Avustralya salı günü, önümüzdeki on yılda savunma harcamalarını 11 milyar Avustralya doları (7,25 milyar dolar) daha artıracağını duyurdu. Altı adet Hunter sınıfı fırkateyn, 11 adet genel amaçlı fırkateyn, üç adet hava harp destroyeri ve mürettebat gerektirmeyen altı adet son teknolojiye sahip yüzey savaş gemisi satın alacak. Avustralya'nın deniz filosunun yenilenmesi, savaş gemisi sayısını iki katından fazla artırmayı amaçlıyor. Sonuç olarak plan, Avustralya'nın savunma harcamalarını GSYİH'sının yüzde 2,4'üne, yani NATO müttefikleri tarafından belirlenen yüzde iki hedefinin üzerine çıkarmasını sağlayacak. Nihayetinde Avustralya, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) bölgesel hırslarına uygun biçimde "tepeden tırnağa silahlanma" yoluna gidiyor.
Avustralya, 2021'de AUKUS'a katılmasından savunma harcamalarının GSYİH içindeki oranını artırmaya kadar sürekli olarak askeri gücünü geliştiriyor. Ancak Doğu Çin Normal Üniversitesi Avustralya Araştırmaları Merkezi direktörü Chen Hong, Global Times'a yaptığı açıklamada, "Bu aslında Avustralya'nın jeopolitik durumuyla tamamen uyumsuz ve ülkenin güvenlik taleplerini aşan bir durum" dedi. Chen'e göre coğrafi açıdan bakıldığında Avustralya'nın etrafı denizlerle çevrili ve komşu ülkelerle nispeten güvenli ilişkilere sahip. Gerçekte durumunu desteklemek için bu kadar güçlü bir savunma gücüne ihtiyacı yok. Chen, "Avustralya'nın mevcut eylemleri ve gerekçeleri savunulamaz" diye ekledi.
ABD gelişmelerden memnun
Avustralya hükümeti son yıllarda eğitim, sağlık, refah ve diğer alanlardaki harcamaları azaltırken savunma harcamalarına yapılan yatırımları artırıyor. Bu değişim ABD’yi memnun ederken Avustralya vatandaşlarının çıkarlarına meydan okuyor.
Amerika’nın Sesi (VOA) internet sitesi Avustralya’nın askeri harcamalarını artırmasının sorumluluğunu Çin’in varlığı ile açıklamaya çalışsa da bu gerçek değişmiyor. Üstelik Avustralya açısından Çin ile askeri bir rekabete girmek pek de akıllıca görünmüyor. Zira Çin ve Avustralya uzunca bir süre birbirlerinin rakibi ya da hasmı değil aksine ortakları oldu. Anthony Albanese hükümeti iktidara geldiğinden bu yana da i iki ülke arasındaki ilişkiler giderek gelişiyor.
Avustralya, ABD’yi körü körüne takip etmemeli
Avustralya için donanmanın elden geçirilmesi, askeri gücünü geliştirmenin ve ABD ittifak sistemleri içindeki konumunu yükseltmenin bir yolu gibi görünüyor. Buna karşın Canberra'nın Washington'la iş birliği Avustralya'yı potansiyel olarak riskli durumlara maruz bırakabilir. Çin Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü'nde yardımcı araştırma görevlisi olan Ning Tuanhui, "Bu, Asya-Pasifik bölgesinde bir askeri yarış olasılığını artıracak ve ülkeler arasındaki güvensizliği artıracaktır" ifadesini kullandı.
Asya-Pasifik bölgesi jeopolitik için bir satranç tahtası değil, kalkınma ve işbirliğinin öncüsü olmalıdır. Bu bölgenin istikrarı ve refahı tüm bölge ülkeleri tarafından önemsenmelidir. Avustralya'nın mevcut yolunu yeniden gözden geçirmesi ve bölgesel gerilimleri ve çatışmaları şiddetlendirmekten kaçınması zorunludur. Avustralya işe ABD'nin stratejik gündemini körü körüne takip etmemekle başlayabilir.
Diğer Çin haberleri için tıklayınız.