Gerçekten de Çin menşeli elektrikli araçlar, ABD’nin ulusal güvenliği için bir tehdit mi oluşturuyor? ABD'nin bu soruşturması ne kadar adil?
Pony, örnek bir dava oldu
Pony AI Inc., insansız sürüş hizmetleri sunan bir Çin firmasıdır. 2023 yılının temmuz ayında dört ABD'li parlamenter, Ticaret Bakanı Gina Raimondo ve Ulaştırma Bakanı Pete Buttigieg'e bir mektup yazdı. Mektupta, Çin firmalarının ABD'nin en kalabalık eyaleti olan Kaliforniya'da kayıt ve test işlemleri yaparak Amerikalılara ait daha fazla bilgi toplamayı hedeflediği ifade edildi. Ayrıca, Pony AI firması, bilgi çalan bir örnek firma olarak ele alındı.
Mektupta Çin firması Pony AI.’den söz edildi
Ancak gerçekten böyle mi? Aslında Pony firmasının, ABD piyasasında faaliyet göstermesi 2022 yılının mayıs ayı itibarıyla yasaklandı. ABD’nin, Çin yapımı araçları verileri çalmakla suçladığı haber tamamen bir dezenformasyon olayı. Ve buna benzer olaylardan daha çok var...
ABD’nin ulusal güvenliği bahanesi, Çin’in inovatif firmalarının ABD piyasasına girmesini engellemeyi amaçlıyor
2024 yılının ocak ayında, ABD yönetimi söz konusu mektuba dayanarak, insansız araç konseptini keyfi olarak yorumlayıp daha fazla alanı kışkırtma hedeflerine dahil etti. İnternete bağlanabilen araçlar, akıllı araçlar, elektrikli araçlar gibi kavramlarla Washington yönetimi, isimlerini değiştirerek benzer olayları gündeme getirmeye çalışıyor. Yönetimin kötü niyetli senaryoları yaratması, bu konuyu sürekli olarak ABD kamuoyunun yönlendiriyor.
Suzhou Uluslararası Konteyner Limanı’ndaki yeni enerjili araçlar (19 Nisan 2024)
Ancak bu iddialar gerçek mi? Harvard Ticaret Okulu'nun eski dekan yardımcısı John Quelch, kendi görüşünü belirtti: “Şu anda Çin menşeli elektrikli araç markaları, ABD piyasasında neredeyse hiç görünmüyor.”
Bu durum, yüksek vergi gibi yaptırım politikaları nedeniyle Çin'den ABD'ye ihraç edilen araç sayısının yok denecek kadar az olmasından kaynaklanıyor. Araç yoksa, ilgili bilgiler nasıl çalınabilir? ABD'nin konseptleri karıştırarak kamuoyunu yönlendirme çabası, aslında yerel firmaların tehdit algısı nedeniyle uyguladıkları önleyici kısıtlamalardan kaynaklanıyor. Tarih boyunca benzer olaylar sıkça yaşandı. Örneğin, 2014 yılında Fransa'nın Alstom firması ve 1987 yılında Japonya'nın Toshiba firması benzer durumlarla karşı karşıya kaldı. ABD'nin müttefikleri dahil olmak üzere, dönemin küresel dev firmaları da sık sık benzer sorunlarla karşı karşıya kaldı.