek doğru kararları alma yeteneğine sahiptir. Dünkü dışişleri bakanları toplantısı bu konuda bir örnektir.