Türk, Bangladeş'teki gösterilerde yaşanan şiddet olaylarına ilişkin yazılı açıklama yaptı. "Bangladeş'teki şok edici şiddet durmalı. Hafta sonu çok sayıda protestocu daha öldürüldü." ifadelerini kullanan Türk, Sirajganj bölgesinde bir karakola düzenlenen saldırıda en az 13 polisin öldürüldüğünü kaydetti.
Türk, Dakka'da kitlesel bir yürüyüş planlandığını ve iktidar partisinin gençlik yapılanmasının protestoculara karşı harekete geçtiğini ifade ederek, "Daha fazla can kaybı ve geniş çaplı yıkım olmasından derinden endişe ediyorum. Siyasi liderliğe ve güvenlik güçlerine yaşam hakkı, barışçıl toplanma ve ifade özgürlüğünü koruma yükümlülüklerine uymaları için acil çağrıda bulunuyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Sorumluluğu olan yetkililer dahil insan hakları ihlallerinin hesap verebilirliğinin hayati önem taşıdığını kaydeden Türk, uluslararası toplumun, böyle kritik bir zamanda "cezasızlığın olmayacağını" açıkça belirtmesi gerektiğine dikkati çekti.
Türk, Bangladeş hükümeti, protesto hareketine barışçıl bir şekilde katılanları hedef almaya son vermeli, keyfi gözaltına alınanları derhal serbest bırakmalı, tam internet erişimini sağlamalı ve anlamlı diyalog için koşullar oluşturulmalı." ifadelerine yer verdi.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Türk, aşırı güç kullanımı, kasıtlı yanlış bilgi yayma ve şiddete teşvik dahil halkın hoşnutsuzluğunu bastırmaya yönelik devam eden çabaların derhal sonlandırılması gerektiğini de vurguladı.
Bangladeş'te düzenlenen hükümet karşıtı gösterilerde hayatını kaybedenlerin sayısının 93'e yükseldiği bildirilmişti.
Ne olmuştu?
Bangladeş'te 1971'deki Bağımsızlık Savaşı'nda görev alan kişilerin çocuklarına kamuda kontenjan ayrılması kararının ardından protestolar başlamıştı.
Bangladeş İçişleri Bakanı Asaduzzaman Khan Kamal, protestolarda 147 kişinin yaşamını yitirdiğini açıklamış, basında yer alan haberlerde ölü sayısının 200'ü aştığı belirtilmişti.
Bangladeş'te yaklaşık 2 bin kişi temmuzda başlayan protestolarda ölenler için başkent Dakka'nın çeşitli noktalarında toplanmış, polis de sloganlarla hükümeti protesto eden göstericilerin etrafını sarmıştı.
Başkentin Uttara bölgesinde de protestocu öğrencilerle karşı karşıya gelen polis, göz yaşartıcı gaz ve ses bombası kullanmıştı.
"Kamuda kontenjan kararı" protestolarındaki "ölüm, gözaltı, saldırı ve kayıplara" dikkati çekmek için düzenlenen gösteriler sırasında öğrencilerle güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmalarda ise biri polis 2 kişi ölmüş, 100'den fazla kişi yaralanmıştı.