Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 2 binin üzerinde sahipsiz hayvana ev sahipliği yapabilecek kapasitede, 51 bin 500 metrekare alan üzerine kurulu Arnavutköy Sokak Hayvanları Beslenme ve Sahiplendirme Merkezi'nin açılışına katıldı.
Yumaklı, açılışta yaptığı konuşmada, sahipsiz hayvanların sokaklarda güvensiz, her türlü tehlike ve şiddete açık bir durumda yaşamaya çalıştığını, bir yandan da içgüdüleriyle sahipsiz, başıboş şekilde sokaklarda dolaşmalarının vatandaşların can güvenliğini tehdit ettiğini söyledi.
Açılışı yapılan merkezin İstanbul'un en büyük sokak hayvanları beslenme ve sahiplendirme merkezi olduğunun altını çizen Yumaklı, şu bilgileri verdi:
"Bu merkez sayesinde sahipsiz hayvanlarımız, sağlıklı ve mutlu bir şekilde yaşamlarına devam edecekler. Arnavutköy Belediyemiz üzerine düşeni yerine getirmiş durumda. Bu merkezin Türkiye'deki bütün belediyeler için örnek olmasını temenni ediyorum. Hayvanların şiddete uğraması hiçbir şekilde kabul edilemez, mevcuttaki kanun bunu şiddetli bir şekilde yasaklıyor. Bunun için gerekli maddeler var. Son yapılan düzenlemelerde de bunu haklı gösterecek herhangi bir düzenleme kesinlikle söz konusu değil. Ancak sokaklarda başıboş gezen hem toplumsal hayatı hem de toplumun her kesiminde insanların can güvenliğini tehdit edecek bir noktaya gelmesi de aynı şekilde kabul edilemez. Sokaklarda başıboş hayvanlar olmayacak, dolayısıyla bireysel sahiplenmeler birinci noktada olacak, onun yetmediği yerde de belediyelerimiz bu tür tesislerle sahiplenmeyi yerine getirmiş olacaklar."
"Bakımevi için son 15 yılda 63 ilde 118 yerel yönetime mali destek verdik"
Yeni açılan merkezin son derece modern olduğunu vurgulayan Yumaklı, "Kainatta yaşamını süren her canlı Cenabıhak tarafından insanlara emanet edilmiştir. Adını bildiğimiz veya bilmediğimiz binlerce canlı, ekosistemin ayrılmaz bir parçasıdır. Onlarla birlikte bu dünyayı paylaşıyoruz. Dolayısıyla bizlerin küçüğünden büyüğüne kadar bizim dışımızdaki canlılara merhamet göstermemiz şart." dedi.
Selçuklu ve Osmanlı döneminde hayvan yararına birçok vakıf kurulduğunu anımsatan Yumaklı, yapılan çalışmalara ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bakanlık olarak destek olduğumuz hayvan bakımevi yapımı ve kısırlaştırma ile alakalı uzun yıllardır devam eden bir süreç var. Bakımevi için son 15 yılda 63 ilde 118 yerel yönetime mali destek verdik. Kısırlaştırmayla ilgili ise son 7 yılda 862 binden fazla hayvan için yine mali destek sağladık. Yerel yönetimler tarafından ise son 20 yılda yaklaşık 3 milyon sahipsiz hayvan aşılandı. 2,5 milyon hayvan kısırlaştırıldı. 533 binden fazla hayvan da sahiplendirildi.
Ülkemizde 4 milyon civarında sahipsiz hayvanın sokaklarda olduğunu tahmin ediyoruz. Bu açıdan bakıldığında hem bizim hem yerel yönetimlerimizin hem sivil toplum kuruluşlarımızın ve gerçek hayvanseverlerimizin elini daha fazla taşın altına koyması gerekiyor. Bunun için kısa süre önce İçişleri, Adalet, Çevre ve Şehircilik, Sağlık, Hazine ve Maliye Bakanlıklarımızın katkılarıyla Hayvanları Koruma Kanunu'nda önemli değişiklikler yaptık. Bu değişiklik yapılırken, toplumun tüm kesimiyle istişarede bulunduk. Bu kanunun ve bu kanundaki en son düzenlemelerin hayata geçmesini istemeyen bir kesim oldu. Konuya bütün olarak bakmadılar. 'Sokaklarda başıboş, normal olarak içgüdüleri ile hareket ettiği için vatandaşımızı tehlikeye atan hayvanların olması kabul edilemez' dediğimizde onların söylediği sadece 'Hayır, olmaz.' oldu. Peki bu sorunu nasıl çözeceğiz? Bu gibi tesisleri devreye alarak çözeceğiz."
"Hiçbir şekilde hiçbir hayvana eziyet edilmesini kabul de tasvip de etmiyoruz"
İbrahim Yumaklı, yasayla birlikte hem köpeklerin insanlara ve diğer hayvanlara zarar vermesinin önüne geçmeyi hem de sahiplendirmeyi öncelediklerini söyledi.
Yumaklı, "Son dönemde özellikle, adeta bir operasyon merkezi haline gelen sosyal medyada çoğunlukla da manipüle edilen, görevini yerine getirmek isteyenleri engellemeye yönelik davranışları iyi niyetli görmüyoruz. Hiçbir şekilde hiçbir hayvana eziyet edilmesini kabul de tasvip de etmiyoruz. Bu kanunda buna dönük herhangi bir kelime bile yoktur." dedi.
Yasa değişikliği nedeniyle yasayı uygulamak isteyen görevlilerin, manipülasyona itibar etmemesi, yasada olduğu şekilde, olması gerektiği gibi işlerini yapması konusunda teşvik eden Yumaklı, şunları söyledi:
"Yasa değişikliğinde belediyelerimize 2028'in sonuna kadar görev verildi. Yükümlülükleri ile ilgili envanter çalışmasını bitirdik, güncelliyoruz. Bakımevi kurmak ve rehabilitasyon ve hayvanlar sahiplendirilinceye kadar onlara bakmak için nüfusu 25 binden fazla olan belediyeler bütçe gelirlerinin binde beşini, büyükşehir belediyeleri ise binde üçünü ayırmak zorunda. Bu bütçe başka bir amaç için kullanılamaz. Eğer bu oranların üzerinde harcama yapılırsa bu ekstra yapılan harcamanın yüzde 40'ı Hazine ve Maliye Bakanlığımız tarafından belediyelere verilecek. Bakanlık olarak biz de 2025 yılı bütçemizde sahipsiz sokak hayvanlarımız için önemli miktarda kaynak ayırdık. 2025 yılı bütçemizde 1,8 milyar liralık bir kaynağı ayırdık. Buradan hükümetimizin kararlılığını ve söylediğini yapmak için üstüne düşeni yaptığını söylemek isterim."
Belediyelerin bugün açılan merkez gibi yer taleplerini, Bakanlığın ilgili birimlerinin, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da karşılayacağını bildiren Yumaklı, bu konuya bugüne kadar kaynak ayırmayan belediyelerin, bundan sonra bu konuya geri dönmelerini beklediğini söyledi.
Yasa sonrası bir uygulama yönetmeliği ihtiyacı bulunduğunu ifade eden Yumaklı, "Bununla ilgili de yine bütün taraflarla bu uygulama yönetmeliğini konuştuk ve paylaştık. Taslak metnin, tartışılan metnin bir kısmı sosyal medyada yer alıyor, onlara itibar etmeyin, en son hali bütün tarafların önerileri, düşünceleri dikkate alınarak revize edilmiş durumda. Önümüzdeki günlerde Resmi Gazete'de yayımlayarak yürürlüğe sokmuş olacağız." dedi.
Bakan Yumaklı, Zeytin'i sahiplendi
Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, açılışın ardından tesisleri ve sokak hayvanlarına sunulacak olanakları inceledi.
Daha sonra barınakta gazetecileri tarafından "Zeytin" ismi verilen sokak köpeğini sahiplenen Yumaklı, herkese sokak köpeklerini sahiplenme çağrısında bulunarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İsmi Zeytin oldu, biz de Zeytin'i sahiplendik. Bu hayvanların yeri başıboş gezdikleri sokaklar değil. Onlar içgüdüleri ile hareket ediyorlar ancak sokaklarda insanların sosyal yaşamını tehdit edecek hale bürünmeleri bu hayvanların suçu değil. Ancak 'Sokaklarda hiçbir şey değişmeden hayatlarına devam etsinler' demek de doğru değil. Birini birisine tercih etmiyoruz. Sokaklarda sahipsiz köpek olmasın. Bireysel ya da kurumsal olarak sahiplenilsin. Belediyeler, bu tür tesislerde onların bakımını ve sahiplendirilmesini sağlasınlar. Böylece bu sorunu çözmüş olalım. Katkı veren herkese teşekkür ediyorum."
