İstanbul Aydın Üniversitesinin Florya Yerleşkesi'ndeki "2024-2025 Akademik Yılı Açılış Töreni"nde konuşan Tunç, öğrencilerle birlikte olmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.
Bilim merkezi, bilgi üretim yeri, araştırma ve buluşlarıyla üniversitelerin insanlığın gelişmesine katkı sunduğuna dikkati çeken Tunç, adalet ve eğitimin kalkınmanın ön şartı olduğunu, bu iki unsurun bulunmaması durumunda bir ülkenin kalkınmasının mümkün olamayacağını kaydetti.
Türkiye'nin demokrasi standardını yükseklere taşımanın gayreti içinde olduklarını dile getiren Tunç, yeni ihtiyaçlar karşısında kanunların çağa uygun hale getirilmesi için temel kanunları son yıllarda yenilediklerini anlattı.
2009, 2015 ve 2018 yıllarında üç Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin açıklandığını ve şimdi 4'üncüsünün hazırlığını yaptıklarını belirten Tunç, şunları kaydetti:
"Türkiye Yüzyılı Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında özellikle ceza adaleti sistemiyle ilgili çok önemli mevzuat değişiklikleri ve düzenlemeler olacak. Ceza adalet sisteminin soruşturma, kovuşturma ve infaz aşamasını daha da güçlendiren, soruşturmanın etkinliğini attıran, toplumda suç işlenmesini önleyen, suç ve suçluyla mücadeleyi daha etkin hale getirebilecek önemli mevzuat değişikliklerini bu Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında inşallah gerçekleştireceğiz."
Yargılamaların uzun sürmesi konusuna da değinen Tunç, "Geciken adalet, adalet değildir. Bu anlamda da kovuşturma aşaması dediğimiz dava aşamasını hızlandıran, vatandaşlarımızın yargıdan memnuniyetini en üst noktaya taşıyan, adalete güveni daha yükseklere çıkaran önemli düzenlemeler olacak." ifadelerini kullandı.
Yargının infaz aşamasıyla ilgili de bilgi veren Tunç, "Özellikle suçlunun ıslahı, topluma karıştığında bir daha suç işlememesiyle ilgili alınması gereken tedbirlerle ilgili de önemli düzenlemelerimiz olacak." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni kamuoyuyla paylaşacağını dile getiren Bakan Tunç, şöyle devam etti:
"Oradaki hedeflerin bir kısmı yasamayı ilgilendirecek, kanun değişikliği gerektirecek. Bir kısmı idari uygulamalarla hemen yürürlüğe konulabilecek hususlar olabilir ve önümüzdeki süreçte kısa, orta ve uzun vadeli 2024 ve 2028 yılları arasını kapsayacak olan yeni Yargı Reformu Strateji Belgemizi inşallah kamuoyuyla paylaşacak ve paylaştıktan sonra da o hedefleri hızlı bir şekilde gerçekleştirmenin gayreti ile yolumuza devam edeceğiz."
"Darbecilerin yazdığı bir anayasayla Türkiye Yüzyılı'na başlamak, bizim için bir yüz karasıdır"
Bir daha demokrasinin önünün kesilmemesi için önemli yapısal reformların gerçekleştirildiğini anlatan Tunç, "Farklı fikirlerin bir araya gelerek Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan, bulunmayan bütün siyasi düşüncelerin, partilerin bir araya gelerek bir uzlaşmayla yeni bir anayasa yapma konusunda başta usulde anlaşarak bir adım atması, başarmanın yarısıdır. Sonrasında da yine konuşarak ve tüm görüşleri de alarak, vatandaşlarımızın da görüşlerini alarak Türkiye'nin demokratik, sivil, katılımcı bir anayasaya kavuşmasını sağlayabiliriz. Bu, bizim milletimize olan borcumuzdur. Darbecilerin yazdığı bir anayasayla Türkiye Yüzyılı'na başlamak, bizim için bir yüz karasıdır. Sadece darbeciler tarafından yazdırılmış olması bile değiştirilmesi için yeter sebeptir." ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kadınlara yönelik şiddete de değinerek, şunları dile getirdi:
"Kadınlarımızı korumalıyız, kadına şiddet bizim kırmızı çizgimizdir. Bütün dünyanın problemi. Bir kadının bile şiddete uğraması, cinayete kurban gitmesi bizim yüreğimizi yaralar. O nedenle milletçe bu konuda mücadelemizi sürdürmeliyiz. Kanunlarımızda birtakım değişiklikler yaptık önleyebilmek için. Kadına karşı işlenen suçları ağırlaştırdık. 'Kadına karşı işlenen kasten öldürme suçları, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olsun.' dedik. 'Müebbet yetmez.' dedik. Kasten yaralamada, eziyette, tüm bunlarda cezaları arttırdık ve infaz sürelerini de yukarıya taşıdık. Tabii burada topyekun bir mücadele etmemiz gerekiyor. Bu anlamda da inşallah önümüzdeki süreçte kadınlarımızı koruyacak, kadına şiddeti önleyecek, çocuklarımızı koruyacak önemli yasal düzenlemeleri ve uygulamaları hayata geçirmenin gayreti içerisinde yolumuza devam edeceğiz."