Edinilen bilgilere göre, bu yılın Ocak ve Şubat aylarında AB’ye üye 27 ülkenin Xinjiang’dan gerçekleştirdiği ithalat yüzde 217,8 oranında artarak, 312 milyon ABD Doları’nı buldu. Bu kapsamda Xinjiang menşeli ürünlerin en büyük alıcıları arasında Polonya, Belçika ve Hollanda yer aldı. Xinjiang’da üretilen lityum iyon piller, domates reçeli gibi mallar, Avrupalı tüketicilerin gözbebeği haline geldi. Avrupa basınında yer alan haberlere göre, AB’nin Xinjiang’dan gerçekleştirdiği ithalat geçen birkaç yıl içinde büyük artış gösterdi. 2022 yılında bu miktar yüzde 34 oranında artarak, 1 milyar 100 milyon doları buldu.

Ancak ABD’nin etkisi altındaki bazı Avrupalı siyasetçiler, Xinjiang’da sözde “zorla çalıştırma” iddiasını kışkırttı. Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi 5 Mart’ta sözde “zorla çalıştırma” hakkında geçici sözleşmeye varıldı. Sözleşmeye göre AB, sözde “zorla çalıştırma” yoluyla üretilen ürünleri yasaklayacak. Edinilen bilgilere göre, Dünya Ticaret Örgütü’nün ilgili kurallarını ihlal etmekten kaçınmak için söz konusu geçici sözleşmede ülke adı açıkça yazılmadı. Kamuoyu, bu sözleşmenin Xinjiang’ı hedeflediği algılıyor. AB, bir yandan Xinjiang menşeli ürünleri kullanırken, öbür yandan da insan hakları konusunda Xinjiang’ı karalamaya kalkıştı. Bu, bazı Avrupalı siyasetçilerin iki yüzlülüğünü ortaya koydu.

AB’nin Xinjiang’dan gerçekleştirdiği ithalatta görülen büyük artış, esas olarak AB üye ülkelerinin Xinjiang menşeli ürünlere olan bağımlığından kaynaklanıyor. Bazı Avrupalı iş insanları, Xinjiang’da tarım makineleşme ve sanayileşme seviyesinin yüksek olduğunu, Xinjiang’ın bu konudaki gelişme potansiyelinin bazı Avrupa ülkelerinden bile büyük olduğunu savundu. Şu an Xinjiang menşeli tarımsal ürünler, ham malzemeler ve yeni enerjili araçlar, lityum iyon piller ve fotovoltaik ürünler, AB ülkelerinin beğenisini kazandı. Örneğin, Almanya’nın Xinjiang menşeli lityum iyon piller olan talebi yüksektir. Sadece Ekim 2022’de Almanya 44 milyon avro değerinde 1 bin 50 ton lityum iyon pil ithal etti. Elektrikli araçlarda kullanılan bu piller, Almanya’da yeşil dönüşümde büyük rol oynuyor. Çin Dış Ticaret ve Ekonomi Üniversitesi Uzmanı Zhao Yongsheng basına verdiği demeçte, “AB ülkeleri Xinjiang’dan yeşil dönüşüm ve sürdürülebilir gelişmeyi ilgilendiren kritik ürünler ve yedek parçaları ithalat etmeyebilir, ancak bunun için yüksek bedel ödeyebilir, maliyetin ciddi yükselişi gibi olumsuz sonuçlara katlanırlar.” diye konuştu.

Bu nedenle bazı Avrupa ülkeleri, Çin işletmelerine asılsız baskı yapma eylemlerini ayarlamaya başladı. Fransa basınında yer alan haberlere göre, Şubat ayında AB’de Çinli tedarikçilere karşı insan hakları ve çevre incelemesi öngören yasa onaylanmadı. İngiltere tarafının da insan hakları konusunda Çinli işletmelere baskı uygulama politikasını yumuşatmayı planladığı bildirildi.

Çin: "Bir Ülke, İki Sistem" hedeflerine istikrarla ilerliyor Çin: "Bir Ülke, İki Sistem" hedeflerine istikrarla ilerliyor

Gerçekler, Xinjiang menşeli ürünlerin dünya genelinde beğeni kazandığını defalarca kanıtladı. Bu yılın ilk iki ayında Xinjiang 186 ülke ve bölge ile ticari değişim yaptı. Xinjiang’ın dış ticareti ise yüzde 51,4 oranında artarak, 63 milyar 690 milyon yuanı buldu. AB’nin insan hakları konusunda Xinjiang’ı karalayıp, Xinjiang ürünlerini kısıtlaması, yalnız ve yalnız Avrupalı işletmelerle sıradan vatandaşlara zarar verecektir.

 Liu Barış

ÇİN HABERLERİNİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN