Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İran Dışişleri Bakanı Abbas Irakçi ile İstanbul'daki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Fidan, İsrail'in uluslararası hukuku açık biçimde ihlal eden eylem ve söylemlerine son vermek zorunda olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Krizin başından bu yana yaptığımız uyarıyı tekrarlamak istiyorum: Savaşın tüm bölgeye yayılma riski asla hafife alınmamalı. Küresel düzeyde çok ciddi yansımaları olabilecek bir gerilimin içindeyiz. Bölge ülkeleri ve bölge dışı aktörler geri dönülemez bir adım atmaktan kaçınmak zorundalar. Biz Türkiye olarak bölgemizde savaş istemiyoruz. Bu konuda sağduyulu ve soğukkanlı davranılması gerektiğini savunuyoruz."
Mevcut gerilimi azaltmak için Gazze'de acilen ateşkes ilan edilmesi gerektiğini vurgulayan Fidan, İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarını bitirmesi, her türlü saldırgan tavırdan ve provokasyondan vazgeçmesi gerektiğini söyledi.
Bakan Fidan, 2 Ekim'den bu yana Gazze'nin kuzeyine hiç yardım gitmediğini belirterek, orada yaşayan insanların şu anda daha da çaresiz duruma düşmüş olduklarını kaydetti.
Hamas heyetiyle görüşme
"Hamas heyeti bizimle bu kardeşlerine nasıl daha fazla insani yardım yapabilir, uluslararası seferberlik nasıl oluşturabilir, onu görüştü. Biz, Türkiye olarak savaşın başından itibaren insani yardım faaliyetlerimizi artırmış durumdayız." diyen Fidan, şu ana kadar Türkiye'nin Gazze'ye sevk ettiği insani yardımların toplamının 84 bin tonu aştığını bildirdi.
Fidan, Hamas heyetiyle yaptığı görüşmede, Filistinliler arası birlik meselesini görüştüklerini, iç uzlaşma sürecinin, ulusal birlik sürecinin nasıl gittiğine ilişkin bilgi aldıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
"En son Kahire'de bir araya gelmişlerdi. Buradan da Mısırlı meslektaşlarımıza da teşekkür etmek istiyorum. Filistinlilerin iç uzlaşı sürecine Türkiye'yle beraber verdikleri destekten dolayı. İç uzlaşı süreci ne kadar iyi olursa Filistinler hem kendi birliklerini, beraberliklerini, dirliklerini daha iyi sağlayacaklar, kendi pozisyonlarını daha iyi temsil edecekler hem de işgal edilmeleri, sürülmeleri, insanlık dışı muameleye maruz kalmaları daha zor olacak. Onun için Filistin iç uzlaşısını çok önemli ve stratejik olduğunu değerlendiriyoruz."
"Türkiye, iki ülkenin refahını artırmak için gerekli siyasi iradeyi ortaya koymaya hazır"
İki ülke arasında daha fazla ticaret yaparak halkların refahını artırmanın mümkün olduğunu dile getiren Fidan, Türkiye olarak bunun için gerekli siyasi iradeyi ortaya koymaya hazır olduklarının altını çizdi.
Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dünkü dışişleri bakanları kabulünde bu konudaki irade beyanına değinerek, gerekli altyapı yatırımlarını yapmak ve sınır illerini kapsayan bölgeyi bir ticaret havzasına dönüştürmek istediklerini ifade etti.
İran ile yeni sınır kapıları açmaları, mevcut sınır kapılarını ve yollarını yenilemeleri ve bunların kapasitelerini artırmaları gerektiğine işaret eden Fidan, ulaştırma, gümrük ve sınır güvenliği konularında senelerdir atılması gereken adımlar olduğunu ve çok sistemli çalışılmasının gerektiğini anlattı.
Fidan, daha fazla gecikmeden karşılaşılan sorunları yaratıcı ve yapıcı bir anlayışla çözmek zorunda olduklarını kaydederek, ortak bir şekilde kararlı ve güçlü adımlar atılması gereken bir diğer alanın da terörle mücadele olduğunu vurguladı.
"PKK ve PJAK gibi uzantıları, iki ülkenin de ortak düşmanıdır"
Her iki ülkenin de uzun yıllar boyunca terörden çok büyük zararlar gördüğüne dikkati çeken Fidan, "Bugün PKK ve PJAK gibi uzantıları, iki ülkenin de ortak düşmanıdır. Bu hususta Türkiye ile İran arasında bir anlayış birliği mevcuttur. Bu ortak tutumu, ortak bir mücadeleye dönüştürmek zorundayız. Komşuluk ve kardeşlik hukuku gereği teröre karşı beraber savaşmalıyız. Bu konuyu her düzeyde ele almaya devam edeceğiz." diye konuştu.
Fidan, nükleer enerjinin barışçıl ve sivil amaçlarla kullanılmasına karşı olmadıklarını belirterek, diyalog ve müzakere yoluyla nükleer meseleye bir çözüm bulunabileceğine inandıklarını dile getirdi. Bugünkü görüşmelerde bölgesel meseleleri de değerlendirdiklerini aktaran Fidan, bölgenin son derece büyük bir tehditle karşı karşıya bulunduğunu vurguladı.
"Netanyahu bölgede sürekli yeni cepheler açıyor"
Fidan, Gazze'de soykırıma devam eden İsrail'in Lübnan'ı da kana bulamaya devam ettiğinin altını çizerek, "(İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu bölgede sürekli yeni cepheler açıyor. İran'ı da bu savaşın içine çekmeye çalışıyor. İran'ın petrol ve nükleer tesislerini vurmakla tehdit ediyor. İsrail'in saldırgan tutumu, İran'ı meşru müdafaaya dönük adımlar atmaya zorluyor." ifadelerini kullandı.
Türkiye ve İran'ın bu bölgede ilelebet var olacağını vurgulayan Fidan, ikili ilişkileri her alanda geliştirmeye ve bölgesel konulardaki işbirliğini artırmaya yönelik çalışmaları sürdüreceklerini ve son dönemde yaşanan gelişmelerin bu işbirliğinin önemini daha da artırdığını kaydetti.
"(Gazze'de) 2 milyon insan gıdasız, susuz, ilaçsız hayatta kalma mücadelesi veriyor"
Fidan, İstanbul'da Hamas Siyasi Büro yetkilileriyle bir araya geldiklerini ve uzun bir görüşme yaptıklarını söyledi.
Bölgenin olağanüstü bir süreçten geçtiğinin, savaşın yaygınlaşma riskinin olduğunun altını çizen Fidan, İsrail'in devam eden bir soykırımı olduğunu, milyonlarca insanın şu anda Gazze'de küçük bir alana sıkışmış aç ve çaresiz hayatta kalma mücadelesi verdiğini belirtti.
Fidan, Hamas heyetiyle Gazze'deki insani yardımlar meselesini konuştuklarını aktararak, şöyle devam etti:
"Savaştan dolayı iki milyon insan gıdasız, susuz, ilaçsız, başlarını sokacak bir yer olmadan hayatta kalma mücadelesi veriyorlar. Savaştan önce bildiğiniz gibi yaklaşık 500 tır Gazze'ye gıda ve insani yaşam malzemesi taşıyordu. Bugün ise Gazze'nin tamamına girebilen yardım miktarı günde eğer olursa o da 30 tır. Ekim ayının başından itibaren hemen hemen böyle bir tabloyla karşı karşıyayız. Tabii ki bu insani krizi giderek derinleştiriyor."
Ağustos ayında El Ariş Limanı ve Refah Sınır Kapısı'nı ziyaret ettiğini hatırlatan Fidan, burada insani yardım çalışmalarını gözlemlediklerini söyledi.
Fidan, İsrail'in Refah Sınır Kapısı'nı kapatması nedeniyle insani yardımların çok ağır şekilde içeri taşındığını belirterek, şunları kaydetti:
"Günde 30 kamyon dediğim gibi çok fazla bir rakam değil. Bu insani yardım konusu önemli. Bu konuda daha fazla neler yapılabilir, neler olmalı onu görüştük. Önemli bir konu bu. Daha sonra ateşkes müzakerelerine ilişkin neler yapılıyor? Neredeyiz? (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu hükümetinin biliyorsunuz ateşkese çok fazla bir ilgisi yok ama savaşın diğer tarafı olan Hamas bu konuda nerede, özellikle son yaşanan gelişmelerden sonra onu bir konuştuk, onu derinlemesine müzakere ettik."
Abbas Irakçi konuşması
Abbas Irakçi ise, dün Türkiye, İran, Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan Dışişleri Bakanlarının katılımıyla düzenlenen Güney Kafkasya Bölgesel İşbirliği Platformu toplantısının yapıcı olduğunu ve bölgede barış ve istikrar vurgusu yaptıklarını söyledi.
Bölgedeki yabancı güçlerin varlığının bölgesel sorunları daha da karmaşık hale getirdiğini değerlendirdiklerini aktaran Irakçi, bölgede ekonomik kalkınmayı pekiştirmek için ortak çabaların önemine vurgu yaptıklarını belirtti.
"Türkiye ile ilişkileri ilerletmek için hiçbir sınır tanımıyoruz"
Türkiye ile ilişkilere büyük önem verdiklerine işaret eden Irakçi, "Türkiye ile ilişkileri ilerletmek için hiçbir sınır tanımıyoruz ve bu bağlamda bu ilişkileri güçlendireceğiz. Bu toplantıda ekonomik kalkınma ve bölgede barış ve istikrarın pekiştirilmesine yönelik ortak irademizi açıkladık." diye konuştu.
İran ve Türkiye'nin kadim kültüre sahip iki ülke olarak aralarındaki dostluk ve kardeşlik bağlarını daha da güçlendireceğini belirten Irakçi, Dışişleri Bakanı Fidan ile ticaret, enerji, terörle mücadele, ortak yatırım alanları ve nükleer enerjinin barışçıl kullanımı konusunda işbirliği konularını ele aldıklarını aktardı.
"Gazze ve Lübnan'da kalıcı ve derhal bir ateşkesi destekliyoruz"
İsrail'in bölgedeki saldırganlığına değinen Irakçi, "Başta İslam ülkeleri olmak üzere tüm ülkeler, çocuk katili rejimin savaş makinesini durdurmak için her türlü imkanı kullanmalıdır. Siyonist rejimin suçlarının devam etmesi İran ve Türkiye başta olmak üzere hiçbir bölge ülkesi için kabul edilemez."
İranlı Bakan, "İsrail rejimi işlediği savaş suçlarında herhangi bir sınır tanımıyor. Biz Gazze ve Lübnan'da kalıcı ve derhal bir ateşkesi destekliyoruz." ifadelerini kullandı.
"Biz barıştan yanayız ancak her türlü senaryoya da hazırız"
İsrail'in yayılmacı politikalarının bölge ve dünya için tehdit oluşturduğuna ve bölgede savaşın yayılması ihtimalinin ciddi olduğuna dikkati çeken Irakçi, şöyle devam etti:
"Bölge ciddi anlamda büyük çaplı bir savaş ihtimaliyle karşı karşıya ve Siyonist rejim dışında kimse bu savaşı istemiyor. Bölgede savaşın yayılması ciddi tehdittir. Biz barıştan yanayız ancak her türlü senaryoya da hazırız."
Irakçi, başta ABD olmak üzere bazı Batılı ülkelerin desteği sayesinde savaş ve soykırım suçları işleyen Tel Aviv yönetiminin bu suçları sürdürmek konusunda daha cüretkar hale geldiğini belirtti.
"Türkiye'nin Filistin konusundaki tutumu takdire şayandır"
Bölgedeki ülkelerin, İsrail'in İran'a muhtemel bir saldırısında topraklarının kullanılmasına izin vermeyeceklerini kendilerine ilettiklerini aktaran İranlı Bakan, İsrail'in işlediği soykırım ve savaş suçlarına karşılık bölgede ortak ses duyulduğunu ifade etti.
Türkiye'nin İsrail işgali ve saldırıları altındaki Filistin halkına desteğinin de önemini vurgulayan Irakçi, "Türkiye'nin Filistin halkını desteklemek ve İsrail'in suçlarına karşı durma hususundaki tutumu takdire şayandır. Bu tutum defalarca Sayın Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip) Erdoğan ve Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından da dillendirilmiştir." şeklinde konuştu.