Aslı Ağırdil
Yakın zamanda İstanbul’un Avcılar ilçesinde 3.0 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Deprem, İstanbul’un birçok ilçesi başta olmak üzere Kocaeli ve Tekirdağ gibi çevre illerde de hissedildi. Derinliği 13.8 kilometre olarak açıklanan sarsıntı, küçük olmasına rağmen, özellikle kıyı bölgelerinde paniğe yol açtı.
Vatandaşlar, bu sarsıntının Marmara Denizi'nde beklenen büyük bir depremin habercisi olup olmadığını merak ederken, uzmanlar konuyla ilgili açıklamalar yapmaya başladı.
CGTN Türk'e konuşan Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Avcılar'daki bu küçük sarsıntının, Marmara'da beklenen büyük depremle herhangi bir bağlantısının olmadığını belirtti. Ayrıca, Marmara’daki bazı fayların artık aktif olmadığını vurgulayan Üşümezsoy, halk arasında yaratılan büyük deprem korkusunun abartılı olduğunu ifade etti.
'Avcılar depremi büyük depremle bağlantılı değil'
Yakın zamanda yaşanan 3.0 büyüklüğündeki Avcılar depreminin kıyıya yakın olması nedeniyle vatandaşlarda paniğe yol açtığını belirten Üşümezsoy, bu depremin 'büyük depremin' habercisi olmadığını ve fayın aktif olmadığını ifade etti:
"Avcılar depremi olur olmaz, kıyıya yakın olduğu için ortalık birden bire panikledi. Çünkü sürekli "büyük deprem geliyor" diye söylenen, fakat gerçekleşmeyen büyük depremin bir anonsu gibi algıladılar. Oysa bu deprem, o "büyük deprem" dedikleri şeyin olmadığını, fayın aktif olmadığını gösteriyor. Yeşilköy ve Büyükçekmece arasında olduğu ileri sürülen fayın kuzeyinde ve Çekmece Gölü’ne doğru giden fay hattında, Yeşilköy ve Büyükçekmece arasındaki fayı keserek kuzeye doğru ilerliyor. Yani, Yeşilköy ve Büyükçekmece’yi kesen ve kuzeye doğru giden bir fay oluşuyor."
'Küçük bir deprem'
Prof. Dr. Üşümezsoy, Yeşilköy ile Büyükçekmece arasında bulunan fayda meydana gelen depremin büyük İstanbul depreminin değil, Çekmece Gölleri'ni açan fay üzerinde gerçekleşen küçük bir deprem olduğunu belirtti:
"Yeşilköy ile Büyükçekmece arasında bir fay var ve Avcılar sırtını kesiyor. O fayda deprem olacak dedikleri yerde, öyle bir deprem değil, tersine onun kuzeyinde, burada bahsedilen yedilik deprem, büyük İstanbul depremi değil. 7 ve 10 büyüklüğünde bir depremden bahsediliyor; Silivri’den Yeşilköy’e kadar olan bir depremden söz ediliyor. O deprem yedilik deprem yapar deniyor. Aslında o fay iki parçalı; biri Silivri ile Kumburgaz arasındaki fay, yaklaşık 20-25 km uzunluğunda, ama diğeri, Büyükçekmece’den çıkıp Yeşilköy’e kadar giden kesim ise ölü bir fay. Bu depremde, Çınar Çukuru'ndaki olan depremlerin devamındaki faylarda oluşan bir deprem. Bu da gösteriyor ki, büyük İstanbul depremi değil, bu Çekmece Gölleri'ni açan fayda üzerinde olan küçük bir deprem."
'Son deprem, Marmara'daki ölü fayları ortaya çıkardı'
Üşümezsoy, olmayan fayları var gibi göstererek büyük şehirleri risk altında tutmanın en büyük yanlışlardan biri olduğunu söyledi:
"Baştan beri birçok kişi büyük teoriler yazdı, kitaplar ve makaleler yayımladı, ancak söyledikleri tüm depremler, olgular tarafından çürütüldü. Öyle bir büyük deprem yok. Ben başından beri, bu kırılan fayla birlikte, bundan sonra büyük bir deprem olmayacağını söyledim ve 30 yıldır olgular beni kanıtlıyor.
Tam 30 yıl boyunca insanları korku içinde bırakan bir söylem vardı. Olmayan fayları var gibi göstererek büyük şehirleri risk altında göstermek ve en azından olmayacakları bir tehlike olarak sunmak, en büyük yanlışlardan biriydi. Marmara'da hâlâ kullanılan üç tane gerçek olmayan fay var: Adalar fayı, Çekmece fayı ve Amortis Dağları'nı kesip Maraş’tan Adana'ya, Karataş’a kadar uzandığı iddia edilen fay hattı, ki bu fay gerçekte yok. Son 6 Şubat depremi, bu hatalı fayların gerçek olmadığını kanıtladı. Bir diğer hata ise İzmir'in ortasından geçip kuzeye doğru gittiği söylenen Tuzla fayı; bu fay da öyle bir fay değil. Bu son deprem, Marmara'daki ölü fayları ortaya çıkaran bir olay oldu."