Amerika Birleşik Devletleri (ABD) başta olmak üzere kimi Batı başkentlerinde Çin ekonomisinin 2023 verilerine işaret edilerek “çöküş teorileri” giderek yaygınlaşıyor. Buna karşın bu teorilerin siyasi motivasyonlarla yaygınlaştığı ve gerçeğin tam tersini işaret ettiğini dile getiren uzmanlar Washington’ı “kendi gücünü abartmakla” uyarmakta. Bu uzmanlardan birisi olan Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü’nden Nicholas R. Lardy, kaleme aldığı son makalede Çin ekonomisinin gelecekte de dünya ekonomik büyümesinin üçte birine katkıda bulunmaya devam edeceğini anımsattı. Lardy,  “Eğer ABD’li politika yapıcılar bunu yeterince takdir etmezler ise Asyalı ortakları ile ekonomik ve güvenlik alanındaki bağlarını derinleştirirken kendi yeteneklerini muhtemelen abartacaklar.” diye yazdı.

“Çin ekonomisi hafife alınıyor”

ABD kamuoyunda “Gölge Dışişleri” olarak bilinen Dış İlişkiler Konseyi’nin (CFR) dergisi Foreign Affairs dergisi için kaleme alınan “Çin hala yükseliyor” başlığını taşıyan makalede Batı dünyasının Çin ekonomisine dair yaygın yanlış okumalarına yer verildi.

Çin: ABD’nin gümrük vergisi baskısına boyun eğmeyiz Çin: ABD’nin gümrük vergisi baskısına boyun eğmeyiz

İlk yanlış tespitin Çin ekonomisinin büyüme verilerine dair olduğu belirten makalede önümüzdeki dönemde de Çin’in ABD’nin iki katı büyümeye devam edeceği vurgulandı. “Çin’e yönelik küçümseyici bakış açısı, ekonomisinin dayanıklılığını hafife alıyor.” denilen makalede Çin ekonomisinin ABD ekonomisine yaklaşma hızının düştüğü ancak bunun arkasında Washington yönetiminin doları diğer para birimleri karşısında cazip hale getirmek için aldığı faiz kararlarının etkili olduğu hatırladı. Bu parametrenin dışarıda tutulduğu senaryoya ilişkin “Çin 20223 itibarıyla GSYİH’nı salgının başlangıcı olan 2019’a kıyasla yüzde 20 büyütürken, ABD için bu oran yalnızca yüzde 8 denildi.”

Tüketici güvenini göstermeye başladı

Makalenin devamında ikinci yanılgının tüketici güvenine üçüncüsünün ise resesyon beklentisine dair olduğu işaret edilerek şu ifadeler kullanıldı:

“İkinci bir yanılgı Çin'de hane halkı gelirinin, harcamalarının ve tüketici güveninin zayıf olduğudur. Veriler bu görüşü desteklemiyor. Geçen yıl kişi başına düşen reel gelir yüzde 6 arttı; bu, ülkenin karantinada olduğu 2022'deki büyüme oranının iki katından fazlaydı ve kişi başına tüketim yüzde dokuz arttı. Tüketici güveni zayıf olsaydı hane halkı tüketimi azaltıp bunun yerine tasarruflarını artırırdı. Ancak Çinli hane halkı geçen yıl bunun tam tersini yaptı: Tüketim gelirden daha fazla arttı; bu da ancak hane halkının gelirlerinin tasarrufa giden payını azaltmasıyla mümkün oldu. Üçüncü bir yanılgı ise fiyat deflasyonunun Çin'de yerleşik hale gelmesi ve ülkeyi resesyona doğru sürüklemesidir. Evet, tüketici fiyatları geçen yıl yalnızca yüzde 0,2 arttı; bu da hane halkının fiyatların daha da düşük olacağı beklentisiyle tüketimi azaltacağı, dolayısıyla talebi azaltacağı ve büyümeyi yavaşlatacağı korkusunu doğurdu. Bu gerçekleşmedi çünkü çekirdek tüketici fiyatları (gıda ve enerjinin yanı sıra mal ve hizmetler anlamına da geliyor) aslında yüzde 0,7 arttı.”

Diğer Çin haberleri için tıklayınız.