Rusya Savunma Bakanlığı, ABD'nin Ukrayna ve dünyanın diğer bölgelerinde yürüttüğü, yerel nüfusların sağlığına zarar veren askeri-biyolojik faaliyetlerini analiz etmeye devam ediyor.
Bakanlık, daha önce Ukrayna’daki projelerin eski Sovyet ve Güneydoğu Asya ülkelerine taşındığına dikkat çekerek, ABD Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) şimdi de ilgisini Afrika’da yoğunlaştırdığına dikkat çekti.
Rusya Silahlı Kuvvetleri Radyolojik, Kimyasal ve Biyolojik Koruma Birliği Şef Yardımcısı Aleksey Rtişev, Pentagon’un Afrika kıtasındaki zararlı faaliyetlerine ilişkin raporunda, ABD yönetiminin bölgeyi tehlikeli enfeksiyon patojenlerinin sınırsız bir doğal rezervuarı ve deneysel tıbbi ilaçların tam teşekküllü test sahası olarak gördüğünü belirtti.
ABD’nin diğer ülkelerin topraklarındaki biyolojik riskleri yönetmek için oluşturduğu, Ukrayna ve Gürcistan’da test ettiği sistemi şimdi de Afrika kıtasında aktif olarak kullandığını söyleyen Rtişev, “Bu sistemin faaliyetleri, endemik bölgelerde ve doğal odaklarda patojenlerin elde edilmesini, biyolojik durumun izlenmesini ve kendi çıkarları doğrultusunda yönetilmesini amaçlıyor. Görevlerden biri, askeri birliklerin öngörülen konuşlanma bölgelerindeki jeopolitik muhaliflerin sınırları boyunca epidemiyolojik durumun analiz edilmesidir” dedi.
“ABD salgın hastalıklar çıkarıyor”
ABD’nin bu sistemi Afrika ülkelerinde kullanmak için daha önce başka bölgelerde uyguladığı senaryoyu tekrarlayıp şarbon, tularemi, şap hastalığı ve veba gibi salgınlar çıkardığını anlatan Rtişev, “Bu bağlamda, 1-2 yıl içinde hastalıkları teşhis ve ilaçları test etmeye yönelik bir merkez kurulması öneriliyor. Bu merkez, tehlikeli patojenleri ve bunların mutasyon mekanizmalarını inceliyor, modern aşılar geliştirip test ediyor. Söz konusu sisteme dahil edilen ülkeler, biyolojik güvenlik alanındaki ulusal egemenliklerini yitiriyor ve tamamen ABD’ye bağımlı hale geliyor” ifadelerini kullandı.
ABD’nin Afrika ülkelerindeki ekonomik sorunları kötüye kullanarak bölgedeki askeri-biyolojik varlığını yüksek tempoda artırdığının altını çizen Rus yetkili, Pentagon’un Gana, Cibuti, Kenya, Nijerya, Senegal, Zambiya gibi ülkelerde tesisler kurarak temsilcilerini görevlendirdiğini ve aktif çalışmalar yürüttüğünü vurguladı.
“DSÖ’nün onaylamadığı aşılar kullanılıyor”
Ritişev, Güney Afrika Cumhuriyeti’ne Dünya Sağlık Örgütü’nden (DSÖ) nihai onay almamış 10 bin doz aşı gönderildiğine de dikkat çekerek, tüm bunlar olup biterken ABD’nin bölgede gerçekleştirdiği biyolojik deneylerin nihai hedeflerini açıklamadığını ve bölge ülkelerinin söz konusu askeri-biyolojik programların oluşturduğu riskler hakkında genellikle hiçbir fikri olmadığını belirtti.
ABD’nin enfeksiyonları izleme ve gelişmekte olan ülkelere yardım sağlama kisvesi altında askeri-biyolojik potansiyelini artırdığını söyleyen Rtişev, “Amerikalıları özellikle endişelendiren konu, ABD’nin askeri-biyolojik programlarının gerçek içeriğini ortaya çıkarmak için Rusya ve Çin’in kıta ülkeleriyle yürüttüğü çalışmalar olup bundan dolayı Pentagon’un bu alandaki faaliyetleri kısıtlanabilir” diye konuştu.
“ABD’li askeri birlikler söz konusu faaliyetlerde bizzat yer alıyor”
ABD’li askeri birliklerin ve özel şirketlerin söz konusu faaliyetlerde bizzat yer aldığını kaydeden Rus yetkili, Afrika’daki ortakları ABD’yle askeri-biyolojik alanda işbirliğinden kaçınmaya çağırıp “Pratikte görüldüğü üzere, bu tür işbirliği, biyolojik güvenlik alanında ulusal egemenliğin yitirilmesine ve nüfusun hastalık durumunun kötüleşmesine neden oluyor” uyarısında bulundu.