Giresun Mebusu Hakkı Tarık Bey ve dört arkadaşı, 1933 yılında Cumhuriyet'in 10'uncu yılı için Meclis'e kanun teklifi vererek, günün anlamına ilişkin özel bir tören yapılmasını istedi.

Bu kapsamda bir komisyonun kurulması, Cumhuriyet'in 10'uncu yıl dönümünün 3 gün boyunca kutlanması, bu sürede resmi tatil ilan edilmesi gibi birçok ayrıntının yer aldığı kanun teklifi 26 Haziran 1933'te Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Törenin hazırlıkları devam ederken, komisyon bir taraftan da Cumhuriyet'in 10 yıllık başarı öyküsünü ve devrimlerden duyulan mutluluğu anlatacak bir marşın yazılmasının uygun olacağı görüşünde birleşti.

Hazırlanacak marşta, Türkiye'nin yükselme yolunda 10 yılda kat ettiği büyük mesafelerin anlatılması ve Türk inkılabının her şeyden üstün tutulduğunun gösterilmesi istendi, birkaç şairden, bu özelliklerde bir marş hazırlaması talep edildi.

Marşın ezberlenmesi için kurslar açıldı

Uzun elemeler sonucu komisyon, sözlerini Behçet Kemal Çağlar ve Faruk Nafiz Çamlıbel'in yazdığı, bestesini Cemal Reşit Rey'in yaptığı "10. Yıl Marşı"nı uygun buldu.

Hükümet, törende halkın hep bir ağızdan, aynı duyguyla marşı söyleyebilmesi için seferberlik başlattı, gazeteler her gün marşın güftesini yayımladı ve okullarda marşın hızla ezberlenmesi için kurslar açıldı.

Türk halkının kalbine ilmek ilmek işlenen marş, Cumhuriyetin 10'uncu yıl kutlamaları kapsamında yurt genelinde büyük coşkuyla seslendirildi.

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün katıldığı Ankara Hipodrom'da düzenlenen Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında orkestra tarafından çalınan marşa protokol, halk, askerler, izciler ve öğrenciler de büyük coşkuyla eşlik etti.

Tarihi belgelerde 10. Yıl Marşı

Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığındaki 5 Ekim 1933'deki belgeye göre, Cumhuriyetin 10'uncu yıl dönümünde bütün Türkiye'de söylenecek marşın basılı halinin okullara gönderildiği kaydedildi.

Öte yandan 12 Ekim 1933'deki Kırşehir Maarif Müdürünün, Milli Eğitim Bakanlığına yazdığı belgede ise marşın istenilen derece öğrenilmiş olmasına rağmen her hafta etütlere devam edildiği ayrıntısı yer aldı.

Konuyla ilgili arşivdeki belgeler arasında marşın notaları da bulunuyor.

Cumhuriyet'in ilanının 10'uncu yılına denk gelen 29 Ekim 1933'teki Cumhuriyet Bayramı törenlerine ilişkin görüntüler Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü arşivinde yer alıyor.

Görüntülerde, kutlama törenleriyle beraber 10. Yıl Marşı'nın seslendirildiği bir bölüm de bulunuyor. Ancak arşivdeki kayıt, "Çıktık açık alınla on yılda her savaştan / On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan / Başta bütün dünyanın saydığı başkumandan / Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan." dizelerinin ardından kesiliyor.

"CSO için Cumhuriyet'in 100'üncü yılı çok başka maneviyat taşıyor"

CSO, Cumhuriyet'in 10'uncu yıl dönümü törenlerinde seslendirilen ve arşivde yarım kalan marşı, 90 yıl sonra tamamladı.

İzleyenler, şef Cemi'i Cem Deliorman'ın yönettiği orkestra tarafından seslendirilen 10. Yıl Marşı'na eşlik etti, uzun süre ayakta alkışladı.

CSO Şefi Deliorman, Cumhuriyet düşüncesinin, CSO ile özdeşleştiğini vurgulayarak, "Cumhuriyet ve orkestra, tarihe bakıldığında birbirini desteklemiş, birbiri için üretilmiş iki kavram. Orkestra için Cumhuriyet'in 100'üncü yılı çok başka maneviyat taşıyor" dedi.

Marşların Türk tarihinde önemli dönüm noktalarına atıf yaptığını, bu nedenle de repertuvarlarında 10. Yıl Marşı'na da yer verdiklerini belirten Deliorman, şunları kaydetti:

"10. Yıl Marşı kuşkusuz halkımız tarafından kabul görmüş, herkesin ezbere bilip söyleyebildiği bir marş. Yeri hepimiz için çok ayrı. Dinleyicilerimizin marşları söyleyip bizim çalmamız çok farklı bir motivasyon. Birlik ve beraberlik ruhunu temsil eden bir tablo ortaya çıkıyor. Maneviyatı çok yüksek, gurur verici, böyle bir tarihi anın parçası olmaktan, CSO olarak bu sorumluluğu üstlenmekten mutluyuz."

10. Yıl Marşı'nın tam güftesi

Çıktık açık alınla on yılda her savaştan;

On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan;

Başta bütün dünyanın saydığı başkumandan,

Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan.

Türk'üz: Cumhuriyet'in göğsümüz tunç siperi;

Türk'e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri!

Bir hızda kötülüğü, geriliği boğarız,

Karanlığın üstüne güneş gibi doğarız.

Türk'üz, bütün başlardan üstün olan başlarız;

Tarihten önce vardık, tarihten sonra varız.

Türk'üz: Cumhuriyet'in göğsümüz tunç siperi;

Türk'e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri!

Çizerek kanımızla öz yurdun hartasını,

Dindirdik memleketin yıllar süren yasını;

Bütünledik her yönden istiklâl kavgasını...

Bütün dünya öğrendi Türklüğü saymasını!

Türk'üz: Cumhuriyet'in göğsümüz tunç siperi;

Türk'e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri!

Örnektir milletlere açtığımız yeni iz;

İmtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir kitleyiz:

Uyduk görüşte bilgi, gidişte ülküye biz.

Tersine dönse dünya yolumuzdan dönmeyiz.

Türk'üz: Cumhuriyet'in göğsümüz tunç siperi;

Türk'e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri!

Söz:Faruk Nafiz ÇAMLIBEL

Behçet Kemal ÇAĞLAR

Müzik: Cemal Reşit REY