Son günlerde, BBC aniden Çin’in Xinjiang Bölgesi’ne el uzattı. Bir taraftan Japon tekstil markası UNIQLO’nun yönetimiyle röportaj yapıp onların ağzından “Xinjiang’ın pamuğu zorla çalıştırılmanın ürünü” diye eski yalan üzerinden yeniden edebiyat yapıyor, diğer taraftan “ABD ve Avrupa’daki çeşitli ketçaplarda, Xinjiang’dan domates kullanılıyor ve bu domatesler de zorla çalıştırılma aracılığıyla ediniliyor” yalanını yaymaya çalışıyor.
Bu provakasyonları, sadece ve sadece BBC yapabilir. Oysa Xinjiang’da pamuk ve domates çoktan makine ile toplanma aşamasına girdi. Dünyaca meşhur kaliteli bu domatesler, ekimden hasada kadar tamamen makinelerle elde ediliyor. Xinjiang’ın pamuğu ve domatesinin makine ile toplanma oranı %90 ve %85’e ulaştı. Peki hal böyleyken, “Zorla çalıştırmak” nereden çıktı? BBC’nin sözde “zorla çalıştırma” yalanı, vicdansız ve usulsüz bir şaka.
BBC gibi batılı basının haberlerine baktığımızda, sözde “deliller”in çoğu “ileri sürüldü” ve “hissedildi” gibi subjektif değerlendirmedir. Tespit yapılmadan Xinjiang’ın pamuk ve domates toplama sektörünü “zorla çalıştırma” yalanıyla karalıyorlar.
2020 yılında, İsviçreli BCI (better cotton initiative) Shanghai temsilciliği açık ve net bir şekilde, Çin genelinde hiçbir “zorla çalıştırma”ya ilişkin vakaya rastlanmadığını açıklamıştı. Ama diğer yandan BCI merkezi güvenilir raporları görmezden gelerek, Xinjiang’daki pamuk şirketlerinde sözde “zorla çalıştırma” olduğunu iddia etmişti. BCI’nin sponsorları listesinde ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı bulunuyor. ABD hükümetinin iradesini temsil eden bu kuruluşun BCI’ye etkileri son derece büyüktür. BCI ve bir dizi batılı basının durmadan Xinjiang’ın pamuğuna “zorla çalıştırma” çamuru atmasının arkasındaki temel gerekçeler ortada.
Bu sefer domatesle ilgili “zorla çalıştırma” yalanında, BBC aylardır ABD, İngiltere ve Almanya’da satılan 64 ketçap markası için “kaynak araştırması” yaptığını ve bu markaların domatesi Çin’in Xinjiang bölgesinden aldığını yazdı. Peki BBC’nin bunca boş zamanı varken, neden Xinjiang’a gidip gerçekleri araştırmak için zamanı yok? Çünkü onların gitmeye cesareti yok, çünkü gittikten sonra sadece Xinjiang’da zorla çalıştırmanın olmadığına dair gerçekleri yazabilirler, sadece Xinjiang’da farklı etnik grupların uyum içinde bir arada bulunduğuna ve çalışmakla zenginleştiğine dair gerçekleri yazabilirler.
Son yıllarda, bazı art niyetli şahıslar “zorla çalıştırma” yalanıyla dikkat çekmeye çalışıyor, bir dizi “yönetmenler” ve “oyuncular” sahneye çıkarak sözde “deliller” ve “raporlar” yayınladılar. Basının temeli, doğru ve tarafsız haberler yayınlamaktır. Bu açıdan “zorla çalıştırma” sorununa baktığımızda, bunlar sadece batılı ülkelerin Çin’i karalamak için uydurduğu bir yöntemdir. Bu iddiaları yerinde inceleme zahmetinde bulunmadıkları gibi, en temel verileri bile araştırmak istemediler.
Ama bu şahısların karalaması, Xinjiang mallarının değeri ve kalitesini değiştirmez, Xinjiang’ın ekonomik gelişmesi ve toplumsal istikrarını bozamaz. Bu yılın ilk 10 ayında, Xinjiang’ın dış ticareti 362,79 milyar RMB’ye ulaşarak, geçen yıla göre yüzde 28 oranıyla arttı, ve artış hızı açısından Çin’in eyaletlerinde birinci sırada. Bunun içinde ithalat yüzde 28,9’luk artışla 308,29 milyar RMB, ihracatı yüzde 23’lük artışla 54,5 milyar RMB oldu. Bu rakamlar, uluslararası camianın batının Xinjiang yalanlarına inanmadığını gösteriyor. Çin’in kapıları her zaman dışa açıktır. Yabancı konukların Xinjiang’da gezmesini, yerel uyumlu toplumu ve gelişen ekonomisini deneyimlemesini, ve birlikte BBC’lerin bozuk yalanlarını boykot etmesini ümit ederiz.