Timber Sycamore: Bir Anglo-Sakson operasyonu olarak HTŞ Timber Sycamore: Bir Anglo-Sakson operasyonu olarak HTŞ
Amerikan askerlerinin Nijer’den ayrılacaklarının duyurulması, Agadez’deki göstericiler tarafından gerçek bir zafer olarak nitelendirildi.

Uluslararası Fransız Radyosu’nun (RFI) haberine göre, Agadez’deki meydanda göstericilerin taşıdığı pankartlarda şu sözler okunuyordu: “Burası Washington değil, Agadez. ABD ordusu defol”

‘Derhal gitmelerini istiyoruz’

Bölgesel komitenin üçüncü başkan yardımcısı Silimane Ibrahim ise, kararı memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. “12 yıldır buradalar, yerel halk için bir şey yaptıklarını görmedik; ne bir okul ne bir kuyu ne de Agadez bölgesinin gelişmesine izin verecek herhangi bir şey” diyen Ibrahim, “İşte bu yüzden gerçekten derhal gitmelerini istiyoruz” diye konuştu.

“Ülkemizin güvenliğini sağlaması gerekenler Nijer’in evlatlarıdır; Amerikalılar değil, yabancı ülkeler değil.” diyen Ibrahim, topraklarında yabancı askeri varlık istemediklerini ifade etti.

ABD’nin Agadez yakınlarında bulunan insansız hava aracı üssünü kapatmayı kabul ettiği belirtildi.

Gerekçe ‘radikal İslam’la mücadele’

Nijer’deki yabancı askerler, ‘radikal İslamcı militanlarla mücadele’ gerekçesiyle bölgede bulunuyordu. Göstericilerin toplandığı meydanda, Mali ve Burkina Faso bayraklarının da dalgalandığı da görüldü. İki ülke de Nijer’le birlikte Sahel Devletleri İttifakı’nın birer üyesi. Batı Afrika’nın askeri yönetimlere sahip üç ülkesi Mali, Burkina Faso ve Nijer 2023'te Sahel Devletleri İttifakını (AES) kurmuş, imzaladıkları güvenlik anlaşmasıyla herhangi bir isyan ya da saldırıya uğrama durumunda birbirlerine yardım etme sözü vermişti.

Eylemlerde Rus bayrakları

Agadez’deki eylemlerde dikkat çeken bir diğer nokta ise, protestocuların aynı zamanda Rusya bayrağı taşımasıydı.

Fransa’nın eski sömürge bölgeleri olan Batı ve Orta Afrika’da askeri müdahalelerle oluşan bu yeni tablo, Fransız karşıtlığının artması ve Paris yönetiminin bu bölgedeki etkisinin azalmasına yol açmıştı.

Bölgedeki ‘Batı karşıtı’ yeni yönetimlerin yaptığı uyarıların gölgesinde, ABD’nin askeri varlığını azaltma kararı alması, bölgede Batı ülkelerinin büyük bir güç kaybı yaşadığının göstergesi. Nijer ayrıca, ABD ile 2012’de imzalanan askeri işbirliği anlaşmasını da sonlandırmıştı. Nijer’le birlikte, Mali ve Burkina Faso yönetimleri de Rusya’yla ilişkiler konusunda aynı yönelime sahip.

Bağımsızlık mı, Rus etkisi mi?

Öte yandan, Batı kamuoyunda önemli bir kesim, Afrika’da yaşanan bu değişimin ‘bağımsızlıktan’ ziyade kıtada başka güçlerin ikamesi anlamına geldiğini iddia ediyor.

Bu konuda yaşanan son gelişme ise, malzeme ve 100 civarı askeri uzman taşıdığı belirtilen bir Rus uçağının 10 Nisan tarihinde Nijer’e ulaşması oldu.

Batı medyası, kıta genelindeki bu büyük siyasi değişimi ‘Rus etkisinin artması’ olarak yorumlarken, Rusya’yla ilişkilerini geliştiren Afrika ülkeleri ise bağımsızlık mücadelesi verdiklerini söylüyor.

Batı ülkelerinin aksine, Rusya’nın ise, özel savaş şirketi Wagner’e atfedilen kimi olaylar ve uzman transferleri dışında Afrika’da herhangi bir kalıcı askeri üssü bulunmuyor. Ancak, Rusya da, Afrika üzerinden yaşanan siyasi rekabet de ‘yeni’ değil. Kremlin yönetimi, Sovyetler Birliği (SSCB) döneminden beri Afrika ülkeleriyle yakın ilişkilere sahip ve bu ilişkilerin teması ‘Batı karşıtlığı’ ve sömürge karşıtı güçlere verilen destek düzleminde oluştu.

Nijer başta olmak üzere, bu üç Afrika ülkesinin Batı karşıtı adımları, kıta genelinde yeni bir siyasi dönüşümün habercisi olabilir. Dolayısıyla, kölelik de dahil olmak üzere Afrika’da uzun bir sömürgeci geçmişe sahip olan Batı ülkelerinin, Afrika’nın toplumsal hafızasında temiz bir sayfa açabilmesi pek de kolay görünmüyor. ÖZEL HABERLERİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN