CGTN Haber Merkezi
Taobao, 16 Nisan'da ABD’de APP indirme sıralamasında ikinci sıraya yükseldi. Sosyal medyada “How to shop on TAOBAO” başlıklı rehber içerikler giderek popüler olurken, Çinli satıcıların online satış platformlarına küresel alıcılar akın ediyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın başlattığı “gümrük fırtınası” nedeniyle Çin mallarına olan küresel ilgi bir anda arttı.
Çinli internet kullanıcıları ABD’li tüketicilere bir çağrı yaptı: “Önce Alipay’de bir hesap açın, sonra yanınıza büyük bir çanta alın ve Çin’e gelin. Bu ülkede istediğiniz her şeyi alabilirsiniz!”
Tüm bu gelişmeler aslında küresel tedarik zincirinin gerçeklerini yansıtıyor. Sırtını verimli üretim ve tedarik zincirlerine dayanan Çin’in imalat sektörü, kapsamlı bir avantaja sahip. 9,9 dolarlık peruktan 999 dolarlık drona, Los Angeles'taki bir ev hanımının kullandığı mutfak cihazından Silikon Vadisi'ndeki mühendislerin akıllı ev sistemlerine kadar Çin’deki fabrikalar, her türlü tüketicinin talebini en kısa süre içinde karşılayabiliyor.
Gümrük fırtınasının absürtlükleri
Koparılan “gümrük fırtınasında” ironik birçok ayrıntı göze çarpıyor: Örneğin, Beyaz Saray sözcüsü, basın toplantılarında “Made in China” etiketli kıyafetler giyiyor. Ya da Trump Tower’deki hediyelik eşyalarından ABD’li siyasetçilerin Beyaz Saray'da imza atarken kullandıkları kalemlere kadar pek çok ürün Çin menşeli. ABD'li politikacılar için “Çin'i karalamak bir meslek işi, Çin malı ürünler kullanmak ise bir yaşam tarzı”. Bu ikilem, artık politik bir şakaya dönüştü.
Ortaya çıkan tablo, ABD'nin Çin ürünlerine olan bağımlılığını gözler önüne seriyor. ABD, yerel üretimi canlandırmak ve borç yükünü azaltmak istiyor, ancak Çin'in verimlilik ve maliyet avantajıyla rekabet edemiyor. Çin, Apple'ın iPhone'larından Tesla'nın elektrikli araçlarına kadar birçok ABD şirketi için hayati bir tedarikçi konumunda.
Geri döndürülemez küresel bağlılık
Günümüz dünya ekonomisi “sen-ben iç içe” bir yapıda. ABD'nin ek tarife politikaları, kendi tüketici pazarında enflasyon korkusuyla “stokçuluğa” yol açtı. “Anı yaşa” kültüründeki Amerikalılar bile harcamalarını kısmaya başladı. Gümrük duvarları Çin'i değil, ABD’nin kendi halkını vurdu.
Öte yandan “gümrük fırtınası”, küresel ekonomik entegrasyonun dayanıklılığını da kanıtladı. Çin’in Shenzhen kentindeki bir e-ticaret firması “72 saatte küresel teslimat, dil engeli yok!” ilanı asarken, Hangzhou'daki bir tekstil atölyesi canlı yayında aldığı siparişleri 48 saatte Teksas'a ulaştırıyor. Yine, Foshan'daki bir aydınlatma ürünleri fabrikası acil posta şirketi Cainiao'nun küresel lojistik ağı sayesinde Londra'ya hızlı teslimat yapıyor. Washington yönetimi “Çin’le ayrışma” muhabbeti yaparken, her gün binlerce kargo Çin'den ABD'ye uçuyor.
Tarih tekerrür ediyor; Beyaz Saray küresel ticaret kurallarını değiştirmeye çalışırken, tüm dünyadan tüketiciler cüzdanlarıyla “Çin malı” efsanesini yazmaya devam ediyor. Yiwu kentinin küçük ürünlerinden Huawei'nin 5G istasyonlarına, TikTok'tan yenilenebilir enerji teknolojilerine kadar hem kaliteli, hem de ucuz olan Çin ürünleri, küresel tedarik zincirinde istikrarın korunması için katkı sağlıyor. ABD’de market raflarının “Made in China” etiketlerini dışlayamadığı bir dönemde, küresel ekonomik sistem ABD’nin başlattığı gümrük savaşına nihai yanıtı veriyor:
Gerçek öncülük, piyasanın seçimiyle kazanılır, ambargolarla değil!





