Fletcher, geçen hafta Orta Doğu'da gerçekleştirdiği ziyaretlere ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Şam, Humus, Halep, İdlib, Ankara, Beyrut, Nebatiye ve Amman'daki BM çalışanları, yetkililer ve topluluklarla görüştüğünü anlatan Fletcher, son olarak işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki insani yardım ekipleriyle bir araya geldiğini kaydetti.
Fletcher, Uluslararası Adalet Divanının (UAD) Ocak 2024'te Gazze Şeridi'nde Soykırım Sözleşmesi'nin uygulanması davasında ilk geçici tedbir kararlarını açıkladığını hatırlatarak, şiddetin sürekli yaşandığı Gazze'de sivillerin güvende olduğu hiçbir yerin bulunmadığını, okul, hastane ve sivil altyapıların moloz haline geldiğini belirtti.
"Gazze'nin kuzeyi, iki aydan uzun süredir neredeyse tamamen kuşatma altında ve bu da kıtlık korkusunu artırıyor." ifadesini kullanan Fletcher, bu durumun, Gazze'nin güneyinde aşırı kalabalık ve korkunç yaşam koşullarına neden olduğuna dikkati çekti.
Fletcher, kış şartları ağırlaşırken Gazze'de daha da büyük insani ihtiyaçların ortaya çıktığının altını çizerek, İsrail'in Gazze'nin her yeri için tahliye taleplerinin ve yoğun nüfuslu bölgelere saldırılarının devam ettiğini anımsattı.
Gazze Şeridi'ne insani yardım ulaştırmak için uğraştıklarına işaret eden Fletcher, Gazze’nin son bir yılda en fazla insani yardım görevlisinin öldürüldüğü ve tehlikeli yer olarak kayıtlara geçtiğini belirtti.
Fletcher, "Büyük insani ihtiyaçlara rağmen acil ihtiyaç duyulan yardımın bir kısmını dahi Gazze'ye ulaştırmak neredeyse imkansız hale geldi. İsrail yetkilileri, bizim bu anlamlı erişim talebimizi reddetmeye devam ediyor. 6 Ekim'den bu yana Gazze'nin kuzeyine erişim için 100'den fazla talep reddedildi. Ayrıca şu anda kanun ile düzenin bozulduğunu ve yerel çeteler tarafından tedariklerimizin sistematik olarak silahlı yağmalandığını görüyoruz." ifadelerini kullandı.
İşgal altındaki Batı Şeria'da durumun kötüleşmeye devam ettiğine dikkati çeken Fletcher, ölüm sayısının kaydedilen en yüksek seviyede olduğunu vurguladı.
