AB'nin Çin temsilciliği tarafından dün yayımlanan açıklamada, Çin’in, tüm vatandaşlarının insan haklarına saygı göstermesi ve bunları koruması gerektiği belirtildi.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, bugün konuyla ilgili yaptığı açıklamada, AB'nin Çin'in insan hakları durumunu asılsız olarak eleştirdiğini ve birçok yanlış bilgi yayımladığını söyledi. AB'nin bu girişimlerinin, Çin'i ciddi şekilde karaladığını ve Çin'in iç işlerine açıkça müdahale ettiğini ifade eden sözcü, Çin'in AB nezdinde ciddi girişimlerde bulunduğunu belirtti.

BM Geleceğin Zirvesi dünya barışı için bir fırsat BM Geleceğin Zirvesi dünya barışı için bir fırsat

Sözcü Mao, halkın merkezde olduğu politikalarla Çin'deki insan haklarında tarihi bir ilerleme kaydedildiğini vurguladı. Xinjiang Özerk Bölgesi ve Tibet Özerk Bölgesi'nde ekonominin canlı bir şekilde büyüdüğüne dikkat çeken sözcü, toplumsal istikrar korunurken kültürel ve geleneksel değerlerin geliştirildiğini belirtti. Farklı etnik gruplara mensup insanların dini inanç özgürlüğünün ve kendi etnik dillerini kullanma haklarının tamamen korunduğunu kaydeden sözcü, Çin'deki insan hakları durumunun tarihindeki en iyi dönemini yaşadığını ifade etti. Uluslararası toplumun zaten buna tanıklık ettiğinin altını çizen sözcü, sözde “soykırım” ve “zorla çalıştırma” gibi iddiaların yalan olduğunu ve çoktan çürütüldüğünü söyledi.

Çinli sözcü Mao, uzun süredir gelişmekte olan ülkelerin insan hakları durumunu eleştiren AB'nin kendi insan hakları durumunun aslında endişe verici olduğunu vurguladı. Sözcü Mao, geçtiğimiz yıllarda Avrupa'da mülteci ve göçmenlerin haklarının zedelendiğini, yabancı düşmanlığı ve ırkçılığın yükseldiğini ifade etti.

Çinli sözcü son olarak, AB'yi kibir, önyargı ve çifte standartlardan vazgeçmeye çağırdı. Sözcü, AB'nin insan hakları bahanesiyle Çin'in iç işlerine ve adli özerliğine müdahale etmeyi sonlandırmasını istediğini açıkladı.