Japonya hükümeti, AUKUS'un önemli bir rol oynadığını kabul ettiğini açıkladı. Çok sayıda Japon vatandaşı ise, kamuoyunun endişelerini görmezden gelerek genişlemekte ısrar ettiği için AUKUS’u eleştirdi ve bu girişimlerin Asya-Pasifik bölgesindeki barış ve istikrarı tehlikeye atacağını, bloklar arası zıtlaşmaları ve nükleer silahların yayılma riskini artıracağını belirtti.
AUKUS neden Japonya’yı seçti? Uzmanlar, Çin Medya Grubu'na verdikleri röportajda, ABD, İngiltere ve Avustralya'nın yüksek teknoloji alanlarında bazı eksiklikleri bulunurken, Japonya'nın hipersonik silahlar, kuantum teknolojisi, elektronik savaş ve yapay zeka gibi alanlarda avantajlara sahip olduğunu ve savunma teknolojilerinde daha büyük bir rol oynayacağını ifade etti.
Uzmanlara göre, Japonya'nın AUKUS'a dahil edilmesi, üç ülkenin stratejileriyle de uyumlu. ABD, AUKUS'u, "Hint-Pasifik Stratejisi"nin önemli bir parçası olarak benimsiyor ve Çin'i sınırlama amacına ulaşmak için Japonya da dahil olmak üzere daha fazla müttefiki bu çerçeveye katmayı hedefliyor. İngiltere, Japonya ile güvenlik alanındaki iş birliğini derinleştirerek Asya-Pasifik bölgesindeki etkisini artırmayı amaçlıyor. Avustralya ise yeni teknolojilerin ortaklaşa geliştirilmesi beklentisi içinde. Japonya, AUKUS'u, Asya-Pasifik bölgesindeki askeri ajandasını ilerleten ve Çin'i sınırlayan yeni bir araç olarak görüyor.
Ancak, Japonya'nın AUKUS'a katılması durumunda, ABD'nin dış stratejisinde bir "piyon" olarak kullanılacağı ve Çin'e karşı daha riskli bir pozisyona itileceği yönünde eleştiriler var. AUKUS'un kapsamının Kuzeydoğu Asya'ya genişletilmesi, bölgeye daha fazla olumsuz etki getirecek. Soğuk Savaş zihniyetiyle hareket eden bu askeri ittifak, bölgesel güvenlik çıkarlarıyla uyumsuz olup, Asya-Pasifik entegrasyon sürecine engel teşkil ediyor, bu yüzden varlığı sorgulanıyor.
Meng Xiaoxu ÇİN HABERLERİNİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN