Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Akçaabat Adalet Sarayı'nın temel atma töreninde, adaletin tam anlamıyla tesis edildiği yerde insanlığın, toplumun ve devletin güçlü olabileceğine işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Adaleti tesis etmenin yegane yolu da hukuk devleti olmaktır. Hukuk devleti, tüm iş ve işlemleri yargı denetimine tabi olan devlettir. Bağımsız ve tarafsız yargı da hukuk devletinin olmazsa olmaz şartıdır. Tarafsız ve bağımsız yargının tesisi için de son 21 yıl içerisinde çok önemli adımlar attık, atmaya da devam ediyoruz. Özellikle vatandaşlarımızın yargı hizmetinden en etkin şekilde, en adil şekilde yararlanabilmesinin yolunu açmak için çok önemli çalışmalar yaptık. Özellikle yargı mensuplarımızın, savcı ve hakimlerimizin kürsüde uygulayacakları mevzuatı yeniledik. Çağın ihtiyaçlarına cevap verebilecek hale getirdik. 80 yıldan bu yana uygulanan ama artık çağın ihtiyaçlarına cevap vermeyen temel kanunlarımızın tamamını yeniledik. Artık çağın ihtiyacına cevap veren, Avrupa'nın da dünyanın da en yeni temel mevzuatına sahip ülke Türkiye. Bu mevzuatın uygulanacağı yerler de önemli. Bu fiziki mekanları da son yıllarda yeniledik, çok sayıda illerimize, ilçelerimize adalet sarayları kazandırdık ve kazandırmaya devam ediyoruz."
Hakimler ve Savcılar Kurulu,
Anayasa Mahkemesi ile Milli Güvenlik Kurulu'ndaki yapıların daha demokratik ve hukuk devleti ilkesine uygun hale getirildiğini anlatan Tunç, şunları kaydetti:
"Yargı birliğinin sağlanması, askeri yargının kaldırılması, askeri yargıtayın, askeri yüksek idare mahkemesinin, devlet güvenlik mahkemelerinin, özel yetkili mahkemelerin kaldırılarak yargı birliğinin sağlanması. Yani düşünün bir sivil kişi askeri mahkemede yargılanabiliyordu. Böyle bir demokrasi, böyle bir demokratik hukuk devleti olabilir miydi? Tüm bunlar aslında sessiz devrim sayılabilen değişiklikler ve reformlardı. Anayasamızda sıkıyönetim maddesi vardı, kaldırdık. 'Darbeciler yargılanamaz' diye madde vardı, bunu kaldırdık. Darbecilerin yargılanmasını sağladık. Tüm bu değişikliklerle, özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle de demokrasimizi, Cumhuriyetimizi güçlendirdik. Halkın doğrudan doğruya hükümetinin başkanını, devletin başını kendi eliyle seçebilmesi nedir? Cumhuriyettir. Birileri Cumhuriyet rejiminin, demokrasinin zayıflatıldığından bahsediyor. Halbuki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle, halkın doğrudan doğruya yürütmeyi belirlediği, aynı zamanda yasamayı da belirlediği yasama, yürütme, yargının kuvvetler ayrılığının birbirinden kesin çizgilerle ayrıldığı, ama birbirini denetlediği bir sisteme milletimiz geçti."
'Avukatlık stajına başlayabilmek için hukuk mesleklerine giriş sınavını kazanmak gerekecek'
Bakan Tunç, hakim, savcı ve avukatların güçlendirilmesiyle ilgili de çalışmalar olduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunlardan birisi de hukuk fakültelerindeki eğitimin daha kaliteli hale getirilmesi. Bunu YÖK'le işbirliği içerisinde gerçekleştirmenin gayreti içerisindeyiz. Hukuk fakültesini bitiren genç kardeşlerimizin, hakim ve savcı olmak isteyen genç kardeşlerimizin öncelikle fakülte bittikten sonra bir ön elemeye tabi tutulmasını istiyoruz. Bu anlamda Meclisimizde yasası gerçekleşti. Yürürlüğe de 2024 yılından itibaren giriyor. Artık avukatlık stajına başlayabilmek için hukuk mesleklerine giriş sınavını kazanmak gerekecek. Hakimlik ve savcılık sınavına girebilmek için de yine bu sınavı kazanmak gerekecek. Sonrasında avukat olmak isteyenler avukatlık stajını yapacak. Hakim ve savcı olmak isteyenler de o sınavı kazandıktan sonra. Bundan sonra hakim ve savcı adaylığı yok, onu da kaldırıyoruz. İki yıl süren hakim ve savcı adaylığı yerine, üç yıl süren hakim savcı yardımcılığı sistemine geçtik. Üç yıl boyunca hakim ve savcı yardımcılarımız bir yıl Adalet Akademisinde eğitim görecekler. O akademide ara sınavları geçecekler ve iki yıl boyunca tecrübeli hakim ve savcılarımızın yanında çalışacaklar. Kürsüye çıkmadan önce gerek ilk derece, gerek istinaf, gerek Yargıtay tüm aşamaları tanımış, görmüş, teorisiyle, uygulamasıyla daha donanımlı, daha hazırlıklı bir şekilde kürsüye çıkarak adaletin hizmetinde olacaklar."