ABD uzun zamandır dünya çapında büyük ölçekli ve ayrım olmayan gözetleme ve casusluk faaliyetleriyle uğraşıyor. Bu tür eylemler doğası gereği gizlidir, çünkü uluslararası hukuku ve uluslararası ilişkilerin temel normlarını ihlal etmektedir.
ABD çoğu zaman kendisine yönelik casusluk suçlamalarını reddeder. Örneğin İran 2019'da CIA'nin İran’daki istihbarat ağını çökerttiğini açıklamıştı, dönemin ABD Başkanı Trump bunu yalanlamıştı. Ancak son zamanlarda ABD, diğer ülkelere yönelik casusluk faaliyetlerinin açıkça tartışılmasından giderek daha az çekiniyor gibi görünüyor.Bazı eski ve mevcut ABD’li istihbarat yetkilileri, Wall Street Journal'a yaptıkları açıklamalarda, on yıl önce Çin’deki karşı istihbarat birimlerinin bastırılmasından sonra hâlâ toparlanma mücadelesi verdiklerini ve CIA’nin ülkedeki casus ağının yeniden inşası için çaba harcamakta olduğunu söyledi.
Amerikalılar, hakkında sessiz kalınması gereken casusluk faaliyetlerini açıkça tartışmaya başlarken utanç ve suçluluk hissetmiyor. Aynı zamanda diğer ülkelere yönelik casusluk yapmanın kendilerine özgü bir ayrıcalık olduğuna inanıyorlar. Sözde "Amerikan istisnacılığının" çirkin yüzü işte budur.Hepimizin bildiği gibi gerçek bir 'Matrix' olan ABD, Çin dâhil olmak üzere uzun süredir dünya çapındaki hükümet kurumları ve işletmelerdeki ağ sistemlerinde gözetleme faaliyetleri yürütmektedir.
Örneğin, Çin Ulusal Bilgisayar Virüsü Acil Durum Yanıt Merkezinin (CNCERT) Eylül 2022’de yayımladığı raporda ABD Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) ile bağlantılı bilgisayar korsanlarının, Çin'in Kuzeydoğu Politeknik Üniversitesi'nden bilimsel ve teknolojik bilgi sızdırmak amacıyla örgütlü siber casusluk faaliyetinde bulunduğu öne sürüldü. Eylül 2008'den Haziran 2019'a kadar, ABD, sürekli olarak Çin’deki hükümet kurumlarına, havacılık sektörüne, bilimsel araştırma kurumlarına, petrol endüstrisine ve büyük internet şirketlerine yönelik siber saldırılar uyguladı. Washington Post’ta Ocak 2021'de ABD Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA) Çinli teknoloji devi Huawei’nin teçhizatlarını başarıyla ele geçirdiğine dair haberlere yer verildi. Sayısız casusluk ve gözetleme suçu işleyen ABD, küresel güvenliğin kamusal düşmanıdır. Bu davranışın baskıcı ve utanmaz doğası, sırf ABD bu konuda açıkça konuşmaya başladı diye 'meşrulaştırılamaz'. Bunun dünya çapında tanınması ve reddedilmesi gerekiyor.