Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) siyasi liderler sıklıkla "kurallara dayalı uluslararası düzeni" küresel "demokrasinin" zirvesi olarak tanıtıyorlar. Buna karşın ABD'nin uyguladığı "kurallara dayalı düzen", kurallara veya düzene değil, tek bir devletin diğerlerinin çıkarları üzerindeki hakimiyetine dayanıyor. 2023 yılında, küresel liderliğin (veya yanıltıcılığın) bu özel biçimi, derin ve geri döndürülemez sınırlamalarla karşı karşıya kaldı. Bu durum hiçbir yerde Ukrayna'daki çatışmadan daha belirgin değil.

ABD'li askeri stratejistler ve siyasi yetkililer, 2023'e Ukrayna'nın NATO'dan gelecek büyük miktarda yardımla Rusya'yı askeri açıdan yenme şansı konusunda iyimserdiler. Yıl ilerledikçe iyimserlik hızla tersine döndü. ABD ve Batı ana akım medyası, Ukrayna'nın abartılı karşı saldırısının hedeflerinden herhangi birine ulaşamadığını ve insan ve askeri kaynaklarda büyük kayıplara yol açtığını artık açıkça kabul ediyor. Kiev'in ABD ve NATO destekçileri siyasi bölünmeler içerisine girerken Ukrayna'ya yapılan yardımın ölçeği azaltıldı.

Rusya’nın direnişi ve Gazze katliamı denklem değiştirdi

ABD ve NATO, ekonomik yaptırımlar ile savaşlar ile Rus hükümetini zayıflatmayı ve Vladimir Putin liderliğinin çökeceği üzerine kumar oynadılar. Buna karşın şu anda tersi bir durum ile karşı karşıyayız. Atılan adımlar Rusya ekonomisini Küresel Güney'e yeniden yönlendirerek Asya, Afrika ve Latin Amerika'daki gelişmekte olan pazarlarla bağlarını güçlendirdi. Rusya, Ukrayna ordusunu yavaş yavaş ezmek için askeri sanayi kapasitesini kullanırken, kayıpları sınırlamak için yıpratma savaşına öncelik verdi. Ukrayna'daki çatışma, Rusya'yı yok etmek şöyle dursun, ABD'ye hegemonik amaçları açısından tarihi bir gerileme yaşattı.

​ 7 Ekim 2023'te Filistin ile İsrail arasındaki çatışma yeni bir aşamaya girdi. Böylelikle ABD sözde "kurallara dayalı" düzenine yönelik bir başka büyük meydan okumayla karşı karşıya kaldı. Birçok güvenilir gözlemci Gazze'deki insani felaketi soykırım olarak tanımladı. Çin ve Rusya, dünya çapındaki insani ateşkes çağrısına yanıt vermek için BM Güvenlik Konseyi'nde özenle çalışırken, ABD Gazze lehine ateşkes veya insani yardım yönündeki herhangi bir kararı ya veto etti, aleyhte oy kullandı ya da çekimser kaldı.

ABD Başkanı Joe Biden, 20.000'den fazla Filistinlinin ölümünde ve en az 2 milyondan fazla kişinin yerinden edilmesinde oynadığı role rağmen İsrail'e koşulsuz askeri ve diplomatik yardım sağladı. ABD'nin İsrail-Filistin çatışmasına yönelik politikası, Biden'ın liderliğinin meşruiyetine büyük zarar verdi. Kamuoyunun yönetime yönelik görüşleri tarihin en düşük seviyesine ulaştı. ABD'nin İsrail'in Gazze'deki faaliyetlerine verdiği destek, Batı Asya'daki komşu devletlerin ve siyasi güçlerin dahil olacağı daha geniş bir savaş ihtimalini de artırdı.

Çin ile ilişkileri dengeleme ihtiyacı

Ukrayna ve Gazze'deki çatışmalarla mücadelede uygulanan uygunsuz diplomasi ve Biden yönetimi üzerinde büyük baskı oluşturan iç ekonomik çalkantılar, ABD'yi Çin ile ilişkilerini yeniden dengelemeye de zorladı. 2023'ün son altı ayında, Dışişleri Bakanı Antony Blinken'den Hazine Bakanı Janet Yellen'a kadar üst düzey ABD'li yetkililer, Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping ile ABD Başkanı Joe Biden'ın geçtiğimiz Kasım ayında yaptığı toplantı öncesinde Beijing’e ziyaretlerde bulundu. . Bu toplantılar yüzeyde iki ülke arasındaki gerilimi azalttı ancak ABD tarafında önemli bir politika değişikliği yaratmadı. Washington'un genel çevreleme dış politikası, Güney Çin Denizi'nde agresif manevralar ve Çin ekonomisinin kilit sektörleri üzerinde devam eden ekonomik yaptırımlar şeklinde kalıyor.

İstanbul merkezli 6 ilde suç örgütü operasyonu: 46 tutuklama İstanbul merkezli 6 ilde suç örgütü operasyonu: 46 tutuklama
Çelişkili politikanın yansıması

Biden yönetiminin Çin'e yönelik çelişkili politikası ABD hegemonyasının sınırlarının çarpıcı bir yansımasıdır. Çin, 2023 yılını sürdürülebilir ekonomik büyüme, barışçıl kalkınma ve çok kutuplu küresel sistem içinde genel hedefine doğru ilerleyerek geçirdi. Örneğin ABD, Afganistan'daki yenilgisinin ardından "Büyük Güç rekabeti" nedeniyle Orta Doğu'yu ihmal ederken, Çin, Suudi Arabistan ile İran arasındaki barış müzakerelerine yardımcı oldu.

Dolayısıyla ABD hegemonyasının katı sınırlamaları çok kutupluluğun ilerlemesi için fırsatlar yarattı. Daha demokratik bir dünya düzeninin faydalarının daha geniş çapta hissedilmesi için Gazze, Ukrayna ve diğer yerlerde ABD'nin alevlendirdiği çatışmaların 2024'te sona ermesi zorunludur.

ü