Adnan Oktar örgütüne yönelik soruşturmalarda bugüne kadar görev alan isimleri incelemeye alan Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK), hazırladığı 680 sayfalık raporda, yargı mensuplarının, kendileri ve yakınları üzerinden olağandışı zenginleştiklerini tespit etti. Söz konusu yargı mensuplarının Adnan Oktar Yapılanması’na destek faaliyetleri nedeniyle yargılanmasına karar verildi.

Gazeteci Barış Terkoğlu bugün yayımlanan "Tecavüzün üstünü örtenler yargılanacak" başlıklı yazısında, üç HSK müfettişinin hazırladığı raporu yazdı.

Bakan Yumaklı: Türkiye her zaman olduğu gibi mazlumların yanında oldu Bakan Yumaklı: Türkiye her zaman olduğu gibi mazlumların yanında oldu

HSK'nin yargı mensupları hakkında yaptığı soruşturmayı kaleme alan Terkoğlu, HSK müfettişlerinin hazırladığı raporda, içinde 99 kez "oral", 215 kez "anal"104 kez "vajina" kelimelerinin geçtiğini belirterek, "Her detayın yer aldığı raporda, mahkeme katibinden itirafçılara kadar tam 140 kişiyle görüşülmüş. Soruşturma yapılan yargı mensuplarının ve yakınlarının malvarlıkları incelenmiş. Telefon kayıtlarına bakılmış. Oktar’ı kurtaran kararı veren üç hakimin yanı sıra, işin içinde olduğu düşünülen eski İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcıvekili Önder Yaman, eski İstanbul Başsavcısı Hadi Salihoğlu ve oğlu avukat Ali Salihoğlu, savcı Ali Parlar, avukat Cem Özdemir hakkında soruşturma yapmış" diye yazdı.

HSK raporunda, yargı mensuplarının yaptığı usulsüzlüklere ilişkin kısımlar ise şöyle anlatıldı:

"Eski Başsavcı Hadi Salihoğlu ve ilgili dairenin savcısı Ali Parlar’ın Oktarcılarla organik ilişkisi, Salihoğlu’nun geçmişte Oktarcılar aleyhindeki dosyaları kapattığı resmen ortaya çıkmış. İncelenen HTS kayıtlarından Ali Parlar, Önder Yaman ve Hadi Salihoğlu’nun karar aşamasında örgüt sanıkları ve avukatları ile telefon trafiği yaptıkları görülmüş. Mübaşir Tanık G.Ü., verdiği ifadede, kararın mahkeme dışında yazılıp getirildiğini ikrar eder şekilde konuşmuş. Mahkemenin daha önce verdiği 4100 kararı inceleyen müfettişler, ilk kez delil incelemeden, duruşma açmadan, kimseyi dinlemeden böyle bir karar verdiğini tespit etmiş. Mahkemenin operasyon sabahı polise açılan ateş için "uyku sersemi" kararı vermesi, silahı da iade etme kararı almasının hukukta görülmemiş bir uygulama olduğu sonucuna varılmış. Örgüt üyelerinin serbest bırakarak yurt dışı yasaklarının kaldırılması sonucu 8 sanığın kaçtığını ve 3 sanığın yurt dışına firar ettiğini not etmiş. Mahkemenin karar dışında bırakılan kıdemli üyesi, kararı veren üç hakime, şaşkınlıkla, "hep sanık lehine düşünmüşsünüz, mağdur dosyada hiç yok gibi davranmışsınız, ahlaklı bir sanık avukatı bile sizin yazdığınızı yazmamıştır" demiş. Küçücük kızların ifadeleri tek tek incelenmiş, anal ve oral yolla başlayan toplu tecavüz eylemlerine "rızası var" kararı vermek için, hakimlerin cımbızlama yaptığı, dosyada olmayan delilleri kullandığı görülmüş. Öyle ki itirafçıların kabul ettiği suçları bile yok sayılmış. En önemlisi, tam da karar sürecinde, sözü edilen yargı mensuplarının, kendileri ve yakınları üzerinden, olağandışı zenginleştikleri tespit edilmiş."

Oktarcılara yardım ettiği belirtilen raporda, sözü edilen yargı mensuplarının, kendilerinin ve yakınlarının üzerinden, olağandışı zenginleştiklerinin tespit edildiğini kaydeden Terkoğlu, "Üç HSK müfettişinin titiz çalışması, bu hafta Yargıtay’a gönderilecek ve yargı mensupları önümüzdeki günlerde yargı önüne çıkacak. İşin tuhaf tarafı, bu kadar tespite rağmen, bahsi geçen yargı mensupları, halen Bakırköy’de ya da Bölge Mahkemesi’nde görev yapmaya devam ediyor" ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE HABERLERİNİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN   

ü