Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin Sana'daki merkezinin X hesabından yapılan açıklamada, AB Dışilişkiler ve Güvenlik Politikası Sözcüsü Nebile Mısrali'nin ifadelerine yer verildi.
Mısrali, "Husilerin Sana'daki BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği merkezine saldırması, grubun, BM çalışanlarına, uluslararası ve yerel sivil toplum kuruluşlarına ve Yemen'deki diplomatik misyonlara karşı iki aydan fazla bir süre önce başlattığı gözaltı dalgasının ardından yaşanan bir başka tırmanıştır." ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, 11 Haziran'da, Husilere "Yemen'de defakto Husi otoriteleri tarafından gözaltına alınan 17 BM çalışanının tamamını derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakma" çağrısı yapmıştı.
Guterres'in o dönemdeki açıklamaları, grubun 10 Haziran'da, BM adına çalışan Yemenlilerin, "Yemen'de casusluk faaliyetleri yürüttüklerine dair itiraflar" aldığını söylediği görüntüler yayınlamasının ardından gelmişti.
"Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk'ün Husilere Birleşmiş Milletler'e tanınan ayrıcalık ve dokunulmazlıklara saygı duyması ve el konulan ekipmanların iade edilmesi yönündeki çağrısına" da değinen Mısrali, "Yemen'deki İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi'nin insan haklarına ilişkin izleme ve rapor hazırlama yeteneğinin korunmasının büyük önem taşıdığını" vurguladı.
Husilerden salı günü yapılan açıklamada, "insani yardım kuruluşları kisvesi altında çalışan Amerikan-İsrail casus ağının üyelerinin" gözaltına alındığı belirtilmişti.