Çin futbolunda yolsuzluk mahkûmiyeti

Günümüz Çin futbolu, öncelikle kesenin ağzını sonuna kadar açıp Avrupa ve Güney Amerika liglerindeki serüvenlerinin sonuna gelmiş futbolcuları ve yarı-ünlü teknik direktörleri bol sıfırlı miktarlarla transfer eden, sırtlarını büyük şirket sermayelerine dayamış kulüpleriyle tanınıyor. 1990’lardan itibaren bir düzene kavuşan, 2000’li yıllarda biraz daha dinamizm kazanan Çin Süper Ligi, özellikle teknik açıdan çok ileri düzeyde değil ama futbol Çin’de en sevilen spor dallarından biri olma özelliğine sahip.  Ancak şöhretli ve pahalı futbolcuların ülkeye getirilmesinin, bazıları da Türkiye liginden giden isimlerin top koşturmasının Çin futboluna gerek kulüp gerekse milli takım düzeyinde başarı kazandırmadığı da görülüyor. Dev şirketler, yatırım yaptıkları kulüpler için kesenin ağzını sonuna kadar açsalar da futbol Çin’de örneğin Japonya ya da Güney Kore’nin gerisinde kalmayı sürdürüyor. Yıllar önce konuştuğum Çinli arkadaşım, Çin’de futbol sahalarında çok fazla “hile” yapıldığını söylemişti. “Hile” diyerek kast ettiği şey, “şike”ydi elbette. Ve aradan geçen zaman, uluslararası kamuoyuna da yansıdığı üzere bu söylentilerin doğru olduğunu gösterdi.

Yolsuzluğa sıfır tolerans

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, 12 Ocak 2016’da ÇKP 18. Merkezi Disiplini Denetleme Komitesi 6. Genel Toplantısı’ndaki konuşmasında şöyle demişti: “Yolsuzluk sorunu bugün hâlâ var olmaya devam ediyor. Bazı kimseler, şanslarına güvenip dolambaçlı taktiklerle yöneticilik şapkasını satıyor, usulsüz arazi devirleri yapıyor, kârlı projeleri kapıp komisyon alıyor, bin bir türlü yoldan milyonlarca, 10 milyonlarca, hatta 100 milyonlarca yuanlık haksız kazançlar elde ediyor. Bazı kimseler parti örgütlerine yalan söyleyerek ve hatta açıkça karşı çıkarak kara para aklamaya çalışıyor, kimileriyle gizlice anlaşarak parti disiplininden ve devlet adaletinden kaçmaya çalışıyor, kendini kurtarmak için kasten yalan söyleyerek ve dedikodu yaparak suçlarını gizlemeye çabalıyor (…) Kim olursa olsun, yolsuzluk yapmaya kalkışan herkes, bedelini ödemek zorundadır. Eğer böceklerin çoğalmasına ve kemirmesine izin verilirse, göğe uzanan kocaman bir ağaç er geç kuruyacaktır. Keskin kılıç her zaman asılı durmalı, yolsuzlukla mücadele kararlılığımız hiçbir zaman sarsılmamalıdır. Yolsuzlukla mücadele, yasak bölge tanımaz, herkesi ve her alanı kapsamalı ve sıfır tolerans olmalıdır.”

Çin futboluna “muazzam” zarar vermek

Xi’nin o gün başlattığı mücadele sonuçlarını kısa sürede göstermeye başladı ve iş dönüp dolaşıp Çin Futbol Federasyonu’nun eski başkanı Chen Xuyuan’a kadar uzandı. İki buçuk yıldır yargılanan Chen, dün (26 Mart) görevi sırasında rüşvet aldığı için ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı ve uzun süredir taraftarlarca milli takımın düşük performansından sorumlu tutulan 67 yaşındaki eski federasyon başkanının hayatının sonuna kadar cezaevinde kalacağı kesinleşti. Sözleşmeler, yatırım seçenekleri ve etkinlik yönetimi konularında yardım karşılığında toplam 81 milyon yuan (11,2 milyon dolar) rüşvet aldığı belirtilen Chen Xuyuan, Çin futboluna “muazzam zarar” vermekten hüküm giydi. Yolsuzluk nedeniyle soruşturulan diğer futbol yetkilileri arasında federasyonun eski idari genel sekreter yardımcısı Chen Yongliang, eski başkan yardımcısı Yu Hongchen ve Çin Süper Ligi’nin eski genel menajeri Dong Zheng de yer alıyordu. Mahkemenin kararına göre Chen Yongliang 14 yıl, Yu 13 yıl ve Dong da sekiz yıl hapis cezasına çarptırıldı. Hemen belirteyim, Çin Futbol Federasyonu’nun önceki başkanlarından Xie Yalong da rüşvet kabul ettiği gerekçesiyle 2012 yılında 10,5 yıl hapis cezası almıştı. Çin futbol dünyasında sıkı bir mücadele yürütülüyor ve yalnızca üst düzey yetkililer değil bazı hakemler ve futbolcular da yargı önüne çıkarılıyor. Kim bilir, belki de Çin futbolunun yeniden doğuşu bu sayede mümkün olacak. Darısı, başımıza! Tunca Arslan  YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN TIKLAYIN