(TBMM) - 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin 12 gün sürecek Genel Kurul'daki görüşme maratonu 9 Aralık Pazartesi günü başlayacak. Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 39 gün süren ve 235 saat boyunca devam eden görüşmeler ile Genel Kurul sürecini değerlendiren CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, "Biz emeklinin, işçinin, çiftçinin, gençlerin, kadınların yanında olup bu bütçeden en çok payı alması gerektiğini söylüyoruz. Onlar faiz lobilerini destekliyor. Biz halkın yanındayız, onlar da halkın yanındaysa önergelerimize olumlu yanıt versinler" ifadesini kullandı.

2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki görüşmeleri, toplam 39 gün sürdü. 21 birleşim, 81 oturumda yaklaşık 235 saat boyunca devam eden görüşmelerde 267 milletvekilinin toplam 1330 söz talebi karşılandı. Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki görüşmelerin sona ermesinin ardından 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda 9 Aralık’ta görüşülmeye başlanacak ve aralıksız 20 Aralık’a kadar sürecek. CHP Grup Başkanvekili Başarır, bütçe teklifi Genel Kurul'a gelmeden önce bütçeyi, Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki görüşmeleri ve Genel Kurul sürecini ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi. 86 milyonun bütçesinin tartışıldığı görüşmelerde sert tartışmaların yaşanabileceğini belirten Başarır, şöyle konuştu:

"Bütçede 86 milyonun rızkını konuşuyoruz. Yani 86 milyonu bir aile kabul edersek paranın nereye, nasıl, ne şekilde harcanacağını tartışıyoruz. Burada tabii ki sert tartışmalar olur. 2025 bütçesi 14,5 trilyonsa yaklaşık, bunun yüzde 17,5’ini faize veriyorsak burada tartışma çıkar. Ya da geçen dönem daha yakın bir tarihte açıklamasalar da 1,2 milyar lira gibi bir parayı KKM adı altında bir avuç zengine dağıtmışsak ya da 1 trilyona yakınını garantili kamu projeleri adı altında birkaç şirkete vereceksek biz bunu tartışırız.

"Kibir ve üstten yaklaşım bunların bünyesinde o kadar yer bulmuş ki buna bile katlanamıyorlar"

Komisyon aşamasında bazı bakanlar eleştirilere karşı çok naif, kibar, nazik ve anlayışlıydı. Bazı bakanlar ise kendisine eleştirileri bile hakaret olarak gördü. İçişleri Bakanı geldi, beş arkadaşımla karşısına çıktım, bakan bize saldırmaya karşı çıktı. Benim yaptığımı Türkiye Cumhuriyeti’nde beş yurttaş önünü kesip ‘Bir dakika Sayın Bakan’ diyebilir. Ama kibir ve üstten yaklaşım bunların bünyesinde o kadar yer bulmuş ki buna bile katlanamıyorlar. Güzel bir çalışma oldu. Tüm muhalefetteki arkadaşlarımızı ve kibar davranan bakanları ve komisyon üyelerini tebrik ediyorum. Ama Genel Kurul’da çok daha sert tartışmalar, eleştiriler olacak. Umarım bunları bakanlar düzgün, Parlamentoya ve bulundukları mevkiye yakışır şekilde cevaplandırır.

"Kayyuma da antidemokratik tutumlara karşı da Meclis olarak direnç göstereceğiz"

Kayyumla ilgili bir barikat kurmadık. Burası bizim evimiz, ben CHP Grup Başkanvekiliyim, bakanlar burada misafir. Bakanlar atanmış, bir anlamda sekreter olarak görev yapan sarayın bürokratları. Buraya geliyorlarsa öncelikle misafir olarak nasıl davrandıklarını bilecekler. Ben onların karşısına geçerim ‘Bir dakika’ derim, Meclis’te de derim. Buna tepki veren Süleyman Soylu saç-sakal derbeder geziyor. ‘Süleymanlaşma’ dedim ben İçişleri Bakanı’na. Hiç kimse Süleyman Soylu gibi davranmaya kalkmasın, çok sert tepki olur. Kayyuma karşıyız çünkü demokratik bir ülkede Plan ve Bütçe’de olması gereken bir milletvekili cezaevindeyse, seçilmiş belediye başkanları sebepsiz, hukuksuz görevden alınıp yerine valiler atanıyorsa burada bir sıkıntı vardır, biz buna karşı direniriz. Onlar Meclis görüşmeleri sırasında da bunu yapacaklardır çünkü dikkati başka yöne çekmek istiyorlar. Türkiye’nin üç temel sorunu var: Yolsuzluk, yoksulluk ve bunların doğurduğu yoksunluk. Yoksunluk bambaşka bir boyutta. Biz bunları konuşmaya, Türkiye’nin gerçek gündemini konuşmaya devam edeceğiz. Onlar gündemi değiştirmeye çalışsın, kayyuma da antidemokratik tutumlara karşı da Meclis olarak -barikat olarak nitelendirmiyorum- bir direnç göstereceğiz.

Özgür Özel’den, Kurtulmuş’un anayasa sözlerine tepki: "Tartışanın alnını karışlarız" Özgür Özel’den, Kurtulmuş’un anayasa sözlerine tepki: "Tartışanın alnını karışlarız"

"Emeklinin, işçinin, çiftçinin, gençlerin, kadınların yanında olup bu bütçeden en çok payı alması gerektiğini söylüyoruz"

Cumhurbaşkanlığı bütçesinde Diyanet İşleri, MİT Başkanı ve İletişim Başkanlığı gelmedi ki 4,1 milyar bütçesi. Bunlar gelmiyorsa, Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerine hesap vermekten imtina ediyorsa burada sert tartışmalar olur. Verilen önergeler işçi, emekli, çiftçi, gençler, kadınlar içindi yani halk içindi. Bunlar görmezden geldiler. Genel Kurul’da da böyle olursa sert tartışmalar olur. Bunları bir beka sorunu olarak görmesinler. Asıl beka sorunu, bu ülkenin ezilen milyonlarca kesimini görmezden gelmektir. O yüzden biz halkı savunuyoruz, onlar üç beş tane zengini, aristokratı savunuyor. Biz; emeklinin, işçinin, çiftçinin, gençlerin, kadınların yanında olup bu bütçeden en çok payı alması gerektiğini söylüyoruz. Onlar faiz lobilerini destekliyor. Bu tartışma olacak. Biz halkın yanındayız, onlar da halkın yanındaysa önergelerimize olumlu yanıt versinler."

Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmeleri böyle geçti...

39 günlük bütçe maratonu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın 22 Ekim’de Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2023 yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'yle ilgili yaptığı sunumla başladı. Görüşmelere verilen bir haftalık aranın ardından 30 Ekim’de 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin geneli ile Sayıştay raporları üzerinde görüşmeler tamamlandı.

Bütçe görüşmelerine kayyum atamaları damga vurdu. CHP'li milletvekilleri, 31 Ekim’deki TBMM, Kamu Denetçiliği Kurumu ve Sayıştay bütçelerinin görüşmelerine Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasına tepki göstermek için İstanbul'a gitmeleri nedeniyle katılmadı. Bütçe görüşmelerinin arasında en kısa sürede tamamlanan görüşmeler de TBMM, Kamu Denetçiliği Kurumu, Sayıştay bütçesi oldu. Saat 10.00’da başlayan görüşmeler 17.30 civarında sona erdi.

Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçesi de kayyum protestosuyla başladı. 4 Ekim’de DEM Partili Mardin Büyükşehir, Batman ve Halfeti belediyelerine kayyum atanmasının ardından CHP’li ve DEM Partili milletvekilleri sıralarının önüne "Kayyum halk iradesine darbedir", "Kayyum bütçesine hayır", "Kayyum değil sandık temizler" yazılı dövizler koydu.

Bakan Kurum, bütçeye İzmir Körfezi’nden alındığını iddia ettiği bir şişe deniz suyuyla geldi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 8 Ekim’de bakanlığının bütçe görüşmelerine İzmir Körfezi'nden getirdiğini söylediği bir şişe deniz suyu ile geldi. Kurum, "Artık İzmir Körfezi’nde büyük bir çevre felaketi yaşandığını, körfezin içindeki tüm canlılarla birlikte can çekiştiğini, her saat başı binlerce balığın öldüğünü görmenin vakti gelmiş, hatta geçmiştir. Millet önünde soruyorum, şu kirliliğinin olduğu bir denizde balıklar yaşayabilir mi” dedi ve CHP’li milletvekilleri ile Bakan Kurum’un arasında yaşanan tartışma nedeniyle görüşmelere ara verildi.

Ticaret Bakanı’na “İsrail, Çalışma Bakanı’na “Asgari ücret” tepkisi

12 Kasım’da görüşülen Ticaret Bakanlığı bütçesi ise “İsrail’le ticaret” protestolarıyla başladı. CHP milletvekilleri, ''İsrail ile ticaretin devam ettiği'' iddialarını gazete manşetlerinin yer aldığı dövizlerle protesto etti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bütçe görüşmelerinde ise Bakan Vedat Işıkhan'ın asgari ücrete ilişkin, "Herkesin mutabık kaldığı bir tutarda uzlaşılacağını ümit ediyoruz" sözlerine muhalefet milletvekilleri, “17 bin lirayla bir ay değil, 15 gün değil, üç gün geçinin. Biz de kabul edeceğiz. Sizin gibi tuzu kurular anlamaz” diyerek tepki göstermişti. CHP’li milletvekilleri ayrıca ellerinde "Esnafa 7200 gün" yazılı dövizlerle, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Bağ-Kur'da 9000 olan prim gün sayısı 7200'e düşürülecek" sözünün yerine getirilmemesini de protesto etmişti.

Ücretsiz öğle yemeği protestosuna Bakan Tekin’den konser cevabı

Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesi görüşmeleri de protestoyla başladı. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, komisyona gelişinde tokalaşma sırasında milletvekillerinin tepkileriyle karşılaştı. Öğrencilere ücretsiz öğle yemeği verilmemesine tepki gösteren milletvekilleri, Bakan Tekin'e eğitimle ilgili yaşanan sorunları hatırlattı. CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, yanında getirdiği süt, mandalina ve sandviçi Bakan Tekin'e göstererek "Bu, öğrencilerimize ücretsiz olarak günlük verilebilecek besinler" dedi. Bakan Tekin ise "CHP'li belediyeler önce konserlere harcadıkları paraları getirsinler" karşılığını vermişti. Ücretsiz öğle yemeği protestolarının ardından CHP'li milletvekilleri bütçede ellerinde "Mülakat değil, liyakat" ve "Mülakata hayır" yazılı pankartlarla, iktidarın 2023'teki genel seçimlerden önce  mülakatın kaldırılacağı sözünü yerine getirmemesini protesto etti.

MEB bütçesine ilişkin muhalefetin verdiği 18 değişiklik önergesi AK Parti ve MHP milletvekilleri tarafından reddedildi. CHP, DEM Parti ve İYİ Parti'nin ayrı olarak verdiği okullarda bir öğün ücretsiz yemek verilmesine ilişkin 3 önerge ise kabul edilmemişti.

Sağlık Bakanlığı bütçesinde yenidoğan çetesi protestosu... CHP’li vekiller Bakanı istifaya davet etti

Sağlık Bakanlığı bütçe görüşmeleri de protesto nedeniyle gergin başladı. CHP'li vekiller, Yenidoğan Çetesi davası nedeniyle Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nu protesto etmek için komisyon sıralarına bebek kıyafetleri koydu. CHP'li vekillerin "Bu bütçe görüşülemez' sözleri üzerine AKP sıralarından 'o zaman çıkın' karşılığı verilmesi üzerine gerginlik arttı. CHP'li vekiller Yenidoğan Çetesi skandalında dönemin İl Sağlık Müdürlüğünü yapan Bakan Memişoğlu'nu istifaya çağırdı. Gerginliğin artması üzerine Komisyon Başkanı Mehmet Muş, görüşmelere ara verdi.

CHP'li vekiller, Yenidoğan Çetesi protestosunun ardından Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun sunuş konuşmasını dinlemeyeceklerini belirterek, salonu terk etti. Sabah saatlerindeki sunuş konuşmasını protesto eden vekiller, görüşmelerin sonunda Bakan Memişoğlu’nun soruları cevapladığı bölüme de katılmadı.

CHP’liler Komisyon salonu kapısında Bakan Yerlikaya’ya kayyum engeli

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesinin görüşüleceği TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu salonuna gelişinde CHP'li vekillerin kayyum tepkisiyle ve fiziksel engeliyle karşılaştı. Kayyum yönetimine devredildikten sonra Esenyurt Belediye Meclisi'ne CHP'lilerin alınmadığını hatırlatan CHP'li milletvekilleri komisyon salonu girişini kapattı ve bakan ile AK Parti'li milletvekillerini bir süre engelledi. Bu sırada çıkan arbede ve karşılıklı sert müdahaleler ANKA Haber Ajansı kamerasına yansıdı. Sadece ANKA Haber Ajansı kamerasının bulunduğu olay sırasında İçişleri Bakanı Yerlikaya, kameranın görüntü almasını eliyle kapatarak ve kamerayı iterek engellemeye çalıştı. 

Gerginliğin sona ermesinin ardından başlanan görüşmelerde Bakan Yerlikaya’nın milletvekillerinin soruların cevapladığı kısımda kadın cinayetlerine ilişkin yaptığı açıklama gündem oldu. Bakan Yerlikaya,"Biz koruma kararı aldığımız kadına bir belge imzalatıyoruz. Koruma kararı aldıktan sonra belgedeki 11 maddeyi polisler okuyor. 'Seni korumaya aldık ama buna riayet et' diyor. Koruma kararı olmasına rağmen geçen sene 32 hanımefendi şuradaki ikazımıza uymadan, kapıya adam gelince açmış, içeride vurmuş onu" açıklamasını yaptı. CHP'li ve DEM Partili vekiller ise Bakan Yerlikaya'ya "Kadınları suçlamak ne kadar kolay" diye tepki gösterdi.

Bakan Güler’e “Atatürkçü teğmenler” protestosu

Milli Savunma Bakanlığı bütçesi görüşmeleri başlamadan önce, CHP'li milletvekilleri, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'i protesto etti. CHP'li milletvekilleri, toplantı öncesinde oturdukları masalara, "Trikupis'in değil Mustafa Kemal'in askerleriyiz", "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" yazılı dövizleri koydu. CHP’li milletvekilleri Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’i bu dövizlerle karşıladı. Kara Harp Okulu mezuniyet töreninden sonra kılıç çatarak and içme seremonisi düzenleyen ve "Mustafa Kemal’in askerleriyiz" sloganı atan teğmenlerin ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na (YDK) sevk edilmesini nedeniyle protesto eden vekiller, Bakan Güler’e, “Teğmenlerimize sahip çıkın”, “Fesli Kadir’in değil, Atatürk’ün askerleriyiz. Genç teğmenlerimizin yanındayız” diye tepki gösterdi.