Dünya

ABD’nin İsrail’e yardım paketi iç bölünmeyi gösteriyor

ABD Temsilciler Meclisi perşembe günü İsrail-Filistin çatışmasına " güçlü " bir karşılık olarak İsrail için yaklaşık 14.5 milyar dolarlık bir askeri yardım paketini onayladı. Meclis Başkanı Mike Johnson'ın partizan yaklaşımını yansıtan yardım paketi Demokratlar ile ABD Başkanı Joe Biden'a "doğrudan bir meydan okuma" teşkil ediyor. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde Biden tasarıyı veto edeceğini söyledi.

Yardım paketi öncekilerden farklı olarak askeri yardımın başka yerlerdeki hükümet harcamalarında yapılacak kesintilerle dengelenmesini gerektiriyor. Associated Press'in ifadesiyle, 12 Demokratın Cumhuriyetçilere katılarak 226-196 oyla büyük ölçüde parti çizgisinde bir oylamayla paketin kabul edilmesi, sadece Temsilciler Meclisi'nde yeni Cumhuriyetçi muhafazakâr liderliğin kurulmasına hizmet etmekle kalmadı ama aynı zamanda oylamayı Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasında bölücü bir uygulamaya dönüştürdü.

İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMÜN TAM KARŞISINDA

Askeri yardım paketi, Washington'un politikasının İsrail-Filistin çatışmasını sona erdirmeyi ve Filistin sorununu tüm tarafların kabul ettiği iki devletli çözüm yoluyla çözmeyi amaçlamadığını gösteriyor. Bunun yerine, Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasında bir oyun oynanıyor.

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını yoğunlaştıracak ve Gazze'de daha fazla can kaybına yol açacak olan ABD'nin askeri yardımı, Cumhuriyetçilerin yeni Temsilciler Meclisi Başkanı'nın konumunu pekiştirme, federal hükümeti bütçe harcamalarını kısmaya zorlama ve hem Demokratlara hem de Biden yönetimine karşı temel diplomatik konularda üstünlük sağlama ihtiyacından kaynaklandı.

Cumhuriyetçilerin İsrail'e askeri yardımı onaylaması, Cumhuriyetçi Parti'nin elit Yahudi gruplarla olan ilişkisini daha da pekiştirecek ve bu grupların da Cumhuriyetçilere farklı şekillerde ve farklı zamanlarda karşılık vermesi beklenebilir.

WASHINGTON’DAKİ SİYASİ BÖLÜNME

12 Demokratın Cumhuriyetçilerle birlikte paket lehinde oy kullanması, İsrail yanlısı grupların Washington'daki siyasi bölünmenin her iki tarafındaki etkisini göstermeye devam ediyor. Demokrat Parti ile Biden yönetimi arasında İsrail konusundaki görüş ayrılıkları, Biden'ın İsrail-Filistin çatışmasını sona erdirmeye yönelik eylemsizliği nedeniyle bir dizi kilit yetkilinin istifasında açıkça görülüyor.

Cumhuriyetçiler iç politikada bir taşla üç kuş vurmak için İsrail-Filistin çatışmasından faydalanırken, Biden yönetiminin bir ikilem içinde olduğu ortada. Cumhuriyetçilerle rekabet ve Demokrat Parti içindeki bölünmüşlükle ve İsrail'e ateşkes çağrısı yapması için içeriden ve dışarıdan artan baskıyla başa çıkmak zorunda. Özellikle İsrail'in Gazze'ye yönelik aralıksız saldırılarında 4.000'den fazlası çocuk olmak üzere 11.000'den fazla Filistinlinin öldürülmesinin ardından uluslararası toplum Biden yönetiminin İsrail'e verdiği koşulsuz desteği sorgulamaya, hatta kınamaya başladı.

Ne ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Orta Doğu'ya tekrarlanan ziyaretleri ne de Biden'ın geçen ay bir Arap-ABD zirvesi düzenlemeye yönelik beyhude çabaları, Biden yönetiminin çatışmanın sona erdirilmesine yardımcı olmaya hazır olduğu mesajını veremedi. Asıl soru şu: ABD'nin çekimser tavrının çatışmayı daha ne kadar uzatmasına izin verilecek?

Dünya haberleri için tıklayınız.