Zülal Çelik
Türkiye-Çin Dostluk Vakfı önderliğinde, akademisyenler, gazeteciler ve siyasetçilerden oluşan bir heyet, Chengdu’ya giderek Türkiye’de kurulması planlanan vakıf üniversitesinin temellerini atmak amacıyla görüşmelerde bulundu. Çin’in eğitimdeki küresel gücünü yerinde gözlemleyen heyet, bu iş birliğinin iki ülke ilişkilerine büyük katkı sağlayacağını ifade etti.
Çin, son yıllarda eğitim alanında dünya çapında önemli bir aktör haline gelmiş durumda. Beijing Üniversitesi, Shanghai Jiao Tong Üniversitesi gibi üniversiteler, global sıralamalarda üst sıralarda yer almakta ve dünya çapındaki araştırma projelerinde lider konumda bulunuyor. Türkiye ve Çin arasında kurulacak bir vakıf üniversitesi, bu küresel başarıyı yerel düzeyde hayata geçirme fırsatı sunuyor.
Türkiye-Çin eğitim ilişkilerinin güçlendirilmesi
Türkiye-Çin Dostluk Vakfı Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Yaşar, Chengdu’daki temasları sırasında Çin ile Türkiye arasındaki eğitim ilişkilerini güçlendirmek için büyük bir adım atıldığını belirtti. Yaşar, "Heyetimiz, Sichuan’ın başkenti Chengdu’ya gelerek, Türkiye’de kurulacak vakıf üniversitesinin temellerini atmak için çok önemli görüşmeler gerçekleştirdi. Çin'in eğitimdeki başarıları ve dünya çapındaki etkisi, iki ülke arasındaki iş birliğinin daha da güçlenmesine olanak sağlayacak." dedi.
YÖK Eski Başkanı: ‘Bugüne kadar ilişkilerimizi belli bir yere getirmemiş olmamız, bizim hatamız’
YÖK eski Başkanı Yusuf Ziya Özcan, Chengdu’daki görüşmelerinde Çin’in eğitimdeki başarısını ve küresel alandaki etkisini vurguladı. Özcan, "Bugüne kadar Çin ile eğitim alanında iş birliğimizin sınırlı kalmış olması bizim hatamız olup, oldukça büyük bir fırsat kaybıdır. Çin’in üniversitelerinin başarıları ve eğitimdeki global etkisini göz önünde bulundurarak, biz de bu ilişkileri daha hızlı bir şekilde geliştirmeliyiz. Çin’le daha önce başlasaydık, çok daha fazla yol almış olurduk. Şimdi bu eksikliği kapatmak için güçlü bir adım atıyoruz." dedi.
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nden Dr. Barış Adıbelli, Çin’in eğitimdeki küresel gücünü vurgularken, yeni çok kutuplu bir dünya düzeninin şekillendiğini ve Çin’in bu düzen içinde öncü bir rol oynadığını belirtti. Adıbelli, "Çin’in, hem Asya’daki hem de küresel düzeydeki etkisi her geçen gün artıyor. Türkiye, bu yeni dünyada yer alabilmek için Çin ile güçlü eğitim ilişkileri kurmak zorunda. Eğitimde iş birliği, iki ülkenin daha yakın bir gelecekte birbirinden daha fazla fayda sağlamasına olanak tanıyacak. Çin-Türkiye Üniversitesi’nin kurulması, bu iş birliğinin güçlü bir adımı olacak." dedi.
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nden Doç. Dr. Levent Ersin Orallı, Çin’in eğitimdeki küresel etkisinin Türkiye için büyük fırsatlar sunduğunu belirtti. Orallı, "Çin, eğitimdeki küresel başarısını teknoloji, bilim ve mühendislik alanlarındaki güçlü altyapısıyla sağladı. Bu alandaki başarıları, Türkiye için çok önemli bir fırsat sunuyor. Bu üniversitenin kurulması, Türk öğrencileri ve akademisyenleri için önemli bir öğrenim alanı yaratacak. Çin'in eğitimdeki gücü, bize sadece bilgi aktarmakla kalmayacak, aynı zamanda bu bilgiyi nasıl en verimli şekilde kullanacağımıza dair çok şey öğretecek." dedi.
Eski Büyükelçi Namık Erpul: 'Türk-Çin Üniversitesi kurmayı planlıyoruz'
Eski büyükelçi Namık Erpul, ziyaretin temel amacının Türkiye’de bir Türk-Çin Üniversitesi kurmak olduğunu belirtti. Erpul, "Çin’in eğitimdeki gücü ve başarıları, Türkiye için büyük bir ilham kaynağıdır. Bu üniversite, iki ülke arasında çok önemli bir eğitim iş birliğinin simgesi olacak. Şimdi en kısa sürede bu üniversitenin kurulmasını hedefliyoruz. Çin’in eğitimdeki küresel başarısını Türkiye’de de yaşatmak istiyoruz." dedi.
Eski parlamenter Hüseyin Kocabıyık, Türkiye-Çin Dostluk Vakfı’nın Başkanı sayın Hasan Çapan’ın liderliğinde önemli projelere imza attığını vurguladı. Çin’e yaptığı ziyaretle ilgili düşüncelerini paylaşan Kocabıyık, "Çin’deki toplumsal ve teknolojik sıçrama gerçekten takdire şayan. Türkiye’nin, Çin’deki bu yenilikleri ve gelişmeleri yakından incelemesi gerektiğini düşünüyorum." dedi.
