Mahsur kalan kaçak madenciler arasında "yamyamlık" iddiası Mahsur kalan kaçak madenciler arasında "yamyamlık" iddiası

CGNT Türk Dış Haberler Servisi

Suriye’de Beşar Esad döneminin sona ermesinden sonra inşa edilecek yönetim, ülkenin yeniden yapılandırılması, İsrail işgaline karşı atılacak adımlar tartışılırken Avrupa’da gündemi sığınmacı sorununun domine ettiği görülüyor.

Fransa’nın önde gelen gazetelerinden Le Figaro son yayınladığı haberde sığınmacı sorununu çözmek için Heyet Tahrir Şam’a ılımlı yaklaşılması gerektiğini savundu. Eurotopic sitesinin aktardığına göre yazıda şu ifadeler yer aldı:

“Güvenlik taleplerinin karşılanması ve sığınmacı baskısına karşı konabilmesi için Avrupalı liderlerin ellerinde, Suriye’ye yönelik bir gündem sunan ve küresel cihat fikriyle yollarını ayırdığını ilan eden İslamcı HTŞ’den başka bir kart yok. İdeal seçenek bu değil elbette, ama yine de kaos çıkmasından iyi. [HTŞ lideri] Ebu Muhammed El Colani ülkeyi ‘elinde tutmayı’ başaramazsa, sığınmacı akınları ve suikast tehditleri yeniden Avrupa’ya yönelecektir. Gerçekçi olmak gerekirse, mevzu ona bir şans tanımakla alakalı değil.”

“Kolektif gururu saatler içinde silip attı”

Avrupa’da sığınmacı sorununu merkeze koyan ve bu sorunun çözümü için HTŞ ile çalışılmasını tavsiye eden yaklaşıma eleştiriler de dikkat çekiyor. İtalya’nın La Stampa gazetesi  “Beşar Esad rejimi 48 saat önce devrilmiş, El Colani adlı bir cihatçı zaferini ilan edip Şam’a girmiş ve Avrupa’yı endişelendiren ilk konu ne mi? Yeni liderin özgeçmişi ya da bölgedeki istikrarsızlık tehlikesi değil. .Hayır, büyük Avrupalı devletlerin derdi sınırlarımız içinde yaşayan Suriyeli göçmenler.” diye yazdı.

İtalyan gazetesi 2015 yılında eski Almanya Başbakanı Angela Merkel’in sığınmacılara kucak açan yaklaşımının geçerli olmadığını anımsatarak Avrupalıların sinizmi, Merkel’in 2015’te gerçekleşen ilk Suriyeli göçünden önce söylediği meşhur ‘yapabiliriz’ sözünün temsil ettiği kolektif gururu saatler içinde sildi attı.” değerlendirmelerine yer verdi.

Benzer şekilde Hırvatistan’ın günlük gazetelerinden Jutarjni List de AB’nin tutumunu eleştirerek şu satırları kaleme aldı:

“Esad sonrası Suriye’de demokratik değerlere ve insan haklarına saygı gösterilip gösterilmeyeceği hem AB'nin hem ABD'nin en az umursadığı konu. Umursuyorlarsa da bunun temelinde sığınmacıların geri dönmesi ve Suriyelilerin iltica hakkının dondurulması ihtimalinin ortaya çıkması yatıyor. Demokratik değerler ve insan hakları, Batı'nın dış politikasında artık belirleyici kriterler arasında yer almıyor. ABD bunu gizlemezken, AB açıkça ifade etmese de benzer bir yaklaşım sergiliyor.”