Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye-Afrika Üçüncü Bakanlar Gözden Geçirme Konferansı ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, “Türkiye, Afrika’da huzur ve istikrarın olmasını istiyor. Bu amaçla bizden destek talep eden dostlarımıza yardım eli uzatıyoruz. Terörle mücadele alanındaki tecrübelerimizi paylaşıyoruz. Arabuluculuk faaliyetlerini yürütüyoruz” diye konuştu. Fidan ayrıca, “İsrail’e silah ve mühimmat satışının durdurulması için tüm ülkelere çağrı yapan bir ortak mektup kaleme aldık. 54 imzacısı bulunan bu mektubu 1 Kasım’da Birlemiş Milletler’e ilettik” dedi.

Dışişleri Bakanı Fidan, Cibuti’deki Türkiye-Afrika Ortaklığı Üçüncü Bakanlar Gözden Geçirme Konferansı sonrasında düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. Fidan, konuşmasında şunları kaydetti:

“Küresel kurumlar 2. Dünya Savaşı sonrası döneme göre dizayn edilmiş durumdalar. Bugünün gerçeklerini yansıtmıyorlar. Yeterince adil, etkin ve kapsayıcı değiller. Tarihi haksızlıkları yeniden üreten bu sistemin değişmesinin zorunlu olduğuna inanıyoruz. Bu kaçınılmaz mevcut uluslararası sistemin göz ardı ettiği Afrika’nın öncülüğünde gerçekleşecektir. Türkiye olarak bu zorlu yolda Afrika kıtasıyla beraber yürümek istiyoruz. İlişkilerimizi karşılıklı saygı ve güvene dayandırıyoruz. Attığımız her adımda eşit ortaklık ve karşılıklı fayda anlayışıyla hareket ediyoruz. Bu kıtanın zenginliklerini azaltmak değil artırmak istiyoruz. Afrika’nın sorunlarına Afrikalı çözümler bulunması gerektiğine inanıyoruz. Geliştirdiğimiz projelerin Afrika’ya kalıcı katkılar sunmasını hedefliyoruz. Afrika politikamızı kamu kurumlarımızın, özel sektörümüzün ve sivil toplum kuruluşlarımızın çalışmalarını kapsayan bütüncül bir anlayışla icra ediyoruz. Ne mutlu ki Afrika ile iş birliğimiz çok boyutlu bir nitelik kazandı. Afrika’da halihazırda 44 büyükelçiliğimiz ve 6 başkonsolosluğumuz bulunmakta. Afrika ülkelerinin ise Ankara’da büyükelçiliklerinin sayısı 38’e ulaşmış durumda. Kıta dışından Afrika’ya en çok ziyarette bulunan lider sayın Cumhurbaşkanımızdır.

2026 yılında gerçekleştirilmesi planlanan 4’üncü Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi’nin hazırlıklarını da ele alma imkanımız oldu. Ayrıca, Afrika Birliği ile hayata geçireceğimiz faaliyetleri takip etmek üzere bir Ortak İzleme ve Değerlendirme Çalışma Grubu kurulması üzerinde mutabık kaldık. Konferans sonucunda kabul ettiğimiz Ortak Bildiri ve 2022, 2024 Ortak Uygulama Raporu bundan sonraki çalışmalarımıza da yol gösterecektir.

Palandöken'de çığdan yaralı kurtulan 4 sporcu taburcu edildi Palandöken'de çığdan yaralı kurtulan 4 sporcu taburcu edildi

“Türkiye, Afrika’da huzur ve istikrarın olmasını istiyor”

Türkiye, Afrika’da huzur ve istikrarın olmasını istiyor. Bu amaçla bizden destek talep eden dostlarımıza yardım eli uzatıyoruz. Terörle mücadele alanındaki tecrübelerimizi paylaşıyoruz. Arabuluculuk faaliyetlerini yürütüyoruz.

Konferans vesilesiyle yaptığımız temaslarda başta Orta Doğu olmak üzere bölgesel ve uluslararası gelişmeleri ele aldık. Netanyahu hükümeti küresel düzeyde bir tehdit kaynağı haline gelmiştir. Gazze’de soykırıma her türlü yöntemle devam eden Netanyahu’nun niyeti iki devletli çözümü tamamen ortadan kaldırmaktır. Ayrıca savaşı başta Lübnan olmak üzere başka yerlere de yaygınlaştırmak için çaba gösterdiğini görüyoruz. İsrail’in uluslararası hukuku daha fazla ihlal etmesine hep beraber engel olmalıyız.

İsrail’e silah ve mühimmat satışının durdurulması için tüm ülkelere çağrı yapan bir ortak mektup kaleme aldık. 54 imzacısı bulunan bu mektubu 1 Kasım’da Birlemiş Milletler’e ilettik. Bu vesileye, söz konusu girişime destek veren Afrika ülkelerine ve uluslararası toplumun diğer üyelerine teşekkürlerimi sunuyorum.”

“Türkiye olarak kolaylaştırıcı rolü sağlamaya çalışıyoruz”

Ortak açıklamanın ardından gazetecilerin sorularına geçildi. Fidan, Etiyopya ile Somali arasındaki Ankara Süreci ile ilgili soruyu şöyle yanıtladı:

“Geliştirdiğimiz bir perspektif var, bir çerçeve var. Bunu taraflara uygun bir hâle getirmeye çalışıyoruz. Aslında meselenin özüne indiğimiz zaman, mesele hem tarihi bir konu hem güncel bir konu. Her iki liderin de tarihten taşıdıkları birtakım baskı unsurlarından biraz kurtulup günümüz ihtiyaçlarına göre karar vermeleri gerekmektedir. Biz de Türkiye olarak kolaylaştırıcı rolü sağlamaya çalışıyoruz. Meselenin özüne indiğimiz zaman Somali’nin egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün tanınmasına ihtiyaç var. Etiyopya’nın ise barışçıl yöntemlerle ticari olarak denize açılmasına ihtiyaç var. Etiyopya, denize kıyısı olmayan oldukça büyük bir nüfusa sahip bir ülke. Ticareti tamamıyla deniz üzerinden gerçekleşmekte. Dolayısıyla onların denize erişime ihtiyacı var, Somali’nin ise egemenlik ve toprak bütünlüğünün kayıtsız şartsız tanınmasına. Biz bunu esas alan bir çerçeve anlaşmasını hayata geçirmek için taraflarla çalışıyoruz.”

“Sudan’daki çatışmayı yakından takip ediyoruz”

Bakan Fidan, Sudan’daki çatışmayla ilgili soru üzerine, “Sudan meselesini, Sudan’daki çatışmayı da iç savaşı da yakından takip ediyoruz. Maalesef buradaki gelişmeler bizim için çok üzücü gelişmeler. Özellikle insani boyut dayanılmaz bir noktaya gelmiş durumda. Sivillerin kayıpları, yerlerinden edilmiş milyonlarca insan şu anda gıdaya, suya, ilaca ulaşamayan sivil nüfus uluslararası toplumun dikkatinden kaçmamalı. Tıpkı Gazze’ye yoğunlaştığımız gibi aç, susuz, savunmasız insanların yardımına da koşmamız gerekiyor” yanıtını verdi.