Nitekim, sözkonusu iki kasırgada ABD Federal Acil Durum Yönetim Ajansı’nın (FEMA) müdahalesinin başarısız olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Mayorkas’ın gösterdiği performans toplumun alay konusu haline geldi. Kasırgalar öncesinde Mayorkas açıklamalar yaparak, FEMA’ya yönelik reformda gözle görülür ilerlemeler kaydedildiğini, olası kasırgalara kolayca müdahale edebileceklerini ilan etmişti.
Ancak gerçek kasırga ülkeyi vurduğunda, FEMA’nın kurtarma malzemelerini seferber etmesi oldukça düzensiz ve koordinasyonsuz oldu. Afetzedelere taahhüt edilen, kişi başına 750 ABD doları tutarında acil yardım parası da öngörülen miktarda verilemedi.
Öte yandan, özellikle Mayorkas’un afet bölgelerindeki incelemeleri, baştan sona bir “siyasi şova” dönüştü. Mayorkas, özel bir uçakla afet bölgesine gitti, 6 saat bile dolmadan bölgeden hemen ayrıldı ve akşam yemeği için Washington’daki lüks bir lokantaya geçti. Bu durum internet başında oturan milyonlarca ABD’linin eleştirilerine neden oldu.
ABD’de son kasırgalarda bir kez daha ortaya çıkan afet kurtarma çalışmalarının “kurtarma afetine” dönüşmesi hali aslında sıkça görülen bir durum. 2005 yılında FEMA’nın Katrina Kasırgası’na müdahalede gösterdiği başarısız performans, yine birçok ABD’linin eleştirisine neden olmuştu. ABD hükümetinin doğal afetlere müdahalede gösterdiği başarısız performansı; Sandy Kasırgası’nın New York eyaletini vurduğu 2012 yılında, Florida eyaletine bağlı Miami kentinde bir yerleşim binasının çöktüğü 2021 yılında, Hawaii bölgesine bağlı Maui adasında tarihin en büyük yangınının yaşandığı 2023 yılında da görmüştük.
ABD’li internet kullanıcıları, bu nedenle FEMA’ya “Bununla başa çıkabilirse, gariptir!” anlamına gelen bir bir takma ad bile verdi.
Doğal afetler karşısında bir ülkenin hükümeti için en önemli konu halkın can güvenliğini olmalı. Ancak, ABD’de gerek Demokrat Parti, gerekse Cumhuriyetçi Parti, doğal afetlere müdahale noktasında el ele vererek iş birliği yapmak yerine, birbirlerini eleştirerek toplum önünde ezmeye çalıştı. ABD İç Güvenlik Bakanı Mayorkas, kasırgalara müdahalede yaşanan başarısızlığın Cumhuriyetçi milletvekillerinin Kongre’de FEMA’nın bütçesi artırmayı öngören yasa tasarısını onaylamamalarından kaynaklandığını iddia etti.
ABD Federal Hükümeti, herhangi bir afet durumunda kurtarma çalışmalarının bütçesini kullanma hakkına sahip. Eyalet yerel hükümeti ise afetlere müdahalenin somut tedbirlerini uygulamakla yükümlü. İki taraf arasında afetlere müdahale önceliği konusunda sıkça anlaşmazlıklar yaşanıyor.
Doğal afetlere müdahale başarısızlığı, ABD tarzı demokrasinin gerçek yüzünü bir kez daha ortaya çıkardı. Aslında ABD’li siyasetçilerin gözünde sıradan vatandaşların sıkıntısı, hiçbir zaman öncelikli olmadı. Özellikle, “para siyaseti”nin hakim olduğu bu ülkede siyasetçiler, sadece büyük ticari gruplara hizmet ediyor. Siyasette, toplumun zayıf kesimleri dâhil sıradan vatandaşların çıkarlarını temsil edecek gerçek söz sahibi kimseler yok.
“Bu başarısızlık, ABD’deki her iki siyasi partinin ciddi ve uzun vadeli başarısızlığıdır.” Bu cümle, ABD hükümetinin kasırgalara müdahaledeki başarısızlığını değerlendiren Manhattan Enstitüsü Başkanı’na ait. Nitekim, büyük doğal afetler karşısında ABD’li siyasetçiler sıradan vatandaşların güvenliğine öncelik vermezse bu tür bir başarısızlığın daha da devam edeceğine kesin gözüyle bakılıyor.