14. ÇUHM Daimi Komitesi, bazı yasaları ele aldı 14. ÇUHM Daimi Komitesi, bazı yasaları ele aldı

Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından yayımlanan “Emisyon Açığı 2023” raporunda, dünya ülkelerinin Paris Anlaşması'nda taahhüt edilenden daha güçlü emisyon azaltma tedbirleri alması gerektiği, aksi takdirde 2030 yılına kadar 2,5 ila 2,9 santigrat derece küresel ısınma riskiyle karşı karşıya kalınacağı belirtildi.

Wang Wenbin, bugünkü günlük basın toplantısında, Çin'in rapora ilişkin tutumunu açıklayarak, Paris Anlaşması'nda belirlenen hedeflerin zamanında gerçekleştirilmesi için gösterilen çabalar hakkında bilgi verdi.

Raporun iklim değişikliğiyle mücadelede küresel çabaların yetersiz olduğunu gösterdiğini ifade eden sözcü, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Paris Anlaşması çerçevesinde, küresel ortalama sıcaklık artışının 2 santigrat derece altında, mümkünse 1,5 santigrat derece altında tutulması için çaba gösterilmesi gerektiğini hatırlattı.

Wang, “Çin, sorumlu bir gelişmekte olan ülke olarak, küresel iklim yönetişimine aktif bir şekilde katkıda bulunuyor ve 2020 iklim eylem hedeflerini planlanan tarihten önce tamamladı. Ülkemiz, karbon emisyonunda dünyanın en büyük azaltımını gerçekleştirerek tarihte en kısa süre içinde karbon zirvesinden karbon nötrlüğüne ulaştı. Çin’in uyguladığı iklim politikası, tedbirleri, hedefleri ve vizyonları, Paris Anlaşması'nın uzun vadeli sıcaklık kontrolü hedefleriyle tamamen uyumlu.” dedi.

Ancak gelişmiş ülkelerin emisyon azaltım çabalarının yetersiz kaldığını belirten sözcü, “Gelişmiş ülkeler, emisyon azaltımlarını artırarak öncülük etmeli, gelişmekte olan ülkelere daha fazla emisyon boşluğu bırakmalı ve 2050'den önce net sıfır emisyona ulaşmalıdır. Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere sermaye, teknik ve kapasite inşası açısından destek sağlamalıdır.” diye ekledi.

Wang Wenbin, ayrıca Dubai'de yapılacak olan BM İklim Değişikliği Konferansı (COP28) hakkında da konuştu. Konferansta, Paris Anlaşması'nın yürürlüğe girmesinden bu yana ilk kez global bir değerlendirme yapılacağına ve gelişmiş ülkelerin hedefleri ile eylemleri ve emisyon sorumluluğu arasındaki açığın kapsamlı bir şekilde ele alınmasını beklediklerine dikkat çekti. Sözcü, ayrıca BM merkezli çok taraflılığa dayalı olarak gelişmekte olan ülkelerin endişelerine yanıt verilmesi, adil ve yeşil bir dönüşümün pragmatik olarak teşvik edilmesi arzusunu ifade etti.