Fidan, İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi ile Bakanlıkta düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Bakan Fidan, Suriye'de yaşanan son gelişmeler üzerinde görüş alışverişinde bulunduklarını belirterek, "Suriye'deki olayları herhangi bir dış müdahale ile açıklamaya çalışmak bu aşamada yanlış olacaktır. Bu Suriye ile ilgili gerçekleri anlamak istemeyenlerin sığındığı bir sığınaktır, hatadır." dedi.
Astana Süreci'nin sahadaki sıcak ve yoğun çatışmaların durmasını sağladığını aktaran Fidan, "Böylece rejimin muhalefetle siyasi alanda angajmanının ilerletilmesini hedeflemiştik." diye konuştu.
Fidan, "Geldiğimiz noktada Suriye'de geniş çaplı çatışmaların tekrar başlamasının nedeni, bu ülkenin birbiriyle bağlantılı sorunlarının 13 yılı aşkın süredir çözülmemiş olmasıdır." ifadesini kullanarak, Suriye muhalefetinin meşru taleplerinin göz ardı edilmesini ve rejimin siyasi sürece samimi şekilde dahil olmamasını "hata" olarak nitelendirdi.
Suriye'de sivillere yönelik kapsamlı saldırıların iç savaşı yeniden alevlendirdiğini söyleyen Fidan, ilgili tüm tarafları bu konularda defalarca uyardıklarını vurguladı.
"Şam'ın kendi halkıyla ve meşru muhalefetle uzlaşı sağlaması gerekiyor"
Fidan, "Son gelişmeler, Şam'ın kendi halkıyla ve meşru muhalefetle uzlaşı sağlaması gerektiğini bir kez daha gösteriyor. Türkiye bu yönde gereken tüm katkıyı sağlamaya hazırdır." dedi.
Astana Süreci kapsamında önemli çalışmalar yürüttükleri İran ile koordinasyonu sürdüreceklerini bildiren Fidan, "Biz Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve birliğinin korunmasını her zaman destekledik. Bundan sonra da destekleyeceğiz." diye konuştu.
Fidan, şöyle devam etti:
"Geçmişteki birtakım acı olaylara baktığımızda, şu anda bizim görmek istemediğimiz bazı konular var. Özellikle iç savaşın daha da tırmanmasını istemiyoruz. İkincisi sivillerin öldürülmesini, sivil altyapının yok edilmesini, şehirlerin ağır bombardımanla tekrar yıkıma tabi tutulmasını görmek istemiyoruz."
Erakçi'nin ekimde 3+3 toplantıları için İstanbul'a geldiğini hatırlatan Fidan, Erakçiyle o zaman ikili ilişkiler ve bölge konuları üzerinde değerlendirme yapma fırsatı bulduklarını söyledi.
Fidan, çeşitli uluslararası platformlarda da mevkidaşı ile bir araya geldiklerini belirterek, Erakçi'nin bölgedeki olağanüstü gelişmeler nedeniyle Ankara'yı ziyaret ettiğini kaydetti.
İranlı mevkidaşıyla önemli bir değerlendirme toplantısı yaptıklarını kaydeden Fidan, Suriye, bölgedeki gelişmeler ve ikili ilişkilerin üzerinde durduklarını belirtti.
Fidan, Türkiye-İran ilişkilerine yönelik, "İran ile olan ikili ilişkilerimizi her alanda geliştirmek için yoğun bir çaba içerisindeyiz. İlişkilerimizin kurumsal yapısını kuvvetlendirmemizi sağlayacak yeni mekanizmalar ve anlaşmalar üzerinde çalışıyoruz. Özellikle sınır illerimizi kapsayan bölgeyi bir ticaret havzasına dönüştürme konusunda da kararlıyız." dedi.
Bunun için öncelikli olarak sınır kapıları ve ulaştırma hatlarının iyileştirilmesi gerektiğini aktaran Fidan, gerekli altyapı girişimlerinin bir an önce başlatılması gerektiğini bildirdi.
Teröre karşı işbirliği
Fidan, Türkiye ile İran arasındaki ticaretin arttırılması ve 2 ülke halkının refahına katkı sağlanmasının istendiğinin altını çizerek, bölgenin kalkınma potansiyelinin hayata geçirilmesi gerektiği mesajını verdi.
Bunun için gerekli koşullardan birinin de terörün yok edilmesi olduğunu aktaran Fidan, "Türkiye ve İran, teröre karşı ortak işbirliği içerisinde olmaya devam edecekler. Bu ortak düşmana karşı ortak bir mücadeleyi her zaman için sergilememiz gerekiyor. Hem PKK'ya hem de PKK'nın uzantıları olan YPG ve PJAK'a karşı net ve kararlı bir politika izlememiz gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Fidan, bu terör örgütlerinin bölgeden "tamamen tasfiye edilmesi" konusunda İran ile Türkiye'nin görüş birliğine sahip olduğunu kaydederek, bunun sahada ortak bir mücadeleye dönüştürülmesi konusunda zaman kaybetmek istenmediğine dikkati çekti.
Lübnan'daki ateşkesi hatırlatan Fidan, geç sağlanmasına rağmen durumun memnuniyetle karşılandığını vurguladı.
Fidan, ateşkesin kalıcı ve sürdürülebilir olması için İsrail üzerinde "gerekli baskının" kurulmasının önemini dile getirerek, bölgede barış ve huzurun tesisinin Filistin'de barışın sağlanmasıyla mümkün olacağını aktardı.
Gazze'deki soykırımın devam ettiğini aktaran Fidan, şunları kaydetti:
"(İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu hükümeti, bölgeye insani yardım ulaştırılmasını engelliyor. Yaşanmakta olan hiçbir gelişme, Gazze'nin unutulmasına neden olmamalıdır. Soykırımın durdurulması ve Filistin Devleti'nin kurulmasına yönelik adımlar atmaya devam etmeliyiz. Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Netanyahu ve (eski Savunma Bakanı Yoav) Gallant hakkında tutuklama kararı, adaletin tecellisi bakımından umut verici bir adımdır. Gazze'de suç işleyen İsrailli yetkililerin uluslararası mahkemelerde hesap vermesi hukuki ve vicdani bir sorumluluktur; bu yönde çalışmaya devam edeceğiz."
Fidan, "Milletimiz müsterih olsun. Türkiye istikrarsızlık ortamından istifade etmeye çalışan terör örgütlerine asla ve asla geçit vermeyecektir." diyerek, Türkiye'nin ulusal güvenliğe ve halkına yönelik her türlü tehdidi bulunduğu yerde yok edeceklerini vurguladı.
Bakan Fidan, gelecek dönemde İran ile ikili ilişkileri geliştirmeye ve bölgesel konulardaki işbirliğini güçlendirmeye yönelik istişareleri sürdüreceklerini bildirdi.
Suriye'de yaşanan son gelişmeler
Fidan, konuşmasının ardından basın mensubunun yönelttiği soruyu yanıtladı.
Suriye'yle ilgili gelişmeleri çok yakından takip ettiklerini ve kurumların eş güdüm halinde gece gündüz çalıştığını belirten Fidan, olası sorunlara ilişkin gerekli tedbirler alındığını söyledi.
Fidan, "Suriye meselesi, son 3 yıldır çeşitli boyutlarda evrilen bir mesele. Biz bu 13 yılın muhasebesini yaparak ve önemli sonuçlara ulaşarak yeni dönemde nasıl adımlar atılabilir, hep onun hesabı içerisinde olduk." diyerek, Suriye'deki iç savaşın geçmişte Astana Süreci ile belirli bir noktada durdurulmasını ve tarafların statüko içerisinde ateşkes halinde olmasını "çok önemli bir başarı" olarak nitelendirdi.
Bu başarının hayata geçmesinde Türkiye, Rusya ve İran'ın çok büyük payı olduğunu kaydeden Fidan, Suriye rejimi ve muhalefetinin Türkiye, Rusya ve İran tarafından ortaya konulan çerçeveyi büyük ölçüde takip ettiğini dile getirdi. Fidan, "Fakat geçtiğimiz yıllar içerisinde biz sessizlik sürecinin gerçekten büyük bir siyasi çözüme ulaşmada bir fırsat teşkil etmesini çok istedik. Hep bu yönde çalıştık. İranlı dostlarımızla, Rus dostlarımızla bu konuda çok konuştuk." dedi.
"En son aşamada Cumhurbaşkanımız (Recep Tayyip Erdoğan) dostluk elini en üst düzeyde ulaşarak, bu sorunun diyalogla bir an önce çözülmesi gerektiğinin altını bir kez daha çizdi." ifadesini kullanan Fidan, ötelenmiş sorunların Astana Süreci ile yönetilecek bir durum olmaktan da çıktığını söyledi.
Fidan, "Özellikle nüfusun yarısının yerinden edilmiş olması, gerek ülke içinde gerek ülke dışına 10 milyondan fazla insanın çıkmış olması. Diğer taraftan terörle ilgili konular, bölgede olan gelişmeler... Bunların hepsi tabii meseleyi daha yönetilmesi güç ve karmaşık hale getirdi." diye konuştu.
Muhalefetle rejim arasındaki diyalog eksikliğinin, çözüme yönelik arayış eksikliğinin sorunları bu noktaya getirdiğini ifade eden Fidan, yoğun bölgesel diplomasi trafiğinin sürdürüldüğünü anlattı.
Fidan, İranlı mevkidaşıyla da Suriye meselesinin ele alındığını söyleyerek, "Suriye ve Türkiye ve İran'ın Suriye meselesinde görüşlerini çok samimi bir şekilde ortaya koyması ve neler yapabiliriz diye ortak bir çaba göstermesi Suriye açısından çok hayati bir konu diye düşünüyorum." ifadesini kullandı.
Son dönemde yaptığı üst temaslara dikkati çeken Fidan, yakın zamanda Astana Süreci'nin hayata geçirileceğini söyledi.
"Mülteci akımının artık durması ve tersine dönmesi fevkalade önemli"
Bakan Fidan, "Tekrar insanların yerlerinden edilmesini ve başka yerlere gitmesini istemiyoruz. Tam tersine, artık yerlerinden edilmiş olan insanların tekrar evlerine dönmesini istiyoruz. Mülteci akımının artık durması ve tersine dönmesi fevkalade önemli." diye konuştu.
Terörle mücadelede hassasiyetin devam ettiğini vurgulayan Fidan, terör örgütlerinin fırsat kazanmaması, zemin kazanmamasının önemli olduğuna dikkati çekti.
Fidan, bütün bölgesel aktörlerin ve diğer aktörlerin yapması gerekenin rejimle muhalefet arasındaki diyalog kanallarının açılması ve daha fazla kan ve gözyaşının, yıkımın önlenmesi olduğunu söyledi.
Bakan Fidan, Türkiye'nin bu yönde çalışmalarına devam edeceğini kaydetti.
İran Dışişleri Bakanı Erakçi, Astana sürecinin kazanımlarının korunması gerektiğini belirtti
İran Dışişleri Bakan Erakçi ise "Astana sürecinin kazanımlarının korunmasında fikir birliğini sağladık. Bir sonraki Astana toplantısını da kararlaştırdık. Biz bu süreci destekliyoruz. Bu sürecin tıkanmasını engellememiz lazım." dedi.
Bölgede barış ve istikrarın korunması için Suriye'deki barış ve istikrarın korunması gerektiğini savunan Erakçi, "Suriye ile ilgili bölgedeki istişareler büyük önem arz ediyor. Bu minvalde Türkiye ile istişare de her zaman büyük öneme sahip. Suriye'deki gerilimi azaltma konusunda istişare çok önemli." değerlendirmesinde bulundu.
Görüşmelerin çok iyi düzeyde gerçekleştiğini vurgulayan Erakçi şunları kaydetti:
"İstişarelerimiz net, dostane ve yapıcıydı. Suriye'nin barış ve istikrara doğru ilerlemesi konusunda mutabıkız. Toprak bütünlüğü ve egemenliğinin korunması gerekiyor. Suriye'de iyi bir yönetim için de gereken tedbirlerin alınması gerekiyor.
Bazı konularda görüş ayrılığımız olsa da daha yakın istişare ve diyalog konusunda karar aldık. Bölgenin istikrarı doğrultusunda işbirliği yapacağız."