ABD İsrail’i durdurmak ister mi?
Barış Doster
İsrail’in Gazze’deki saldırıları, katliamları sürüyor. ABD başta olmak üzere batının büyük güçlerinin açık desteğini alan İsrail’in saldırıları her ne kadar dünyanın geniş bölümünde tepkiyle karşılansa da, görünür gelecekte İsrail’i durduracak kalıcı bir çözüm söz konusu değil. Kalıcı, sürdürülebilir bir ateşkes olasılığı da düşük görünüyor. Bu durumun pek çok sebebi var elbette. Fakat bunlar arasında ilk sırada, ABD’nin İsrail’e verdiği sınırsız destek geliyor.
Çünkü ABD şimdiye dek hiçbir zaman Filistin sorununda adil, kalıcı, sürdürülebilir bir çözüm istemedi. Bugün de istemiyor. Yarın da istemeyecektir. ABD’nin bu politikasının sebeplerine gelince, şunları söylemek mümkün.
Birincisi, ABD emperyalist bir devlettir. Kendi çıkarına, önceliklerine, hedeflerine bakar. Hak, hukuk, adalet, eşitlik, insan hakları, demokrasi, özgürlük umurunda değildir.
İkincisi, ABD’de İsrail’e verilen destek partiler üstüdür. İsrail’in, Yahudi lobisinin ABD’de siyasetten bürokrasiye, iş dünyasından akademiye dek güçlü nüfuzu vardır.
Üçüncüsü, İsrail ABD açısından stratejik müttefiktir. O nedenle iki devletin öncelikleri örtüşür.
Dördüncüsü, İsrail; ABD açısından Ortadoğu’da ileri karakol, üs işlevi görmektedir.
Beşincisi, Filistin sorununun çözümsüz kalması, ABD açısından bölgeye emperyalist müdahalelerde bulunmak için bahane, gerekçe, zemin, neden yaratmaktadır.
O nedenle ABD bu sorunun çözülmesini samimiyetle istemez. Tersine çözümsüz kalmasına çalışır. Sürüncemede kalmasını yeğler. Çözümsüz kaldığı müddetçe de İsrail sürekli saldırılarla, katliamlarla, işgallerle, ilhaklarla, yerleşim yerleri kurarak varlığını genişletir, kalıcı hale getirir. Bu bağlamda ABD Başkanı Joe Biden’in 38 yıl önce söylediği şu sözler itiraf niteliğindedir: “Eğer İsrail olmasaydı, ABD bölgede kendi çıkarlarını korumak için bir İsrail yaratmak zorunda kalacaktı”.
ABD’nin ara sıra iki devletli çözümden bahsetmesi, kimseyi kandırmamalıdır. Bu sözler zaman kazanmaya ve İsrail’e zaman kazandırmaya yöneliktir. Arapları küstürmemek için söylenmiş sözlerdir. Samimi değildir. Kaldı ki ABD; Filistin davasının Arapların gündeminden büyük ölçüde düştüğünü, bir zamanlar Arap – İsrail çatışması olarak anılan çatışmaların, zamanla Filistin – İsrail çatışmasına dönüştüğünü, sonra da Hamas – İsrail çatışması haline geldiğini bilmektedir.
ABD’nin asıl istediği, İsrail’in istediğiyle aynıdır. Filistin halkının devletsiz yaşamasıdır. Dünyada nüfus yoğunluğu açısından en kalabalık yerlerden olan Gazze’de, halkın büyük bölümünün Mısır’da Sina Yarımadası’na sürülmesi, bir kısmının ise Ürdün’e yollanmasıdır. İsrail’in Müslüman yurttaşlarının bu ülkede ikinci sınıf ve olağan şüpheli yurttaşlar olarak yaşamaya devam etmesidir.
Kısacası, ABD’nin İsrail’i durduracağını beklemek, gerçekçi bir tutum değildir.
Barış Doster
YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN TIKLAYIN