ABD medyası, Biden yönetiminin Trump dönemi ek vergilerini sürdürdüğünü ve bunun Amerikalı tüketicilere yüksek maliyetler yüklediğini bildirdi. CNN'e göre, 2018'de Trump yönetimi, Çin'den ithal edilen beyzbol şapkaları, bavullar ve ayakkabılar gibi ürünlere yüksek vergiler getirdi. Bu vergiler, Amerikalı tüketicilerin daha yüksek fiyatlar ödemesine yol açtı.

Peki bu ek vergi uygulaması mantıklı mı ve ABD’ye ne kazandırdı?

'ABD ticaretten, bilime her şeyi siyasileştiriyor' 'ABD ticaretten, bilime her şeyi siyasileştiriyor'

Elektrikli araçlar

Biden yönetimi geçtiğimiz Mayıs ayında, Çinli elektrikli araçlara ve yarı iletkenler gibi stratejik ürünlere yeni tarifeler ekledi. Bu durum, bu ürünlerin fiyatlarının artmasına ve Amerikan tüketicilerinin daha yüksek maliyetlerle karşılaşmasına neden oldu​. Özellikle elektrikli araçların ve elektronik cihazların fiyatlarındaki artış, Amerikan ekonomisini olumsuz etkiliyor.

Yale Üniversitesi’nden Pinelopi Koujianou Goldberg’e göre, ABD’nin bu tutumunun, “geniş çaplı jeopolitik sonuçları” olacak. Ancak bu kadarla sınırlı değil. Yeni tarifeler ve Trump yönetiminin geçmişteki önlemleri, Çin’in hızla ilerlemesini engelleyemedi ve şu anda da elektrikli araçları hedef alarak iklim değişikliği gündemini baltalıyor.

Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nden Carl Bildt de benzer şekilde olumsuz bir değerlendirme sunuyor. Biden önlemleri, ekonomik olarak kurtarıcı özellikler taşımıyor ve önceki korumacı politikalar gibi ulusal güvenlik gerekçeleriyle de savunulamaz durumda. Bildt, “Tek yaptıkları, daha ucuz, daha iyi yeşil teknolojilerin ABD tüketicilerine ulaşmasını engellemek ve ticaret entegrasyonu ve küreselleşme yoluyla uzun yıllar boyunca büyük kazançlar sağlayan uluslararası ekonomik düzenin yıkımını hızlandırmak.” dedi.

Biden yönetimi, yeni tarifelerin Çin firmalarına devlet sübvansiyonlarının verdiği haksız avantajı karşılayacağını iddia ediyor. Ancak Harvard Üniversitesi'nden Dani Rodrik, Çin’in yaptığı gibi yeşil endüstrilere sübvansiyon sağlama meselesinin “kusursuz” olduğunu belirtiyor. Buna ek olarak Rodrik, “Çin’in yeşil sanayi politikaları iklim değişikliği karşısında, bugüne kadar elde edilen en önemli kazanımlardan bazılarına katkıda bulundu bu kabul edilmesi gereken bir gerçek.” ifadesini kullandı.

Daha önceki denemeler

Daha önceki yıllarda, ABD birçok kez Çin’e ek gümrük vergisi uyguladı. 2002'de dönemin Başkanı George W. Bush'un ithal çelik ve alüminyum ürünlerine koyduğu tarifelerin ekonomiye sadece 30 milyon dolara mal olduğu gösterildi, ancak bu durum Amerikan çelik tüketen endüstrilerde fiyatların yükselmesine ve çelik endüstrisinde iş kaybına yol açtı, özellikle de fiyatları etkileme gücü olmayan küçük firmalarda.

Yedi yıl sonra, Başkan Barack Obama'nın Çin'den ithal edilen lastiklere uyguladığı tarifeler, ABD lastik üretim sektöründe yaklaşık bin 200 işin korunmasını sağlasa da, bu Amerikan vatandaşlarına 1.1 milyar dolarlık bir maliyet getirdi.

Trump'ın 2018'de uyguladığı tarifeler, üretim istihdamı artışı sağlamadı, aksine Federal Reserve ekonomistlerinin 2019'da yayınladığı bir çalışmada, net iş kaybına ve tüketiciler için fiyatların yükselmesine yol açtı.

RSM US'tan ekonomist Joe Brusuelas, Biden yönetiminin açıkladığı tarifelerin, eski Başkan Donald Trump’ın 2018 ve 2019 yıllarında uygulamaya koyduğu 300 milyar dolarlık programın üzerine eklendiğini belirtti. Trump, seçilmesi durumunda sadece Çin için değil, tüm ithalatlar için yüzde 10'luk daha yüksek tarifeler vaat etmişti ki ekonomistler bunun ABD'de önemli iş kayıplarına ve enflasyonun artmasına neden olacağını açıkladı.

Oxford Economics'ten Ryan Sweet, Biden’ın tarifeler planının para politikası üzerinde önemli bir değişiklik yaratmayacağını belirterek, “Ek tarifeler enflasyon ve GDP için temel olarak bir yuvarlama hatasıdır ve para politikası üzerinde hiçbir etkisi olmayacaktır.” dedi.

“Tarifeler genellikle ekonomik anlamda değil, siyasi anlamda daha mantıklıdır” diyen Sweet, “Çoğu ekonomist, tarifeleri kötü bir fikir olarak görür çünkü tarifeler uygulandığında tüketiciler ve üreticiler genellikle daha yüksek fiyatlar öderler.” açıklamasında bulundu.

Çin'in üretim kapasitesi ve küresel ekonomiye katkısı

Günümüzde Çin, küresel tedarik zincirinin vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Yarın başlayacak olan 2024 Paris Olimpiyatları gibi büyük etkinliklerde kullanılan spor malzemelerinin büyük bir kısmı Çin'de üretiliyor. Bu, Çin'in sadece ucuz işgücü değil, aynı zamanda yüksek teknoloji ve inovasyon kapasitesine sahip bir ülke olduğunu gösteriyor. Çin'in üretim kapasitesi ve küresel tedarik zincirlerindeki rolü, birçok ülkenin ekonomisi için kritik öneme sahip.

ABD'li tüketiciler, Çin'den ithal edilen ürünlere büyük ölçüde bağımlı durumda. Giyimden elektroniğe, günlük ihtiyaçlardan teknolojik cihazlara kadar birçok ürün Çin'de üretiliyor. Ayrıca, Çin'in popüler alışveriş uygulamaları olan Temu ve Tencent, ABD'de geniş bir kullanıcı kitlesine sahip. Bu uygulamalar, Amerikan tüketicileri arasında hızla popülerlik kazanıyor ve bu da Çin'in dijital ekonomideki gücünü gösteriyor. ABD'li tüketiciler, bu platformlar aracılığıyla geniş bir ürün yelpazesine erişim sağlayarak, günlük ihtiyaçlarını karşılıyorlar.

Zülal Çelik