Dünya

BM'den Suriye'de adaletin sağlanması için kanıtların korunması çağrısı

Birleşmiş Milletler (BM), Suriye'de çöken Esad yönetiminin işlediği suçlar konusunda adaletin sağlanması için kanıtlar, materyaller ve toplu mezar alanlarının korunmasının şart olduğunu bildirdi.

BM Güvenlik Konseyinde (BMGK) Suriye'deki gelişmeler ele alındı.

Suriye'den bağlanarak üye ülkeleri bilgilendiren BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, Suriye'de son birkaç haftadaki gelişmelerin tarihi boyutlarda olaylar olduğuna dikkati çekerek, Suriye’yi yaklaşık 54 yıl boyunca yöneten Esad yönetiminin iki hafta içinde çöktüğünü ve ülkenin şimdi yeni bir gerçeklikle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Pedersen, yaklaşık 14 yıllık ihtilaf boyunca sevdiklerini kaybeden yüzbinlerce Suriyeliye içten taziyelerini ileterek, milyonlarca kişinin maruz kaldığı yerinden edilme, sürgün, gözaltı, istismar, acı ve kayıplar için üzüntüsünü dile getirdi.

"Bu Suriyelilerin anı"

Suriyelilerin yeni durumun kendilerine ait olduğuna dair derin ve ortak bir duygu içinde hareket ettiğine işaret eden Pedersen, "Bu Suriyelilerin anıdır." dedi.

Pedersen, Suriye’nin artık barış, ekonomik istikrar ve büyüme ile tüm Suriyeliler için kapsayıcı, hesap verebilir ve adalet içeren bir geleceğe doğru ilerlemek için gerçek bir şansının olduğunun altını çizdi.

"Şam'da hukuk ve düzen önemli ölçüde iyileşti"

Şam’daki birçok kişinin ilk iki gün süren istikrarsızlık sonrasında, hukuk ve düzenin önemli ölçüde iyileştiğini söylediğini belirten Pedersen, "Ancak istikrar, Suriye’nin birçok bölgesinde hala kırılgan olmaya devam ediyor." uyarısında bulundu.

Yeni sürece ilişkin önemli zorlukların da bulunduğuna işaret eden Pedersen, ülke çapında ateşkese yönelik gerilimin azaltılması ve askeri gruplar arasındaki gerginliklerin giderilmesi için çaba gerektiğini söyledi.

Pedersen, Suriye'de genel ihtiyaçların çok büyük olduğuna dikkati çekerek, 14 yıllık ihtilafın Suriye ekonomisini tahrip ettiğini, Suriyelilerin yüzde 90’ının yoksulluk içinde yaşadığını ifade etti.

Durumu düzeltmek için insani yardımın yeterli olmayacağını belirten Pedersen, ekonomik kalkınma ve yeniden inşa süreci için yaptırımların nihayetinde sona erdirilmesi gerektiğini bildirdi.

Pedersen, diğer bir zorluğun ise siyasi olduğunu kaydederek, "Suriyeliler kendi geleceklerini belirlemek ve meşru hedeflerini gerçekleştirmek için çok büyük fedakarlıklarda bulundu. Siyasi sürecin doğru yolda ilerlemesini sağlamalıyız." dedi.

BMGK'nin Suriye'de siyasi çözüme ilişkin kabul ettiği 2254 sayılı kararının teknik anlamda artık uygulanamayacağına ilişkin görüşün yaygınlaştığına işaret eden Pedersen, "Ancak bu kararın temel ilkesi olan geniş Suriyeli mutabakatı hala geçerlidir. 2254 sayılı kararın tanımladığı taraflardan biri devrildi ve sürecin bir parçası olamaz. Yine de siyasi geçiş süreci gereklidir ve bu kapsayıcı ve Suriye'ye ait bir süreçle sağlanacaktır." değerlendirmesinde bulundu.