Çin 2035'te birinci ekonomi olabilir

Çin ekonomisinin üstünlükleri 

* Yüksek kaliteli büyüme-Çin'in son yıllarda yüksek kaliteli ekonomik ve sosyal kalkınmada kayda değer başarılar elde ettiğini hatırlatan rapora göre, modernleşme ivmesi yenilik odaklı girişimlerde bulunma, reformları derinleştirme, dışa açılmayı genişletme ve yeşil kalkınmayı teşvik etme odaklı. Uzun vadede, yüksek kaliteli kalkınma kademeli olarak başarıya ulaştırılacak, yeni kaliteli üretici güçlerin yetiştirilmesi ve geliştirilmesi gerçekleştirilecek. * Yuanın dolar karşısında güçlenmesi-Yuanın sürekli değer kazanması, uzun vadede ABD doları karşısında yükseliş eğilimi içinde olması ve uluslararasılaşması, Çin'in büyümesini teşvik edecek. * Düşük enflasyon-Ulusal İstatistik Bürosu verilerine göre, bu yılın ilk yarısından itibaren Çin'in Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yüzde 0,7, gıda fiyatları yüzde 2,1 arttı. Düşük enflasyon nedeniyle yaşam maliyetleri yükselmeyen Çinli tüketicilerin daha çok tüketim yapmasına yol açıyor. * Hanehalkı tasarruf alışkanlıkları-Çin hanehalkı tasarruf konusunda dikkatli. ABD'deki gibi yaşamını borçlanarak sürdürmüyor ve beklenmedik zorluklarla başa çıkmaya daha hazırlıklı. Bu durum ve düşük enflasyon, hükümetin genişlemeci hamlelerini kolaylaştırıyor. * Ekonomiyi destekleme ve yönlendirme olanaklarının geniş olması-Hükümet, gerek bölgeleri, gerek kritik sökterleri desteklemede geniş teşvik olanaklarını kullanabiliyor. * Yeşil ekonominin kritik alanlarında en büyük imalatçı olma-Çin elektrikli taşıtlar konusunda dünyanın bir numaralı üreticisi. ABD ise henüz bu konuda bütünlüklü net bir program geliştirmiş değil. Güneş panellerinde de benzer bir durum var: Çinli güneş paneli üreticisi GCL System Integration Technology'nin derlediği verilere göre, Çin, 2023'ün ilk 11 ayında küresel pazardaki tüm güneş panellerinin yaklaşık yüzde 90'ını üretti. * Kuşak ve Yol-Çin, Kuşak ve Yol ülkelerine yatırım yaptıkça ve bu ülkelerle karşılıklı ticareti artırdıkça, kendisinin yarar görmesinin yanı sıra gelişmekte olan ülke ekonomilerini de ayağa kaldırıyor.

Kışkırtmalar ve sabır 

ABD yönetimi, Çin ekonomisinin gelişme sürecini raydan çıkarabilmek için her yolu deniyor. Bu yollara komşularıyla sıkı askeri ittifaklar kurarak Çin'i kuşatmak, Çin'in çevresindeki denizleri askerileştirmek, ordusunu Çin ile bir savaş olasılığına göre yeniden düzenlemek, Taiwan'daki ayrılıkçılığı körüklemek, hatta kendi imzasıyla Çin toprağı olarak tanıdığı Taiwan'a asker konuşlandırmak ve ekonomik yaptırımlar uygulamak dahil. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, 2 Nisan'da ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı uzun telefon görüşmesinde Biden'i bir kez daha ikili ilişkileri gerginleştirmemesi için sorumlu davranmaya çağırdı. Biden, ABD'nin özellikle ileri teknoloji ürünlerinde Çin'e uyguladığı yaptırımları “riski azaltmak” olarak savundu. Biden yaptırımları savunsa da, Mart ayının ortalarında, aralarında Apple yönetim kurulu başkanı Tim Cook'un da bulunduğu çok sayıda Amerikan ileri teknoloji şirketinin yöneticisi Çin'e çıkarma yaptı. Tıpkı Kasım ayında Los Angeles'da Cumhurbaşkanı Xi onuruna verilen yemekte yaptıkları gibi... ABD Ticaret Bakanı Janet Yellen ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken de yakında Pekin'e gidecek. ABD kendi işadamlarına söz geçiremiyor ama, yaptırımlardan en çok zarar gören müttefikleri oluyor. Başta Almanya olmak üzere Avrupa ekonomilerinin yaşadıkları durgunlukta, ABD'nin Çin'e uyguladığı yaptırımların payı var. Bu ay içinde Hollanda'ya gidecek olan Ticaret Bakan Yardımcısı Alan Estevez başkanlığındaki bir ABD heyeti, baskılı devre yapımında kullanılan litografları satmayı durdurması için Hollanda hükümetine bir kez daha baskı yapacak. Dikkat çekici olan, Ticaret Bakanlığı heyetinde Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi görevlilerinin de bulunması. Hasan Bögün  YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN TIKLAYIN