BRICS hemen genişlemeli mi?

Geçtiğimiz günlerde Rusya’da, Kazan’da toplanan BRICS zirvesinin yankıları sürüyor. Batıdaki pek çok uzman, söz konusu zirvede BRICS’e yeni üyelerin katılmayışını, örgütün genişlemeyişini, örgütte görüş ayrılığı olarak görse de, Rusya’nın başından beri Kazan’daki zirvede örgüte yeni üye alınmayacağını vurguladığı unutulmamalı. Bu kararın birkaç nedeni var elbette. 

Birincisi, BRICS’in geçen yılki genişleme adımı zaten hayli kapsamlı, iddialı, önemli bir adımdı. Bir kalemde dört ülke örgüte katıldı: İran, Mısır, Etiyopya, Birleşik Arap Emirlikleri. Suudi Arabistan da örgüte katılım kararını açıklasa da henüz resmen üye olmadı. Bununla birlikte tüm zirvelere davet ediliyor.

İkincisi, BRICS dahil hiçbir uluslararası örgüt, arka arkaya, bir yıl arayla, çok, cüsseli, hacimli devletleri üye yapmaz. Bu çok doğal ve gerçekçi bir yaklaşımdır. Hızla büyümek sağlıklı olmayacağından, öncelikle yeni üyelerin tam olarak uyum göstermesi, örgütün sindirim kapasitesinin zorlanmaması hedeflenir. Bu her örgüt, her ittifak için böyledir. Üyeler arasında uyum sağlanmadan, yeni üyelerle büyümekten kaçınılır.

Üçüncüsü, BRICS, uluslararası bir örgüttür. Kurulduğu dönemin koşulları, dünyanın şartları, üyelerin yapısı, beklentileri farklıdır. Bu nedenle ne NATO ile kıyaslanabilir ne de uluslararası değil, ulus üstü bir örgüt olan Avrupa Birliği’yle.

Dördüncüsü, 2025 yılındaki BRICS zirvesine Brezilya ev sahipliği yapacaktır. O zamana dek hem örgütün uyum kabiliyet ve kapasitesi biraz daha görülecek hem de örgüte henüz üye olmamakla birlikte, örgütle en geniş işbirliğine sahip, yakın gelecekte örgüte üye olması beklenen muhtemel, müstakbel, potansiyel üyelerle ilişkilerin seyri daha çok belirginleşecektir. Ortak üye statüsü verilen üyelerin durumu bir kez daha gözden geçirilecektir.

Beşincisi, örgütün kurumsal yapısı, bürokrasisi, yönetim mekanizmaları henüz tamamlanmış değildir. BRICS’in tüzüğü yoktur, sekreteryası yoktur.

Altıncısı, BRICS bünyesindeki Yeni Kalkınma Bankası vardır çok önemli bir kurumdur. 2014 yılında beş BRICS üyesince kurulan bu bankayı özellikle gelişmekte olan ülkeler büyük bir memnuniyetle karşılamışlardır. Bankanın Dünya Bankası ve IMF karşısında önemli bir seçenek oluşturduğunu düşünen çok sayıda uzman vardır. Şimdiye dek çok sayıda ülkeden 100 kadar projeye toplamda 35 milyar dolar tutarında kredi vermiştir. Üstelik bu kredileri, ulusal para birimleri cinsinden de verebilmiştir. Yeni Kalkınma Bankası, uluslararası ticarette ABD dolarından uzaklaşmayı, ulusal para birimleriyle ödeme yapmayı savunmaktadır. BRICS bünyesinde bir ortak para birimine geçilmesi ise o kadar kolay değildir. Bu yönde bir karar alınsa bile uzun ve zorlu bir süreç gerektirir. Bu nedenle hem üye ülkelerin merkez bankaları arasındaki iletişimi ve işbirliğini geliştirmek hem de ulusal para birimleriyle yapılan ticareti teşvik etmek daha akılcı ve daha gerçekçidir.

Yedincisi, BRICS; 3 kıtada, 9 üyeye sahiptir bugünkü haliyle. Üyelerinin ölçeği, nüfusu, büyüklüğü, iktisadi kapasitesi, rejimi, güvenlik öncelikleri itibarıyla büyük farklar vardır. O nedenle çıkar ve yaklaşım farkları olması doğaldır.

Sonuç olarak küresel güneyin önemli bir örgütü olan BRICS dengeli, sağlıklı bir gelişme için, sadece genişlemeyi değil, üyeler arasındaki uyumu ve kurumsallaşmayı da gözetmek zorundadır.