Türkiye

Bakan Tunç: Yeni bir anayasa yapmak milletimize borcumuz

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Bizim darbecilerin yazdığı bir anayasa değil de milletin temsilcilerinin Meclis’te uzlaşarak bir toplumsal sözleşme hüviyetinde yeni bir anayasayı yapmak milletimize olan borcumuz. İnşallah 28'inci dönem parlamentosu, bu borcu yerine getirerek Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına başlarken yeni bir anayasayla yolumuza devam ederiz" dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye Buluşmaları programının ardından Tekirdağ Bölge Adliye Mahkemesi'nin açılışına katıldı. 

Türkiye'nin 2016 yılında Bölge Adliye Mahkemesi sistemine geçtiğini söyleyen Tunç, "Üç dereceli bir yargılama sistemine adım attık. 2016'da 7 bölgede faaliyete geçirmiştik, sonrasında her geçen yıl bölge sayıları arttı ve artmaya devam etti. En son Tekirdağ, Malatya ve Denizli Bölge Adliye Mahkemelerimizin kurulması sağlanmıştı. Faaliyete geçirilmesiyle ilgili devam ettirdik. Bugün Tekirdağ'ı açıyoruz. Haftaya cuma günü Denizli'nin açılışını gerçekleştireceğiz inşallah. Tabii Malatya Bölge Adliye Mahkememiz, bir depremle orada sarsıldık adliyelerimiz yıkıldı. İnşaatlara hızlı bir şekilde başladık. Oranın da inşaat çalışmaları devam ediyor ve inşallah Malatya'mızda da Bölge Adliye Mahkememizi kazandıracağız. Böylece bölge adliye mahkemesi sayımız da şu anda 15 olan sayı 18'e yükselmiş olacak. Şu anda 17'ye yükseliyor bu adli yılla beraber. Tabii istinaf önemli. İstinaf özellikle bizim yargı reformu kapsamında değerlendirebileceğimiz önemli bir gelişme. Üç dereceli bir sisteme geçmemiz. Dosyaların ikinci bir gözde yeniden olay bakımından da incelenmesi anlamında istinaf sürecinin, özellikle hak kayıplarının önlenmesi konusunda yine bölgede kesinleşecek olan dosyalar bakımından hızlı yargılama ve daha çabuk hakka kavuşma bakımından üç dereceli sistemin hukuk sistemimize önemli katkı sağladığını düşünüyoruz ve istinaf yargılamasıyla beraber hak arama yollarını arttırdığımız önemli reformlardan birini hayata geçiriyoruz ve kararlardaki isabet oranının da giderek arttığını görmek mümkün. Onama oranlarına baktığımız zaman, Yargıtay ve Danıştay'da görülen davalarda istinaf sürecinden geçen yargılamaların özellikle isabet oranının çok yüksek olduğunu görmek mümkün" diye konuştu.

'BU YIL 78 İSTİNAF DAİRESİ KURARAK İSTİNAFI GÜÇLENDİRDİK'

Bölge Adliye Mahkemeleri'nde 236 ceza ve 267 hukuk dairesinde 2 bin 977 hakim ve savcının görev yaptığını belirten Bakan Tunç, "25 bin hakim ve savcımız var. Bunun 3 bin civarı Bölge Adliye Mahkemelerimizde görev yapan hakim ve savcılarımız. Bölge idare mahkemelerinde de 70 idari dava dairesi var, 27 vergi dava dairesi var, 543 hakim idari yargıda, Bölge İdare Mahkemelerinde görev yapıyor. Tabii makul sürede yargılanma hakkının tesisi bakımından Bölge Adliye Mahkemelerindeki hakim ve savcı sayılarımızı da arttırıyoruz. Son bir yılda 78 yeni istinaf dairesi kurarak istinafı bu sene itibariyle daha da güçlendirdik. Çünkü bazı dairelerimizde iş yoğunluğu ve bazı konjonktürel durumlar nedeniyle kira davaları, iş davaları, bazı ticari davalarda yoğunlaşma oldu. O dairelerdeki hızı arttıracak, iş yükünü karşılamak üzere yeni daireler kurulmasını sağladık. Bu anlamda 78 istinaf dairesi 2024 yılı itibariyle hizmete girmiş oldu. İlave olarak da bu dairelerimize 131 üye ve 62 daire başkanı ve 39 cumhuriyet savcısının atamasını gerçekleştirmiş olduk" şeklinde konuştu.

'CEZA VE HUKUK DAİRELERİNDE TOPLAM DOSYA SAYILARININ YÜZDE 85'İ KARARA BAĞLANDI'

Tekirdağ'da yeni açılan Bölge Adliye Mahkemesi'nin 5 ceza ve 5 hukuk dairesi olarak hizmete başladığını kaydeden Tunç, "10 daire başkanı ataması buraya gerçekleştirdik. 30 hakimimiz ve 7 cumhuriyet savcımız, 30 üyemiz Tekirdağ'da Bölge Adliye Mahkemesi'nde görev yapacaklar. Tabii istinaf yargılamalarında sistemi bir bütün halinde ele alarak ihtiyaç duyulan mevzuat değişikliklerini de hem geçmiş dönemlerde yapmaya çalıştık, hem de yine istinaf değerlendirme toplantıları yaparak, akademinin görüşlerini alarak, istinafta görev yapan daire başkanı ve üyelerimizin görüşlerini alarak, özellikle mevzuatla ilgili değişiklikler gerekiyorsa bunları yapmanın gayreti içerisindeyiz. Bundan sonra da yine bu uygulamayla ilgili olarak özellikle sizlerden hakim savcılarımızdan, başsavcılarımızdan ve aile başkanlarımızdan uygulamayla ilgili olarak, karşılaşmış olduğunuz sıkıntılarla ilgili önerileri her zaman bakanlığımıza, Hakimler ve Savcılar Kurulumuza ileterek buradaki işleyişi daha etkin hale getirmekte fayda olduğunu düşünüyoruz. Bugün itibariyle Bölge Adliye Mahkemelerinin ceza dairelerine gelen toplam dosya sayısı 4 milyon 62 bin 898. Bu dosyaların 3 milyon 548 bin 456'sı karara bağlanmış. Hukuk dairelerine gelen toplam dosya sayısı 3 milyon 867 bin. Bu dosyaların da 3 milyon 172 bin 498'i karara bağlanmış. Bu rakamları değerlendirdiğimizde 2016 yılından bu yana ceza ve hukuk dairelerinde yıl içerisinde gelen toplam dosya sayısının yüzde 85'inin karara bağlandığını görüyoruz. Tabii aslında bu önemli bir başarı. Ama tabii vatandaşlarımız yüzde 85'i karara bağlanıyorsa; 'neden benim davamın 3-4 yıl sürüyor?' diyebilir. Tabii bazı dava türleri bakımından, bazı dairelerimizde yoğunlaşma olduğunu da görüyoruz. Bunu da ortadan kaldırmak için bu sene faaliyete başta İstanbul'umuz olmak üzere birçok bölgede yeni daireler kurduk. Yeni heyetler oluşturduk ve oralardaki dosya sayısında önümüzdeki yıl da bunu göreceğiz, hızlı bir şekilde eridiğini ve vatandaşlarımızın özellikle uzun süren yargılama süreçlerinden kurtularak bir an önce haklarına kavuştuğunu inşallah göreceğiz" ifadelerini kullandı.

'YARGITAY VE DANIŞTAY GERÇEK ANLAMDA İÇTİHAT MAHKEME OLDU'

İstinaf mahkemeleriyle Yargıtay ve Danıştay'ın da iş yükünün azaldığının görülebildiğini dile getiren Tunç, "Yargıtay'la Danıştay'ın iş yükünün azaldığını yani Yargıtay'la Danıştay'ın gerçek anlamda bir içtihat mahkemesi hüviyetine kavuştuğunu da görüyoruz. Bu da istinafın zaten en önemli amaçlarından birisi. Yargıtay'ımızın ve Danıştay'ımızın bir içtihat mahkemesi olarak dosya sayısının daha da azalması nedeniyle bu görevini daha fazla yaptığını da görmek mümkün. Yargıtay'a 1 milyon 4 bin 180 dosya gelmiş. 2023 yılında bu sayı 1 milyon 4 binden 316 bine düşmüş. Dolayısıyla yüzde 68,5 oranında yargıya gelen dosyada azalma söz konusu. Yine Danıştay'da da 2016 yılında gelen dosya sayısı 267 bin iken 2023'te 88 bin 98'e düşmüş. Azalış oranına baktığımız zaman yüzde 67. Yargıtay ve Danıştay'ımızın iş yükünün azaldığını, gerçek anlamda bir içtihat mahkemeleri haline geldiklerinde, önlerinin açıldığını da memnuniyetle görmek mümkün" dedi.

'ADALETE ERİŞİMDE İSTİNAFIN ÖNEMLİ OLDUĞUNU VURGULUYORUZ'

Bakan Tunç, 2016 - 2023 yılı arasındaki verilere bakıldığında Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin verdiği kararlarda temyiz incelemesine gidenlerin onama oranının yüzde 87, bozma oranının yüzde 12.8 olduğuna dikkat çekerek, "Ceza dairelerine giden kararların onama oranı yüzde 83, bozma oranı 17. Burada da özellikle kararların titiz bir çalışma neticesinde aynı zamanda bir olay mahkemesi olarak verdikleri kararların Yargıtay ve Danıştay sürecinde de onama oranının çok yüksek olduğunu buradan görüyoruz ve kararların isabetliliğini görmek mümkün. Böylece vatandaşlarımızın özellikle adalete erişimi ve hakkın yerine gelmesi bakımından istinafın önemli olduğunu bir kez daha vurguluyoruz" diye konuştu.

'HAKİM VE SAVCI ADAYLARI İÇİN GÜÇLÜ ELEME SİSTEMİ GELDİ'

Yeni yetişecek hakim ve savcılar için getirilen uygulamaya da değinen Bakan Tunç, "Hakim ve savcı yardımcılığı sınavına girebilmek için hukuk mesleklerine giriş sınavını kazanması gerekecek ve aynı zamanda bu sene uygulamaya koyduğumuz hakim ve savcı yardımcılığı sistemiyle de iki yıl hakim, savcı adaylığı yerine artık 3 yıl süren hakim, savcı yardımcılığı sistemine geçtik. 2023 sonu itibariyle sınavlarını yapmıştık. Bu hafta eğitimlerine başlıyorlar. Bir yıl Adalet Akademisi'nde eğitim görecekler. 2 yıl tecrübeli hakim ve savcıların sizlerin yanında usta çırak ilişkisi içerisinde uygulamayı görecekler, yetişecekler, Adalet Akademisi'nde aldıkları ara sınavlar ve hakim savcılarımızın tecrübeli hakim ve savcılarımızın verdikleri puanlarla birlikte 70 puanı aşarlarsa Hakimler ve Savcılar Kurulumuz onları mesleğe kabul edecek. Dolayısıyla güçlü bir eleme sistemi geldi. Artık bu konuda çok daha güçlü, kürsünün daha donanımlı olması noktasındaki gayretimizi inşallah sürdürüyoruz" şeklinde konuştu.

'YARGININ BİR KISMINI YAPAY ZEKAYI DA DEVREYE ALARAK GELİŞTİRİYORUZ'

Türkiye genelindeki müstakil adliye binalarının da AK Parti döneminde arttığına dikkat çeken Bakan Tunç, "Diyoruz ki 78 müstakil adliye binası vardı 2002'de, bugün 367 tane var diyoruz. Bunu dediğimiz zaman bazıları diyor ki 'adliye saraylarıyla mı övünüyorsunuz?' Biz sadece adliye sarayı yaptığımızı söylemiyoruz ki. Biz avukatlık yaptığımız yıllarda o sıkıntıları çektik. Cumhurbaşkanımızdan önce, AK Parti'den önce bu ülkede merdiven altlarındaki yapılan o duruşmalardan, o daktilo seslerinden, o fotokopi kağıtlarının bile avukatlardan, yazı işleri müdürlerinin istediği, o günlerden geldik biz. Teknolojinin imkanlarının olmadığı o günlerden bugünlere geldik. Dolayısıyla o modern adalet sarayları, işte Tekirdağ'ımızda da yapıldı, inşallah diğer projelerimizi de hayata geçireceğiz. Adliyenin vakarına yakışır adliye binalarımızı yaptık ve bundan sonra da yapmaya ihtiyaç doğrultusunda devam edeceğiz. Teknolojinin tüm imkanlarını da adaletin hizmetine sunduk. UYAP sistemimiz bizim dünyaya örnek proje ve UYAP'ı sürekli geliştiriyoruz. Artık yapay zeka dönemine geçtik. Dijital çağdayız. Dolayısıyla yargı hizmetlerinin hızlandırılması anlamında da dijitalin kullanılması lazım. Yapay zekanın kullanılması lazım. Birçok dava tipi yapay zekayla daha hızlı bir şekilde çözülebileceğine yönelik projeler alıyoruz. Tanıtımlar gerçekleştiren arkadaşlarımız var. İlk başta; 'olur mu böyle şey' dediğimizde baktığınızda gerçekten özellikle yargının belli bir kısmının insan unsurunun dışında özellikle veriler ışığında karar verilen bazı hususlar var. Hatta bunların bir kısmını noterlere devrediyor. İşte miras belgeleri gibi diğer konular. Bunlara ilişkin özellikle yargımızın özellikle bir kısmını, yapay zekayı da devreye alarak bu yapımızı daha da geliştiriyoruz" ifadelerini kullandı.

'BU AYIN SONUNDA YENİ YARGI REFORMUNU CUMHURBAŞKANIMIZ PAYLAŞACAK'

Ülkede 2009'dan bu yana yargıda planlı bir reform süreci gerçekleştirildiğini anlatan Tunç, "2009, 2015, 2018 yıllarında üç kez güncellenen yargı reformu strateji belgelerimizi şimdi yeniden güncelledik. Bir yıl boyunca çalıştık. Bu bir yıl boyunca hakim ve savcılarımızdan, bölge adliyelerimizden, Yargıtay'ımızdan, ilk dereceden görüşler aldık. Uygulamada karşılaştığınız problemler nedir? Vatandaşlarımızın özellikle şikayet ettiği konular nedir? Yargı hizmetlerini aksatan hususlar nedir? Mevzuatımızda yapılması gereken değişiklik öneriniz nelerdir? Uygulamalarımızdan barolarımızdan, üniversitelerimizden görüşler aldık ve vatandaşlarımızın da erişimine açtığımız bir sayfamız var. Oraya da vatandaşlarımız yargıreformu.adalet.gov.tr'den görüşlerini ifade ediyorlar ve bu görüşler doğrultusunda önemli bir hazırlık yaptık. Bu ayın sonunda inşallah Sayın Cumhurbaşkanımız yeni yargı reformu strateji belgesini Türkiye yüz yılının ilk yargı reformu strateji belgesini kamuoyuyla paylaşacak ve o belgede koyulan hedefleri, yasamayı gerektirenler, idari uygulamaları gerektirenler, tüm bunları biz tek tek ele alarak önümüzdeki 2024-2028 yıllarını kapsayacak yargı reformu strateji belgesindeki hedefler doğrultusunda hiç durmadan yargı teşkilatımızla beraber çalışacağız ve vatandaşlarımızın yargı hizmetlerinden memnuniyetini en üst noktaya taşımanın gayreti içerisinde olacağız" şeklinde konuştu.

'SON 1 YILDA KURULAN MAHKEME SAYISI YÜZDE 30 ARTTI'

Sadece fiziki mekanlar değil, mahkeme sayılarının arttırılması, hakim savcı sayısının arttırılmasının da önemine değinen Bakan Tunç, "Dolayısıyla bizim son bir yılda kurduğumuz yeni mahkeme sayısını mevcut sayıyı yüzde 30 arttırmış oluyoruz. Dolayısıyla buraya görevlendireceğimiz yeni arkadaşlarımız şu anda Adalet Akademisi'nde üç bine yakın aday ve hakim savcı yardımcısı bunlar da mesleğe girdiklerinde inşallah yargı süreçlerini aksamadan devam etmesi, insan unsurunun daha da hem nitelik hem nicelik açısından artırılmasını sağlamaya çalışacağız" dedi.