Türkiye

AK Parti Sözcüsü Çelik: Hilafet gündemimiz yok

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Habertürk kanalında Mehmet Akif Ersoy'un programına konuk oldu. Gündeme ilişkin birçok başlıkta açıklamalarda bulunan Çelik son günlerde tartışmalara konu olan hilafet ve rejim değişikliğine yönelik soruları yanıtladı. Çelik konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu:

"REJİM DEĞİŞİKLİĞİNİN KARŞISINDAYIZ"

Hilafet gibi gündemimiz yok. Bu tartışmadan kast edilen şey Türkiye'de rejim değişikliği talep etmekse bunun karşısında oluruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin rejimi, anayasal düzeni devlet tarafından korunuyor. Anayasal düzen burada esastır. Bazıları İslam ülkeleri arasındaki işbirliği mekanizması olarak bunu gündeme getiriyor. Geçmiş geçmişte yaşandı ve bitti. Hilafet bayrağı diye bir bayrak yok. Hangi ülkede ise hilafet o ülkenin bayrağı hilafet bayrağı oluyordu. İslam ülkeleriyle aramızdaki işbirliği gelişmesiyle ilgili bir siyasetimizin olması başka bir şey bunların tek bir mekanizma altında birleşebilieceğini düşünmek mümkün olmayan bir şey. Tarihsel olarak geçerliliği kalmamış bir şey. Türkiye bir İslam ülkesi olduğu kadar aynı zamanda Türk dünyasının parçası. Aynı zamanda Akdeniz, Karadeniz ülkesi. Yüzyıllar boyunca güçlü bir Avrupa devleti. Bazıları Vatikan türü birliği gözeterek bir otoritenin olması, dağınıklığının ortadan kalkması gibi sebeplerle gündeme getirirler. Biz bunların dışındayız. Niye Anıtkabir'de birisi bu sloganı atar? Bunun doğal olmasını kabul etmek mümkün mü? Toplumumuz bütün bunları aşacak olgunlukta.

"HİLAFETİ DEĞİL KUANTIM FİZİĞİNİ KONUŞTUK"

Biz en önemli mücadelemizi şanla, şerefle Cumhuriyetimizin demokrasi ile taçlanması için verdik. Demokrasi önündeki vesayetin kaldırılması için verdik. Bizim bugün temel meselemiz Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti olma vasfının güçlendirilmesi gerekir. Laiklik meselesini yıllarca toplumda din ve inanç hürriyetinin ortadan kaldırılması ya da baskı altında tutulması olarak gündeme getirdiler. Bu ideoloji olarak değil toplumsal barış meselesi olarak uygulanmalıdır. Türkiye din ve vicdan hürriyetinde gayet yetkin bir noktaya ulaşmıştır. Biz kuantum fiziği konuştuk ama hiç hilafeti konuşmadık. Ama şunu çok konuşmuşuzdur. Demokrasinin toplumsal hayatta daha derinleşmesi için özellikle de seçimlere giderken şehir siyasetiyle demokrasi ilişkisinin daha güçlü olması için neler yapmak gerektiğini konuştuk.

ü