İran, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Etiyopya’nın BRICS’e üye olması uluslararası toplumda takdirle karşılanmaya devam ederken, örgütün dönem başkanlığını üstlenen Rusya’nın lideri Vladimir Putin 30 ülkenin daha ekonomik dayanışma platformuna üye olmak istediğini duyurdu.
Dünya nüfusunun neredeyse yarısına ev sahipliği yapan, 28,5 milyar dolar ile küresel ekonominin yüzde 28’ini oluşturan ve petrol üretiminin yüzde 44’ünü elinde bulunduran BRICS için yapılan başvuruların artması bekleniyor. BRICS ayrıca genişleyen yapısı ile birlikte küresel büyümeye verilen katkının yarısından fazlasını temsil ediyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin düzenlenen basın toplantısında BRICS’in geleceğine tam güven duyduklarını belirterek, genişleme politikasına verilen onayın altını çizdi. Geçen 18 yılda BRICS işbirliği mekanizmasının günden güne daha büyük etkiye sahip olduğunu ifade eden sözcü, örgütün uluslararası meselelerde pozitif, istikrarlı ve iyi bir güç haline geldiğini söyledi.
İstisna ülke: Arjantin
Gelişmekte olan ülkelerin BRICS üyeliği eğiliminde istisnayı ise Arjantin oluşturuyor. Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei, BRICS grubu üye ülkelere gönderdiği mektupta, "Arjantin Cumhuriyeti'nin 1 Ocak 2024 itibarıyla BRICS'e tam üye olarak dahil edilmesi hükümet tarafından uygun görülmedi." ifadesini kullandı. BRICS grubu üyeliğinden çıkmanın bu ülkelerle ticaret yapılmayacağı anlamına gelmediğini belirten Milei, ilişkilerin devam edeceğini vurguladı.
BRICS'e resmi üye olmak isteyen Arjantin, eski Devlet Başkanı Alberto Fernandez döneminde resmi olarak üyelik sürecini başlatmıştı.
“Bu işler slogan atmaya benzemez”
Yüzde 150’lik enflasyon gölgesinde yaşayan ve nüfusunun yüzde 40’ı yoksulluk sınırının altında kalan Arjantin’in neden BRICS üyeliğini reddetmesi ülkede yaşanan iktidar değişimi ile yorumlanıyor. Hubei Üniversitesi Bölgesel ve Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü Direktörü Wu Hongying, Arajantin’in RICS’e katılmayı reddetmesini “Milei hükümeti gelişmekte olan ülkelerle iş birliği yapmaktansa Batı’na kampına daha çok değer veriyor. Bu nedenle geçici bir politik tercih yapıldı. Buna karşın Milei BRICS ülkelerinin yükselen etkisini görüyor ve ekonomik etkisi inkar edilemez. Bu nedenle (Milei) ikili ilişkiler aracılığı ile pragmatik iş birliğini teşvik etmek istiyor.” ifadeleri ile yorumladı.
Milei’nin BRICS’e üye olmadan bu platforma üye ülkelerle ikili ilişkileri geliştirmenin zorlu olacağını dile getiren Arjantin Araştırmalar Merkezi’nden Lin Hua ise “Milei stratejik vizyondan yoksun. BRICS’e katılmayı reddetmek kısa vadede Arjantin özelinde etki bırakmayacak olsa da uzun vadede BRICS ve Arjantin arasında ayrılık yaratabilir.” diye konuştu. Lin, Arjantin’in bu adımı sonrasında ABD tarafından mükafatlandırılacağı yönündeki beklentileri ile ise gerçekçi bulmadığını sözlerine ekledi. Wu Hongying de “Seçimden önce slogan atmak kolaydır. Arjantin bu seçiminden dolayı gelecekte pişman olabilir çünkü fırsat kaçırıldı.” dedi.
Arjantin lideri Javier Milei ağustos ve kasım aylarında ABD’yi ziyaret ederek dış politikada Batı ile uyumlu hareket edileceğini sinyalini vermişti. Kendisini “anarko kapitalist” olarak tanımlayan ancak uzmanlarca popülist bir siyasiden öteye gitmediği şeklinde eleştirilen Milei, seçilmesi halinde dış politikada yönelimi değiştireceği ve kimi anlaşmaları gözden geçireceği sözünü vermişti. Radikal Batıcı duruşu çeken Milei dün yaptığı açıklamada da Latin Amerika’da bağımsızlıkçı geleneği temsil eden Küba ve Venezuela’yı “haydut” olarak tanımlamıştı.
Diğer Dünya haberleri için tıklayınız.ü