Ülkede 29 Eylül’de yapılan genel seçimler sonrasında merkez ÖVP, Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) ve liberal Yeni Avusturya Partisi (NEOS) arasındaki koalisyon görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine hükümet kurma görevi verilen aşırı sağcı FPÖ, merkez sağ ÖVP arasında 5 gün önce başlayan görüşmelerin olumlu ilerlediği bildirildi.

Aşırı sağcı FPÖ Genel Başkanı Herbert Kickl ve merkez sağ ÖVP Genel Başkanı Christian Stocker, düzenledikleri ortak basın toplantısında, koalisyon görüşmelerine ilişkin açıklamalarda bulundu.

ÖVP Genel Başkanı Stocker, iki partinin üzerinde anlaştığı program doğrultusunda yaklaşık 18 milyar avroluk bütçe açığının 7 yıl içinde kapatılacağını söyledi.

Stocker, bu yıl 6,4 milyar avroluk tasarruf yapılacağını belirterek, üzerinde anlaşılan tasarruf paketine ilişkin detay paylaşmadı.

Aşırı sağcı lider Kickl de ÖVP, SPÖ ve NEOS'un 2 ayı aşkın sürede başarmadığını, kendilerinin 3 günde başardığını savundu. Kickl, 6,4 milyar avroluk tasarrufun yeni vergiler getirilmeden yapılacağını ileri sürdü.

Ülkedeki en önemli sorunların başında kabul edilen bütçe açığına ilişkin FPÖ ve ÖVP arasında beklenenden hızlı şekilde anlaşma sağlanmasıyla ülke tarihinde aşırı sağcı bir liderin ilk defa başbakanlık koltuğuna oturması önündeki en büyük engellerden biri ortadan kalkmış oldu.

Avusturya'da seçim sonrası yaşanan siyasi kriz

Avusturya'da 29 Eylül'de yapılan genel seçimleri birinci sırada tamamlayan aşırı sağcı FPÖ, meclise girmeyi başaran diğer partilerin hükümet kurmak istememesi nedeniyle koalisyon görüşmelerinin dışında kalmıştı.

ÖVP, SPÖ ve NEOS arasında 25 Ekim'de başlayan koalisyon görüşmeleri 4 Ocak'ta başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

Bunun üzerine aşırı sağcı Kickl ile koalisyon hükümeti kurmayacağını açıklayan eski ÖVP Genel Başkanı ve Başbakan Karl Nehammer, bütün görevlerinden istifa etme kararı almıştı.

Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen de bu gelişme üzerinde aşırı sağcı Kickl'e hükümet kurma yetkisi vermişti.

Hamas'tan ateşkes açıklaması Hamas'tan ateşkes açıklaması

Koalisyon görüşmelerine 9 Ocak'ta başlayan FPÖ ve ÖVP'nin anlaşması durumunda ülke tarihinde ilk defa aşırı sağcı bir lider başbakanlık koltuğuna oturacak.