Amerika Birleşik Devletleri’nde perşembe günü gündeme gelen yasa tasarısı Washington yönetiminin Çin politikasını bir kez daha tartışmaya açtı. Demokrat ve Cumhuriyetçi vekillerden oluşan gurup gündeme getirdiği tasarı sözde insan hakları ihlali gerekçesi ile Hong Kong Özel İdari Bölgesi yetkilisine ve yargı mensuplarına yaptırımlar öngörüyor. Tasarının yasalaşması halinde ABD Başkanı Joe Biden’ın yasanın kabulünden sonraki 180 gün içerisinde karar vermesi gerekecek.
ABD’nin Hong Kong Özel İdari Bölgesi’ni hedef alan tasarısına Çin basını ise sert eleştiriler yönetmeye devam ediyor. China Daily gazetesi kaleme aldığı “Washington’ın uyanması gerekiyor” başlıklı yazısında özetle şunları kaydetti:
“Hong Kong'un imajını daha da zedelemeyi amaçlayan tasarı, Hong Kong Özel İdari Bölgesi yetkililerini Hong Kong için Ulusal Güvenlik Yasasını uygulamaktan caydırmayacak. Ne Beijing'deki merkezi hükümet ne de Hong Kong Özel İdari Bölgesi yetkilileri, Çin'in iç işlerine yabancı müdahaleyi tolere etmeyecektir. Hong Kong Ulusal Güvenlik Yasasının özel amacı da ülkenin iç işlerine yabancı müdahaleyi önlemektir.
Elbette bu, Washington'un Çin'in iç işlerine müdahale etmek için jeopolitik taktiklerine başvurduğu ilk sefer değil. Mayıs ayında da ABD'nin Çin Kongre-Yürütme Komisyonu, Hong Kong Ulusal Güvenlik Yasasını sözde "demokrasi yanlısı" aktivistlere karşı kullanmasını engellemek amacıyla bir rapor yayınladı.
Beijing’in bu tür uygulamalara karşı uzun süredir devam eden muhalefetini yineleyen Hong Kong yetkilileri, ABD'nin "zorbalığını" zaten kınadı. Hong Kong Özel İdari Bölgesi hükümeti tarafından yayınlanan bir bildiride, "Hong Kong ÖİB bu sözde 'yaptırımlara' herhangi bir gözdağı korkusu olmadan burun kıvırıyor" denildi. Hong Kong İcra Kurulu Başkanı John Lee Ka-chiu, "Bu alçak ve utanmaz davranışlar, kötü niyetli politikacıların ikiyüzlülüğünü ve barbarlığını yansıtıyor. Onları bir kez daha mümkün olan en güçlü şekilde kınıyorum" dedi.
ABD, Hong Kong'un özel bir özerk bölge olmasına rağmen Çin'in ayrılmaz bir parçası olduğu ve Ulusal Güvenlik Yasasının bölge tüzüğünün bir parçası olduğu yeni gerçeğe uyanmak zorunda.
Washington'un uzun kollu yargı yetkisi, en başından beri, ABD'nin küresel hegemonyasını sürdürmenin, yabancı rakipleri bastırmanın, diğer ülkelerin iç işlerine müdahale etmenin ve hatta diğer ülkelerin hükümetlerini devirmenin bir aracı olmuştur. Buna karşın ABD'nin bu kadar kirli oyunlar oynayıp başarılı olduğu günler artık tarih oldu.”