Lübnan devlet medyasının bildirdiğine göre, İsrail, cumartesi gecesi gerçekleştirdiği hava saldırılarında Beyrut'un güneyini ve kenar mahallelerini vurdu. Lübnan Ulusal Haber Ajansı, "İsrail savaş uçakları, Beyrut'un güney banliyölerine 4, Chweifat bölgesine ise birçok şiddetli saldırı gerçekleştirdi” ifadelerini kullandı. Beyrut’ta yaşayanlar, dün geceki saldırıların şimdiye kadar yaşanan çatışmaların en şiddetlisi olduğunu ve bazılarının Beyrut'un uluslararası havalimanı yakınlarını vurduğunu bildirdi.

İsrail Hava Kuvvetleri: "Bölge halkına saldırılardan önce uyarı yapıldı"

İsrail Hava Kuvvetleri, Beyrut'a düzenlenen hava saldırılarıyla ilgili bir açıklama yayınladı. Sosyal medya hesabından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Gece boyunca İsrail Hava Kuvvetlerine ait savaş uçakları, İstihbarat Bölümünün hassas istihbarat rehberliğinde, Beyrut'ta çok sayıda mühimmat deposuna ve bölgedeki diğer terörist altyapılara yönelik bir dizi hedefli saldırı gerçekleştirmiştir. Saldırılardan önce, bölge halkına önceden yapılan uyarılar da dahil olmak üzere, olaya dahil olmayanların zarar görme ihtimalini azaltmak için birçok adım atılmıştır. Terör örgütü Hizbullah silah ve üretim tesislerini Beyrut'un kalbindeki konutların altına yerleştirerek bölge halkını riske atmaktadır. IDF, Hizbullah'ın Lübnan'daki askeri kabiliyetlerine ve altyapısına güçlü bir şekilde saldırmaya, zarar vermeye ve çökertmeye devam edecektir.”

Yunus Resul: "Tüm yollar kapatılmadan önce Türk vatandaşları Lübnan'dan ne zaman tahliye edilecek"

Öte yandan, Beyrut’ta yaşayan Yunus Resul, 6 kişiden oluşan ailesiyle birlikte hala Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden tahliye edilmeleri için yardım beklediklerini söyledi. Dün geceki saldırıların Beyrut’un uluslararası havalimanı yakınlarında gerçekleştiğini, toplamda 30’a yakın bombardıman yapıldığını belirten Resul, "korkunç bir gece yaşandı" dedi. Resul, Türk Hükümeti ve Dışişleri Bakanlığı’na tahliye edilmeleri için yardım çağrısında bulunarak, "Tüm hava, deniz ve kara limanları kapatılmadan önce Türk vatandaşları Lübnan'dan ne zaman tahliye edilecek" dedi.

"Hükümetin bir an önce bizi kurtarmak için acele etmesini talep ediyoruz"

Yaklaşık binden fazla Türk vatandaşının Beyrut’tan tahliye edilmeyi beklediğini dile getiren Resul, şöyle konuştu:

"İnsanlar sürekli korku içinde yaşıyor ve Beyrut banliyölerine yönelik saldırılar artıyor ve gece gündüz durmuyor. Düşman, ambulans ekiplerinin kurtarma görevlerini yerine getirmelerini bile engelliyor ve onları hedef alıyor. Hükümetin bir an önce bizi kurtarmak için acele etmesini talep ediyoruz. Birçok yabancı ülke, vatandaşlarını tahliye etmeye başladı, bazıları çoktan tahliye edildi ve biz Türkler olarak bekliyoruz. Henüz bir cevap yok.”

Beyrut’taki Türk Konsolosluğu’nun tahliyeleri için kendilerine isimlerini Türkiye Dışişleri Bakanlığı'na kaydettirmeleri gerektiğini söylediğini belirten Resul konuya ilişkin ayrıca şunları söyledi:

"Geçen hafta salı günü pasaportumuzun bir kopyasını ve iletişim numaramızı ilk kez WhatsApp üzerinden gönderdik. Daha sonra Büyükelçilik bizden ve ailemizden Türkiye'de kimse varsa Dışişleri Bakanlığı'nı arayıp isimlerimizi kaydettirmemizi istedi ve biz de yaptık. Dün Büyükelçiliği arayarak isimlerimizi kaydettirdiğimizi ve tahliyenin ne zaman olacağını bilmemiz gerektiğini söyledim."

Büyükelçikten, tahliyeler konusunda;  "Şimdilik tahliye planı hazır değil" dendiğini söyleyen Resul, "Yetkili makamdan bilgi ve emir gelmesini bekliyoruz" diye konuştu.

5 bin yıllık iskelet bulundu 5 bin yıllık iskelet bulundu

"Ailem ve akrabarımla tahliye olmak için bekliyoruz"

6 kişilik bir aile olduklarını belirten Resul, eşi ve sırasıyla 14, 12 ve 9 yaşlarındaki 3 çocuğu ve kayınvalidesiyle birlikte tahliye edilmek üzere beklediklerini vurguladı. Bunun yanı sıra Resul, Türk vatandaşı olan Mohamed adlı kuzeni ve onun ailesinin de tahliye olmayı beklediğini dile getirerek, "Kuzenim Türk vatandaşı, 2 çocuğu var. Bir erkek çocuğu yaklaşık 3 yaşında ve doğduğundan beri ağızla ilgili özel bir sağlık sorunu var. Diğer ise ve 1,5 yaşlarında bir kız çocuğu. Eşi ise Suriyeli olduğu ve henüz pasaportu olmadığı için ailesiyle seyahat etmekte sorun yaşayabilir" dedi.