Dünya

ABD’nin Afrika’ya verdiği taahhütlerin ne kadarı yerine getirildi?

Beyaz Saray kısa süre önce yaptığı açıklamada, Milton Kasırgası nedeniyle ABD Başkanı Joe Biden'ın ekim ayının ortalarında Almanya ve Angola’ya öngörülen ziyaretini ertelediğini duyurdu. Nitekim, Biden’ın Angola’yı ziyaret etmesi, bir yıl önce verdiği bir taahhüttü. Ancak çeşitli nedenlerden dolayı bu ziyaret bir türlü gerçekleşmedi.

Hasan Barış

ABD’de başkanlık seçimine üç ay kala, Biden’ın bu ziyareti hâlâ büyük belirsizlikle karşı karşıya bulunuyor. Bu durum, ABD’nin Afrika ülkelerine verdiği birçok taahhüdün “boş çeklere” dönüştüğünü kanıtlıyor. Oysa, büyük devletler arasında mücadelenin şiddetlendiği ve küresel düzenin derinlemesine yeniden şekillendiği bir ortamda, ABD’nin Afrika ülkelerine uzattığı zeytin dalının arka planında ne var ?

Soğuk Savaş döneminde eski Sovyetler Birliği ile hegemonyacılık yarışına giren ABD, 1950’lerin ortasından itibaren Afrika’ya yönelik yardımlarını artırdı. Ancak Sovyetler Birliği’nin çöküşü ve Afrika ülkelerinin kalkınma sorunları nedeniyle, Afrika ABD’nin gözünde önemini zamanla yitirdi. Clinton yönetimi döneminde, Afrika’nın siyasi ve ekonomik önemi artınca ABD, Afrika ile ilişkilerini yeniden düzenlemeye çalıştı. ABD bu bağlamda Afrika’ya yatırımlarını artırdı ve kıta ile ilişkilerini “yeni tip ortaklık” olarak tanımladı. George W. Bush’tan Joe Biden’a kadar birkaç ABD yönetimi Afrika ile iş birliğini güçlendirmek için farklı Afrika politikaları uyguladı.

İkiyüzlü AGOA yasası

Bu politikaların en tipik örneği, Clinton’ın 2000’de imzaladığı “Afrika Büyüme ve Fırsat Yasası” (AGOA) idi. AGOA sayesinde ABD, Afrika menşeli tekstil, maden ve tarım ürünlerine yönelik gümrük vergilerini azaltırken, bu ürünlerin ABD pazarına girişini kolaylaştırdı.

Ancak “Dünyada bedava öğle yemeği yoktur”. ABD ile Afrika ülkeleri arasındaki ekonomik farklar nedeniyle, AGOA yasası ABD’nin Afrika’dan daha fazla çıkar elde etmesine olanak tanıdı. Özellikle ABD, AGOA aracılığıyla sağladığı ticaret avantajlarını birçok siyasi koşula bağladı ve sık sık bu uygulamaların iptaliyle tehdit ederek Afrika ülkelerini zor duruma soktu.

Sözde insani yardımlar

Kendisini en çok insani yardım sağlayan ülke olarak nitelendiren ABD, 2022 yılının aralık ayında düzenlenen ABD-Afrika Zirvesi’nde “Afrika Birliği Gündem 2063” planına 55 milyar dolarlık yardım sağlama taahhüdünde bulundu.

ABD’nin Beijing Büyükelçiliği’nden edinilen bilgilere göre, Beyaz Saray 2024 yılının ağustos ayında Sahra Altı Afrika ülkelerine 536 milyon dolarlık ek yardım yapacaklarını açıkladı. ABD’nin 2024 mali yılında bu bölgeye sağladığı toplam insani yardımların 3 milyar 700 milyon dolara yaklaştığı bildirildi.

Ancak bu fonların gerçekten Afrika halkı için kullanılıp kullanılmadığı tartışmalıdır. Bu insani yardımlar, Beyaz Saray’ın oynadığı bir siyasi oyundur. ABD’nin hedefi, ülkenin Afrika bölgesindeki hegemonyasını korumaktır. Sonuç olarak; ABD, Afrika’nın desteğini kaybedecektir.