ABD ordusuna Pasifik yapılanması

Yeni yapılanmanın kapsamı 

ABD ordusunda halen yedi muharip komutanlık ve dört “fonksiyonel komutanlık” bulunuyor. Yedi muharip komutanlık yer kürenin farklı coğrafyalarından ve uzaydan sorumlu. Fonksiyonel komutanlıklar ise özel harekât, terörle mücadele, yabancı orduları eğitme ve isyan bastırma, siber savaş gibi alanlara bakan birliklerden oluşuyor. Yeni yapılanmada beş görev gücü tanımlanıyor. Bunların üçü Pasifik cephe hattından, biri Avrupa'dan ve Afrika'dan sorumlu olacak, biri de Ortadoğu'daki Merkez Komutanlığı ile ilişkilendirilecek. Özel harekât ve diğer küçük ölçekli muharebe birlikleri ile yabancı orduları eğitmekle görevli güvenlik gücü destek tugayları ya küçültülecek ya da tamamen ortadan kalkacak. Buralarda görevli 24 bin personelin işine son verilecek. Bu ayarlamalardan sonra ordunun (kara kuvvetleri) mevcudu 470 bin kişiye düşecek. Yeni yapılanma kapsamında hava savunmaya, insansız hava araçlarına karşı savunmaya, uzun menzilli saldırılara ve siber operasyonlara odaklanan yeni birimler oluşturulacak. Planlanan yeni birimler için toplam 25 bin istihdam yapılacak. Ancak son birkaç yılda ABD asker toplama hedeflerini tutturmakta başarısız oldu. 11 Ocak'ta açıklanan ve bizim de yazı konusu yaptığımız Ulusal Savunma Sanayi Stratejisi'nde (National Defense Industrial Strategy-NDIS), bu konudan ciddi bir sorun olarak söz ediliyor. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, ABD Donanmasının binlerce boş pozisyonla faaliyet göstermek zorunda kaldığını ortaya çıkardı. Son anketler, Amerikan halkının orduya verdiği desteğin tarihin en düşük düzeyinde olduğunu gösterdi.

Donanmada durum 

Bilindiği gibi Amerikan askeri gücünün ağırlığını donanma oluşturuyor. ABD, Şubat ayında Pasifik Filosu Komutanı Amiral Samuel Paparo Jr.'ı Hint-Pasifik Komutanlığına (INDOPACOM) atadı. Amiral Paparo, atanması öncesinde Amerikan Senatosunda, görev alanı hakkında senatörlerin sorgulamasından geçti. Paparo, en önemli önceliğinin Guam'ı entegre bir hava ve füze savunma sistemi ile donatmak olacağını söyledi. “Amerikan anavatanı Guam'daki 170 bin Amerikalıyı savunmak için deniz yüzeyinden gökyüzüne kadar çok katmanlı, etkili, yetenekli, entegre bir hava ve füze savunma sistemi... Onaylanması benim bir numaralı önceliğim olacaktır” dedi. Senato'daki oturumda ABD Savunma Bakanlığı'nın “Hint-Pasifik bölgesinde kuvvet ve yeteneklerini artırmaya odaklandığı” ortaya çıktı. Pentagon 2028 mali yılına kadar Guam'da askeri inşaat için milyarlarca dolar harcamayı planlıyor. 2 milyar dolar maliyetli füze savunma sistemi kurulacak. Senatör Dan Sullivan'ın sözleri, bütün bu hazırlıkların Çin Halk Çumhuriyeti'ne karşı yapıldığını açıkça ortaya koyuyor. “Çin'in hızlı donanma inşası bizim gemi yapım eksikliklerimizi ortaya çıkardı” diyen Senatör Sullivan, şöyle devam etti: “Sayısal olarak şu anda daha büyük bir donanmaya sahipler. Bizim 291 gemimize karşılık yaklaşık 370 gemileri var. Geçen yıl filolarına 30 gemi eklediler. Bunlar 15'i kruvazör, destroyer ve bir uçak gemisi de dâhil olmak üzere büyük su üstü savaş gemileriydi. Biz ise iki tane ekledik.”

NATO, AUKUS vs... 

ABD, Asya-Pasifik'te İngiltere ve Avustralya ile birlikte kurduğu AUKUS askeri ittifakına Japonya, Güney Kore ve Yeni Zelanda'yı katmaya uğraşırken, bir yandan da Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü NATO'yu bölge ile ilişkilendirmeye çalışıyor. Japonya, Avustralya, Güney Kore ve Yeni Zelanda liderleri, üst üste iki yıldır NATO zirve toplantılarına katıldılar. Japonya, geçen Temmuz'da NATO ile acil durum tahliyeleri, siber savunma, stratejik iletişim, yenilikçi ve yıkıcı teknolojiler, uzay güvenliği, iklim değişikliği, deniz güvenliği ve silah kontrolü gibi 16 alanda işbirliği yapmayı öngören Bireysel Olarak Uyarlanmış Ortaklık Programı (ITPP) üzerinde anlaştı. NATO’nun Tokyo’da bir irtibat ofisi açma girişimi ise Fransa'nın itirazı üzerine gerçekleşmedi. Doğu Avrupa ülkelerinin ve yeni katılan İsveç'in NATO'nun Pasifik'e odaklanmasına karşı çıktığını önceki yazımızda incelemiştik. Avrupa Japon Araştırmaları Enstitüsü’nden Prof. Marie Soderberg, bu karşı çıkışı, “Kuzey Avrupa’nın odak noktası kesinlikle Hint-Pasifik değildir. İsveç, Hint-Pasifik kaynaklı endişelerden dolayı ittifaka katılmıyor” diyerek seslendirdi. Doğu Avrupa ülkelerinin muhalefeti ve Fransa'nın “nükleer şemsiye” kozunu kullanarak Avrupa'nın liderliğine oynaması, ABD'yi NATO konusunda çıkmaza soktu. NATO Genel Sekreter Yardımcısı David van Weel, NATO'nun Pasifik'te bir askeri ittifak kurma hedefinin olmadığını açıklamak zorunda kaldı. Güney Kore, hem NATO'nun Asya-Pasifik ile ilişkilendirilmesinde, hem AUKUS'un bir tür Asya NATO’suna dönüştürülmesinde isteksizdi. Buna rağmen Avustralya ile askeri işbirliği anlaşmaları imzaladı. Bu anlaşmalar, Güney Kore’nin AUKUS'a çekilmesini sağlayabilir. NATO ile ilişki kurması ve AUKUS'a girmesi için baskı yapılan Yeni Zelanda ise henüz kararını açığa vurmuş değil.

Çok yönlü kullanışlı kart 

ABD, 1972'de imzalamış olduğu “tek Çin” anlaşmasını ve uluslararası hukuku çiğneyerek Taiwan'daki ayrılıkçılığı kışkırtıyor. Amacı bölgede gerginliği tırmandırarak, komşularını Çin'e karşı kendi liderliğindeki askeri ittifaklara bağlamak... Tıpkı Avrupa ülkelerini NATO'suz yapamaz konuma sürüklemek için 2014'ten bu yana Ukrayna'yı Rusya'ya karşı kışkırttığı gibi. Gerginlik ayrıca Çin'in ekonomik gelişmesine de olumsuz etkilerde bulunabilir. Kışkırtmanın son örneği, Çin'in Xiamen kentinin 1,5 kilometre açığında boğazdaki Quemoy (Kinmen) Adası'na Amerikan askerleri yerleştirilmiş olması. Deniz piyadelerinin 2005'ten beri Taipei'deki Amerikan Enstitüsü'nde bulunduğu ortaya çıktı. 2021 sonlarında medyaya yansıyan bir dizi Pentagon iç yazışması, 2008'den beri Taiwan'da bulunan ABD birliklerinden söz ediyor. 2019'dan 2021 sonlarına kadar, 600'den fazla Amerikan askeri Taiwan'a gitti. Eylül 2019-Ağustos 2021 arasında 542 Taiwanlı da toplam 175 farklı eğitim programına katılmak üzere ABD'ye götürüldü. Washington, ayrılıkçılara yakın zamanda 75 milyon dolarlık silah sattı. Satılan silahlar arasında hava savunma, gemisavar ve su üstü saldırı füzelerinin yanı sıra çeşitli teçhizat var. Vietnam senaryosu burada bir kez daha uygulamaya konuluyor. ABD Güney Vietnam'a askeri eğitimciler gönderdiği sırada, iki Vietnam arasındaki ihtilafta taraf olmadığı yalanına baş vurmuştu. Eğitimci göndermeyi Kuzey Vietnam'a topyekûn saldırı izlemişti. Ama sonunda yenildi.

Ne anlama geliyor 

ABD'nin küresel emperyalizm hikayesi, önünde hiçbir gücün bulunmadığı uçsuz bucaksız Pasifik'te başladı. İspanya'yı savaşta yenince, İspanyol sömürgesi Filipinler'i devralarak doğu yarım küreye adımını attı. Amiral Alfred T. Mahan, ABD'nin bu yayılmacılık yolculuğunu, 1900 yılında basılan The Problem of Asia and Its Effects upon International Politics kitabında, Çin'in uyumakta olduğunu, ama bir gün uyanacağını, o zaman karşısına Avrupa ordularının değil Amerikan donanmasının çıkacağını yazarak tasarlamıştı. Biz dış siyaset yazarlarının sık sık deyim olarak kullandığı ABD'nin “45 düzeni” de, Sovyetler Birliği'nin Nazi Almanyası'nı yenen esas kuvvet olduğu Avrupa'da değil, Pasifik'in kıyısındaki Japonya'da patlattığı iki atom bombasıyla kuruldu. Peki, şimdiki bu Pasifik'e odaklanmasından ABD için yeni bir yayılma ve hegemonya hikayesinin başlangıcı anlamı çıkarılabilir mi? Hayır, tersine; zayıfladığının farkında olan ABD geri çekiliyor, kuvvetlerini biraya topluyor ve nihai tahkimatını en güçlü olduğunu düşündüğü yerde kuruyor. Hasan Bögün  YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN TIKLAYIN