Türkiye Acil Tıp Vakfı (TÜAT) Yönetim Kurulu Üyesi ve Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği Şefi Doç. Dr. Semih Korkut, Türkiye'de acil servislere yapılan başvurulara ilişkin soruları yanıtladı.
Korkut, görev yaptığı Türkiye'nin en büyük üçüncü, Avrupa'nın ise en büyük acil servisine sahip Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nin yetişkin acil servisinde günde 2 bin 500 civarında hastaya baktıklarını aktardı.
Bu başvuruların yaklaşık 150'sinin ambulansla getirilen, geri kalanının ise ayaktan gelen hastalar olduğunu anlatan Korkut, Avrupa ülkelerindeki aciller için çok yüksek olan bu rakamların Türkiye için "orta halli" değerlendirildiğini ifade etti.
Yazın travma hastaları, kışın enfeksiyon şikayetleri artıyor
Doç. Dr. Semih Korkut, acil servislere yapılan başvurularda, hasta şikayetlerinin mevsimlere göre değişkenlik gösterdiğini dile getirdi.
Yaz aylarında kaza kaynaklı yaralanmalar nedeniyle acillere daha çok travma vakalarının geldiğinden bahseden Korkut, "Yazın insanlar hareket halindedir ya köylerine ya tatile giderler. Biraz hız da yaparlar. Yaz aylarında dikkat daha azdır çünkü hava güzeldir, yol da açıktır. O yüzden daha ağır travmalar gelir. Daha büyük kazalar yaz aylarında yaşanır. Aynı bayram zamanları gibi..." ifadelerini kullandı.
Korkut, kış aylarında ise daha çok gribal ve akciğer enfeksiyonu yaşayan hastaların başvuru yaptığını belirterek "Yaşlılar kış aylarında biraz daha fazla hasta olurlar. Kışın daha fazla mikrobiyal durumlar olur. Ailedeki küçük çocuk eve hastalık getirir, oradaki yaşlı hasta olur ve onun immün sistemi daha zayıftır." bilgisini verdi.
Bahar aylarında çamlar polenlerini yaymaya başladığında alerjik hasta sayısının arttığını ve genellikle bu durumdan rahatsız olanların acile çok sık geldiğini dile getiren Korkut, kış mevsiminde acile bir başka başvuru sebebinin ise sobalı evlerde lodoslu günlerde yaşanabilen karbonmonoksit zehirlenmesi durumunun olduğunu kaydetti.
Düğün dönemlerinde silahla yaralanmalar artıyor
Doç. Dr. Semih Korkut, acile bir başka başvuru nedeninin özellikle düğünlerde yaşanan silahla yaralanmalar olduğuna dikkati çekti.
Düğünlerde havaya silah sıkılması ya da akrabalar arasında yaşanan tartışmalar sonucunda insanların yaralanabildiğini belirten Korkut, "Havaya sıkılan kurşunların miktarı düğün zamanı artıyor. Bizim acil servise gelenler de var, silahlı yaralanmalar maalesef oluyor." dedi.
Cuma günü ilaç yazdırmak isteyenler acil servise gidiyor
Acil servislere başvuru nedenlerinin haftanın günlerine göre bile farklılık gösterdiğini vurgulayan Korkut şöyle konuştu:
"Pazar günü çocuk travmalar gelir. En çok da öğleden sonra gelirler. Pazar günü öğleden sonra çocuk travma sayımız biraz daha artar. Genelde oynarken, koşarken kolu ya da bacağı kırılır, bir tarafını keser. Diğer günlerde akşam saatlerimiz daha yoğun, gündüz saatlerimiz daha boştur. Pazartesi sabahlarımız yoğundur çünkü hasta polikliniğe gelir. Doktordan o gün randevu alamamış ya da almamıştır ama sağlık hizmeti alması lazımdır. Bunu da nereden alacak, acil servisten. Çarşamba daha rahattır. Cuma yine biraz yoğunlaşır. Cuma yoğunlaşmasının sebebi nedir? Hafta sonu geliyordur ve hastanın ilacını yazdırması lazım."
Göğüs ağrısı olan değil tüp bebek yaptırmak isteyen acile geliyor
Doç. Dr. Semih Korkut hangi durumların acil olup olmadığının öğrenilebilmesi için sağlık okur yazarlığının artırılabileceğini söyledi.
Meslek hayatının 26'ncı yılında olduğunu, bu süreçte neredeyse her türlü şikayetle karşılaştığını ancak kendisi için dönüm noktasının acile tüp bebek başvurusu için gelinmesi olduğunu anlatan Korkut, "Bu zamana kadar 'Ben tüp bebek yaptırmak istiyorum.' diye acil servise gelen 4-5 vaka gördüm. Kişi göğüs ağrısı olduğunda acil servise gelmiyor, yani sağlık okur yazarlığı çok iyi değil. Ya da o kadar hassas ki hafta sonu aklına geliyor, tüp bebek yaptırmak için acil servise geliyor. Danışmanlık gibi de görüyor orayı." değerlendirmesinde bulundu.
Korkut, Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) çocuklara sağlıkla ilgili eğitimler verdiğini, belki bu eğitimlerin biraz daha artırılabileceğini, TÜAT olarak da acil servise kimlerin başvurması ya da ne zaman gelinmesi gerektiği konularını da halka anlatabileceklerini ifade etti.
"Afet ve ilk yardımla ilgili eğitim alınmalı"
İlk yardım ve afet eğitimleri konularında halkın bilgisinin ve farkındalığının artması için yapılması gerekenlere yönelik de önerilerde bulunan Korkut şunları kaydetti:
"İstanbul afetini konuşuyoruz. Bir, afetle ilgili eğitim almamız lazım. İki, ilk yardımla ilgili eğitim almamız lazım. İlk yardım eğitimleri birçok yerde ücretsiz. İl sağlık müdürlükleri, belediyeler afetle ilgili eğitimler veriyor. Benim önerim, bu tür ilk yardım ve afetle ilgili eğitimlere katılırlarsa onlar ve tüm toplum için çok iyi olur. Çünkü bir kaza olduğunda bakıyoruz ki yeterince ilk yardım eğitimi almış kişi yok. O yüzden bu eğitimleri alırsak hem kendimize hem ailemize hem de toplumumuza çok daha faydalı oluruz."