Bütün bu çatışma ve sorunlar karşısında Çin diplomasisi 2023’te yüksek kaliteli iç kalkınmaya, genel kalkınmaya ve güvenliğe dayanan Çin tarzı modernleşmenin stratejik hedefine odaklandı. Ortak kalkınmaya ve ortak değerlere dayanan yeni bir tür uluslararası ilişkiler inşasını teşvik etti. Çin’in izlediği dış politika çizgisi Cumhurbaşkanı Xi Jinping tarafından ortaya atılan Küresel Kalkınma İnisiyatifi, Küresel Güvenlik İnisiyatifi ve Küresel Medeniyet İnisiyatifi’nin uygulanmasına dayanmaktadır.
Çin lideri 2023’te Rusya, ABD ve Orta Avrupa ülkelerinin liderleriyle başarılı zirveler gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Asya, Afrika, Latin Amerika ve diğer ülkelerden çok sayıda lideri ağırladı ve bir dizi devlet başkanları toplantısına başkanlık etti. Çin-Orta Asya Liderler Zirvesi'ni yönetti ve uluslararası düzenin daha adil ve makul bir şekilde gelişmesini teşvik etmek ve küresel stratejik istikrarı korumak için Shanghai İşbirliği Zirvesi'ne, BRICS Zirvesi'ne, APEC liderlerinin gayri resmi toplantısına ve diğer uluslararası çok taraflı toplantılara katıldı. Cumhurbaşkanı Xi, bu toplantılarda kalkınma ve barışı öne çıkaran ve yönlendiren bir rol oynadı.
Çin, ekonomik diplomasinin içteki kalkınmaya hizmet etme ve açık bir dünya ekonomisini teşvik etmedeki olumlu etkilerini artırdı. Çin, 3.Kuşak ve Yol Uluslararası İşbirliği Zirvesi Forumu'nu başarıyla gerçekleştirdi. Aralarında 6.Uluslararası İthalat Fuarı, 1. Çin Uluslararası Tedarik Zinciri Tanıtım Fuarı, 2.Küresel Dijital Ticaret Fuarı ve 2023 Çin Uluslararası Hizmet Ticareti Fuarı'nın da bulunduğu bir dizi etkinliği başarıyla düzenledi. Çin, küresel ekonomik yönetişime çözümleri ve bilgeliğiyle katkıda bulunurken, dünya ekonomisinin ana motoru olma işlevini de sürdürdü.
Çin, bölgesel gerilimleri hafifletmek ve uluslararası krizlerin kontrolden çıkmasını önlemek konusunda da önemli rol oynadı. Ukrayna krizi konusunda Çin tarafsızlığa bağlı kaldı, barışı savundu ve müzakereleri teşvik etti. Çin, Ortadoğu'da genel uzlaşmayı teşvik etmek için İran ile Suudi Arabistan arasında diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılmasına arabuluculuk etti.
Filistin-İsrail çatışmasının başından beri Çin, dünyadaki barış ve adalet yanlısı güçlerle birlikte Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası çok taraflı platformlarda şiddetin tırmanmasına kararlılıkla karşı çıktı, aktif olarak insani yardım sağladı ve ahlaki değerleri savundu.
“Modernizasyon tüm ülkeler için”
Çin, geride kalan yılda da insanlar arası ilişkilerin güçlendirilmesine özel bir önem verdi. Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Çin ile ABD arasındaki kültürel alışverişi kişisel olarak destekledi ve bu iki ülke arasındaki kültürel ve gençlik değişimleri de dahil olmak üzere sivil diplomasi faaliyetlerini destekleyen konuşmalar yaptı. Çin, bu alandaki faaliyetleri de ekonomik karşılıklı yarar ve kazan-kazan, kültürel değişimler, karşılıklı öğrenme ve insanlar arasındaki dostluğu geliştirme ilkelerini izledi.
Günümüzün Çin’i hem dünya fabrikası, hem de dünya pazarıdır. Dünyayı bekleyen yeni dönüşümlerde Çin’in başarılarını ve fırsatlarını dünyayla paylaşacağını söylememiz için yeterli delil bulunuyor. Cumhurbaşkanı Xi’nin “Taahhüt ettiğimiz modernizasyon yalnızca Çin için değil, ortak çabalarımız sayesinde gelişmekte olan tüm ülkeler için geçerli” şeklindeki sözlerini hatırlayalım.