CGTN Türk Dış Haberler Servisi
Avrupa hükümetleri bir yandan Ukrayna’ya askeri yardımı tartışırken diğer yandan kendi bütçelerindeki savunma artışlarını nasıl hayata geçireceğini planlıyor. ABD’de yeni yönetimin baskısı ve güvenlik garantilerini azaltması nedeniyle yakın zamanda çok sayıda ülkenin gayri safi yurtiçi hasılalarının yüzde 5’ini savunmaya kaydırması bekleniyor. Buna karşın Avrupa medyasına göre atılan bu adımlar yeterli olmayabilir.
Fransa’nın Le Poit gazetesine makale kaleme alan siyaset bilimci Yascha Mounk, ekonomik reformalar olmadan stratejik özerkliğin bir yanılsama olacağını belirterek “Askeri harcamalardaki artış belirleyici olsa da kıtanın gerçekten yeniden harekete geçmesini sağlamak için tek başına yeterli olmaz. Zira uzun vadede askeri güç, doğrudan ekonomik refaha bağlıdır Avrupa’nın stratejik özerkliğini güçlendirmek isteyen karar alıcılar, kıtanın durdurulamaz gibi görünen ekonomik gerilemesini tersine çevirmek için gerekli radikal reformları da hayata geçirmek zorunda.” diye yazdı. İtalya’nın Corriere della Sera gazetesi ise savunma harcamaları önerisinin AB Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen’den geldiğini ve bu önerinin reddedilmemesi halinde ekonomik durumun daha da kötüye gideceğini vurguladı. Eurotopics’in aktardığına göre gazete şunları kaydetti:
“Gerçeği görmezden gelmek giderek yaygınlaşan bir alışkanlık haline geliyor. Savunma harcamaları konusunda yeterince konuşmuyoruz. Örneğin, şu gerçeği neredeyse hiç kimse kabul etmiyor: Ulusal borcumuz halihazırda GSYH’nin yüzde 138,4’üne ulaşmış olmasına rağmen, Von der Leyen’in önerisi reddedilmezse bu oran daha da artacak. Daha fazla savunma harcaması için tek çözüm bu olabilir. … Ancak bu, aynı zamanda gelecek nesillerin omuzlarına daha fazla borç yüklemek anlamına geliyor.”
İngiltere’nin çözümü: Dış yardımların askıya alınması
İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy de ngiliz The Guardian gazetesine yazdığı makalede, ülkesinin savunma harcamalarındaki artışı finanse etmek için dış yardım bütçesini düşürme kararını savundu. Tarihte her şeyin değiştiği ancak değişimin boyutunun "sis dağılana kadar algılanamadığı anlar olduğunu" belirten Lammy, bu anların, net liderlik ve cesur eylem gerektirdiğine işaret etti.
İngiltere'nin en yakın müttefiki ABD'nin, giderek artan şekilde Hint-Pasifik bölgesine yöneldiğine dikkati çeken Lammy, ABD'nin anlaşılır şekilde NATO'nun Avrupalı üyelerinden kıtanın güvenliği için daha fazla yük üstlenmelerini istediğini aktardı. Lammy, dünyanın dört bir yanında geleneksel savaşlardan hibrit ve siber saldırılara kadar tehditlerin çoğaldığını belirterek, iktidardaki İşçi Partisi hükümetinin değişim planının temelinin "ulusal güvenlik" olduğunun altını çizdi.
Bakan Lammy, hükümetin 2027'de savunma harcamalarını yüzde 2,5'e çıkarma vaadini gerçekleştireceğini savunarak, ekonomik koşullara bağlı olarak daha da ileri giderek savunma harcamalarını bir sonraki parlamento döneminde yüzde 3'e çıkarmayı planladıklarını bildirdi. Lammy, İşçi Partisi hükümetinin bu taahhüdü yerine getirmek ve mali kurallara bağlı kalmak için uluslararası kalkınma harcamalarını azaltmak gibi "son derece zor karar almak zorunda kaldığını" kaydetti.
David Lammy, "Başbakan'ın (Starmer) da söylediği gibi, bunların hiçbiri kolaymış gibi davranmıyoruz. Bu, bırakın bir İşçi Partisi hükümetini, hiçbir hükümetin kolaylıkla yapamayacağı zor seçimdir." ifadelerini kullandı. Ülkesinin uluslararası kalkınma alanındaki siciliyle gurur duyduğunu vurgulayan Lammy, hükümetin mali koşullar elverdiğinde dış yardım harcamalarını GSYİH'nin yüzde 0,7'sine geri döndürme kararlılığını sürdürdüğünü bildirdi.
