Rusya’ya bağlı Tataristan’ın başkenti Kazan’da sona eren 16. BRICS Liderler Zirvesi uluslararası düzlemde çok kutupluluğu güçlendirdiği kadar platforma üye ülkeler arasındaki ihtilafları barışçıl çözümü ile de tarihe geçti.
Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping ile Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin BRICS Zirvesi sırasında yaptığı görüşmenin ardından Ladakh bölgesindeki ihtilaflı sınır hattından askerlerin geri çekilmeyi tamamladığı ve kısa zaman içerisinde devriyelerin başlayacağı bildirildi. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian yaptığı açıklamada Beijing ve Yeni Delhi yönetimlerinin varılan mutabakatı hayata geçirmeyi başladığını duyururken, India Today gazetesi konuya ilişkin hazırladığı haberde askeri yetkililerin sınır hattında buluşacağını aktardı.
Shanghai Enstitüsü Güney Asya Çalışmaları Merkezi Direktörü Liu Zongyi ise atılan adımların sonrasında durumun gerilimin zirve yaptığı Nisan 2022 öncesine dönmediğini ancak taraflar arasındaki bir tampon bölgenin kurulmasının gerilimin büyük ölçüde düşüreceğinin altını çizdi. Liu Zongyi “Bu kapsamlı çözümün ilk adımıdır. Demek oluyor ki artık Çin ve Hindistan birlikleri sınırda doğrudan çatışmayacaklar.” dedi.
Liderlerin görüşmesi örnek teşkil etti
Çin'in Hindistan Büyükelçisi Xu Feihong gazetecilere yaptığı açıklamada iki ülkenin birçok önemli mutabakata vardığını ve uzlaşının ardındaki temel etkenin BRICS zirvesindeki temaslar olduğunu anımsattı. Büyükelçi Xu “İki lider, önemli mutabakatlara vardığına göre, bu mutabakatlar iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesi için yol gösterici olacaktır. Bu mutabakatın rehberliğinde ilişkilerimizin gelecekte de sorunsuz şekilde ilerleyeceğini ve iki taraf arasındaki belirli anlaşmazlıklar nedeniyle kısıtlanmayacağını ya da kesintiye uğramayacağını umuyorum." ifadelerini kullandı.
Çinli yetkili ki komşu ülke olarak Hindistan ile Çin arasında farklılıkların olmasının doğal olduğunu dile getirdikten sonra "Önemli olan bunların nasıl ele alınıp çözüleceğidir. İki liderin görüşmesi bu farklılıkların nasıl ele alınacağı konusunda bizim için çok iyi bir örnek teşkil etmiştir." diye ekledi.
Kışkırtma politikaları sonuç vermedi
Çin ve Hindistan arasındaki yumuşuma aynı zamanda başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere kimi Batılı ülkelere de verilen bir mesaj olarak yorumlanıyor. Zira Washington yönetimi Hint-Pasifik bölgesinde bir yandan Hindistan’ı Çin’e rakip olarak tasarlarken diğer yandan da iki ülke arasındaki gerilimleri kışkırtıyor.
Çin ve Küreselleşme Merkezi Başkan Yardımcısı profesör Gao Zkhıa, Global Times gazetesi için yaptığı yorumda bu duruma dikkat çekerek “Çin ve Hindistan sınır anlaşmazlıklarındansa ekonomik kalkınmaya odaklanmak için tarihi bir noktaya geldi. Kimi Batılı ülkeler askeri ihtilafları ve hatta çatışmaları körüklüyordu ancak unuttukları gerçek şu: Hindistan bağımsız ve bağlantısız bir devlet. Hiçbir zaman büyük ülkelerin diktesini kabul etmedi.” yorumunda bulundu.
Shanghai Enstitüsü Güney Asya Çalışmaları Merkezi Direktörü Liu Zongyi da şu değerlendirmelerde bulundu:
"ABD, uzun zamandır Hindistan'ı Çin'i kontrol altına almak için önemli bir araç ve ön cephe gücü olarak görüyor. Çin ile Hindistan arasındaki sınır anlaşmazlıklarının azalmasıyla ABD, iki ülke arasındaki anlaşmazlığı körüklemek için önemli bir kaldıracı kaybediyor. Ancak, sınır sorununun kademeli olarak çözülmesi açıkça hem Çin hem de Hindistan'ın çıkarınadır.”