Çin’in mavi sularda elde ettiği başarı Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) paniğe neden oldu. Eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O’Brien, National Review için kaleme aldığı makalesinde Washington yönetiminin deniz üstünlüğünü kaybettiğini itiraf etti. O’Brien, denizcilik alanındaki eksikliği ulusal güvenlik meselesi olarak tanımlasa da asıl niyetin Asya-Pasifik’te Çin’i kuşatma çabası olduğunu gizlemedi. Amerikalı diplomat “Özgür ve açık Hint-Pasifik dönüm noktasında” ifadesini kullandı.
Cumhuriyetçi ve Demokratların ortak uzlaşı eşliğinde donanmanın bütçesini artırması, tersaneleri modernize etmesi ve iş gücünü nitelikli hale getirmesi gerektiğini söyleyen eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O’Brien yaklaşan ABD seçimlerinin yaratacağı kutuplaşma nedeniyle bunun kolay olmayacağı öngörüsünde bulundu.
Çin 2030’a kadar 435 savaş gemisi inşa edecek
“ABD’nin partiler üssü gemi inşa anlaşmasına ihtiyacı var” başlığını taşıyan yazıda Çin’in artan kapasitesi ve ABD’nin eriyen hegemonyasına dair şu dikkat çekici değerlendirmeler yer aldı:
“Çin yurt içi tedarik zincirlerinin ürettiği gaz tribünleri, dizel motorlar ve savaş gemileri için elektronik sistemlerden faydalanarak gemi inşasına hız verdi. Kasım ayındaki yıllık Pentagon raporuna göre Çin ordusu bu gelişmeleri gemi yapımı için ihtiyaçların neredeyse tamamında kendi kendine yeterlilik olarak tanımlıyor. Çin’in gemi inşacıları yıllık 23.2 milyon tonluk üretime sahipken bu sayı ABD için 100 bin tonun altında. Tonaj bazında bakacak olursak Çin’in üretim kapasitesi bizden 232 kez büyük. Çin’in modern tersanelerinin aksine ABD’nin merkezleri eskimiş gözüküyor ve dahası bizim üretim maliyetlerimiz çok daha fazla. Soğuk Savaş’ın bitiminden bu yana donanmamız tersane sayısını sekizden dörde düşürdü ve özel tersaneler genişlemeden başarısız kaldı. Cumhuriyetçi ve Demokrat yönetimler altındaki bu sorumsuz küçülme özellikle denizaltılar başta olmak üzere mevcut filolarımızın bakımında gecikmeler yarattı. Özel tersaneler şimdi temel gemi bakım malzemelerinin üretimine alan ayırdığı için çok ihtiyaç duyulan yeni savaş gemilerinin inşasından gecikmeler yaşanıyor. Gemi üretenler ayrıca yükselen mal fiyatları, yaşlanan işgücü ve ihtiyaçlar ile uyumsuz donanma bütçesi gibi meydan okumalarla karşılaşıyor. Donanma açısından kısıtlı bir bütçe, daha az gövde satın almak, filo büyüklüğündeki azalmanın hızlanarak devamı ve dolayısıyla denizcilik-endüstriyel üssünün daralması anlamına geliyor. Amerika'nın yıllarca süren kayıtsızlığı, Çin'in dünyanın en büyük donanmasını inşa etmesine olanak sağladı. Yıl sonuna kadar Çin donanması 370 gemiye sahip olacak ve 2030 yılına kadar 435 savaş gemisine ulaşma yolunda ilerliyor. ABD Donanması ise 381 gemi hedefine ulaşmanın yakınında bile değil. En cömert sayımda Amerikan filosunun 300 savaş gemisinin altında olduğu görülüyor ve rotamızı değiştirmediğimiz sürece bu sayı önemli ölçüde azalmaya devam edecek.”
"ABD’li imalatçılar Çin’in hızına yetişemez"
Çin deniz gücünün artan kabiliyetleri sadece eski diplomatlar tarafından değil mevcut askeri yetkililer tarafından da 2023 yılı içinde itiraf edilmişti. ABD Deniz Kuvvetleri Bakanı Carlos Del Toro, mart ayında yaptığı açıklamada ABD’li imalatçıların Çin’in hızına yetişmesinin imkansız olacağını dile getirmişti.
Öte yandan Beijing yönetimi ABD'yi geri bırakacak bir donanma yaratmak için çalışırken, Çinli bir araştırma ekibi ülkenin ürettiği savaş gemilerinin elektrik sistemlerini tasarlamak için yapay zeka kullanıldığını açıklaması 2023’e damga vuran olaylar arasında yer almıştı. Çin Gemi Tasarım ve Araştırma Merkezi yapay zekanın şimdiye kadar 400 geminin yapımında başarı ile kullanıldığını belirtmişti.
Diğer Çin haberleri için tıklayınız.